"Jay uyan!! Parti için sana partner ayarladım."Kulağımın dibinde bağıran Sunghoon ve diğerleri ile açtım gözlerimi. Kaşla göz arasında ne ara partner bulmustu ve en önemlisi kimdi bu kişi?
"Bir partnere ihtiyacım olduğunu söylemedim hoon. Aishh her neyse kimi buldun?"
"Jungwon."
Aşırı derecede soğukkanlı bir şekilde söylediği o kelime beni beynimden vurulmuşa döndürdü resmen. Sacmaliyordu umarım.
"Sen..ciddi..değilsin?"
Gülümsedi. Gayette ciddi duruyordu. Böyle bir şeyi ciddi bir biçimde yapacak kadar cesaretli degildi o. Degildi değil mi?
"Gayette ciddiyim canım. Sen ve o. İkiniz partneriniz. Yarınki geceyi birlikte geçirecek olan bir ciftsiniz."
"Sunghoon! Ne yaptığını zannediyorsun? Bunu bana sordun mu?! Hayir tabii ki! Aishh delireceğim gerçekten!Tanrım.. Neden bana sormadan benim hakkımda işler çeviriyorsunuz siz?!"
"Aah hadi ama Jay buradaki hepimiz onun partnerin olmasını istediğini biliyoruz. Onu seviyorsun. En azından ona karşı bir şeyler besliyorsun. Biz kör değiliz üzgünüm. "
Bu sefer Heeseung'du. Aramızdaki en büyük olmasına rağmen çoğu zaman sacmalardi. Asla ciddi olmaz o. Ama bu sefer..sanki mantıklı konuşuyor gibi gözüküyor. Fakat bu bir saçmalık. Ben Jungwon'u sevmiyorum. O sadece arkadaş. Sevmiyorum...
"Jay bu fırsatı değerlendirmeden eve dönersen ablana seni eve almamasını söyleyeceğim. Ayrıca biz de seni eve almayacağız. Ya bu fırsatı değerlendir ya da geceyi sokakta geçir. Karar senin bro."
Jake konuşmasını bitirdiğinde hepsi ona hak verir biçimde kafa salladı. Kafamı sallamak değil kesmek istiyorum şu anda. Şimdi Jungwon ve ben,partner mi olacağız? Bir başkası olsa reddederim muhtemelen fakat kulağa hiçte kötü gelmiyor.
"Senin çıkmadığına göre kabulün demektir. Öyleyse biz gidiyoruz. İyi düşün. Duygularını ölç tart,ne bok yiyorsan ye ama doğru olan yolu bul. Görüşürüz."
Çantalarını alarak sınıftan çıktıklarında ben yine kendimle baş başa kaldım. Bir an için kafamı kapıya çevirdiğimde Jungwon'un geçtiğini gördüm. Hızla kapıya koştum. Hiç kimse yoktu. Belki de hayal görmüştüm. Bilinç altıma fazlasıyla işlediği için su an aklımın her bir köşesinde onun adı var.
"Jung..won.."
Kafamı tekrar sıraya gömdüm. Belki yine gelip kaldırabilir beni değil mi? Belki yine birlikte evine kadar yürüyebiliriz. Neden bunu istiyorum? Neden farklı hissediyorum. Belki de Heeseung'un söyledikleri gerçekten mantıklıdır. Sanırım bazı şeyleri kabullenmem gerekiyor. Jungwon'a karşı olan hislerim gibi şeyleri...
Jungwon Pov
Dersler sonunda bitti. Çıkış kapısına yürürken Jaylerin sınıfının önünden geçiyordum. Yine kafasını sıraya koymuştu. Uyuyordu sanırım. Her zaman mi böyleydi yoksa ben mi yeni fark ediyorum? Her neyse. Neyse ne iste.
"Park Jongseong?" Hafifçe seslenmemin ardından kafasını sıradan kaldırdı.
"Oh merhaba Jungwon."
Uyumuyordu demek ki.
"Ha. Uyuyorsun sanmıştım. Olsun yine de eve gitmen gerek😊."
"Evet. Evet eve gitmem gerekiyor. Teşekkürler."
Gülümsedim ve birlikte sınıftan çıktık.
"Yarınki parti icin-"
"Sunghoon sana ne dedi? Umarım saçmaladı. O yapar çoğu zaman böyle seyler. Ve eğer seni zorladiysa bunu yapmak zorunda değilsin. "
Henüz konuşmamı bitirmeden sözümü kestiginde onu dinledim sadece. Demek ki ondan habersiz hareket etmişlerdi. Acaba aklında başka bir kişi mi vardı? O zaman...
"Hayır.. sadece partnere ihtiyacın olduğunu söylediler ve bende onu reddetmedim. Ama görünüşe göre haberin yok. Başka biri ile gideceksen sorun değil. Aranızdan çekilebilirim."
"Aramızdan çekilmek? Ah hayir başka biri yok.
Evet bana sormadan hareket etmişler ama bu iyi olmuş. Çünkü bende başka biri yok. ""Öyleyse iyi."
"Evet iyi. Çok iyi hem de.."
Gülümsedim. Kendimi rahat hissetmiştim en azından. Gerçi eğer başka biri olsaydı dün benimle gelmesine müsaade etmezdi.
"Yarın görüşürüz öyleyse Jay!"
"Görüşürüz Jungwon.."