BÖLÜM ŞARKISI: Simge: Prens ve Prenses
Uyanmıştım. Ama hiçbir şey yapasım gelmiyordu. Aslında biraz da olsa mutluydum çünkü sesini duymuştum. Biliyorum sevgilim kavuşmasakta ulaşamasakta yüreğimiz bizim sevdamızla çarpacak. Seni sevdiğim için öleceğim bunuda biliyorum.
Bir süreliğine camdan dışarı bakıyordum. Sonra aklım allak bullak olmaya başladı. Dün Gürkan'ın gösterdiği fotoğrafa takılmıştım. Hâlâ aklımda o söz vardı "Kanatlı deniz kızı" neden ikide bir garip şeyler görüp bu sözü tekrarlıyordum ki ben.
"Parlak, Kanatlı deniz kızı diye bir şey var mı?"
Parlak; "Sadece tek ülke vardı ve buradaki deniz kızları ve erkekleri Kanatlı deniz insanıydı. Sıra dışı güçlere sahiplerdi. Uçabiliyorlardı, görünmez olabiliyorlardı"
"Peki başka okyanus ya da denizlerde var mı bu deniz kızları ve erkekleri?"
"Hayır ve zaten uzun zaman önce yok oldular"
"Yok mu oldular? Neden?"
"Bilmiyorum, neden bu kadar çok takıldın buna?"
"Garip garip şeyler görüyorum. Tam net değil ama böyle bölük bölüşük sonra dilimden istemsizce birden dökülen o söz Kanatlı deniz kızı"
"Dün Gürkan'ın gösterdiği bebek fotoğrafından sonra olmuştu dimi bu?"
"Evet"
Parlak; "Leyla şuan izin istiyorum şuan düşüncelerini okuyabilir miyim?"
"Oku bakalım belki bana bir çözüm yolu buluruz"
Birden Parlak "Meraktan çatlayacaksın dünden beri bu sözü sayıklıyorsun Kanatlı deniz kızı. Git ve aklında ki şeyi yap Leyla" dedi.
"Haklısın durduğum kabahat"
Apar topar aşağı inerek annemin yanına koştum sarıldım ve öptüm
"Anne neden benim iki aylık ya da daha küçük bebekli yeni doğmuş halimin fotoğrafları yokta Ayla'nın var"
Annem biraz duraksamıştı.
"O zamanlar evimizde yangın çıkmıştı Leyla. Senin o minik fotoğraflarında orada kaldı kuzum"
"Peki annem. Bizim aile albümü neredeydi.?"
"Hangisini arıyorsun?"
"Benim küçüklük fotoğraflarımı" deyince annem derin derin nefes alarak "orada kitaplığın üzerindeki siyah kolinin içinde. Hayrola bir sorun mu var yoksa?"
"Yok anne biraz kafamın dağılması için fotoğraflarıma bakacağım" dedim.
"Parlak annem niye bu kadar çok korktu?"
"Anlayamıyorum Leyla muhtemelen o fotoğraflarda bir sır var"
Parlak haklıydı mutlaka bir sır vardı.
İsmimin olduğu albümü alarak odama doğru koştum en arka sayfaları çevirerek resimlere baktım.20 Nisan 2003 tarihli yazan bebekli resmime odaklandım. Sonra diğer iki tanesine. Panikle ayağı kalktım. Resimlerin ikisinide alarak aşağıya indim. Anneme belli etmeyecek şekilde
Gülümseyerek "Anne ya bu ben miyim?"
"Evet kızım"
"Ne kadar da tatlıymışım ben ya" dedim gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JAPON DAMAT: "Sakura Çiçeğim "
Romans❗Wattpad' de JAPON DAMAT isimli ilk ve tek kitaptır❗ "Herkes nasbince severmiş" "Sakura çicekleri gibiydik... Ölüm ve yaşam arasında arafta kalmışız..." Haylaz bir kız kardeşiniz varsa başınıza aşkta gelir bela da... Sevmek ya da sevmemek olabilir...