KRALIYET OKULU🖤

1. Bölüm ~ Yeni Bir Başlangıç

Hepinize merhaba bu benim 2. Kitap deneyimim ilki bir faciaydı. O yüzden başka bir kitap yazmaya karar verdim. Bu kitabın daha güzel olacağına inanıyorum. Kusurlarım varsa şimdiden özür dilerim. Kitabımı okuyup oy verirseniz sevinirim. Her "cumartesi" günü yeni bölüm atmaya çalışacağım. Eğer bir aksaklık olursa şimdiden kusuruma bakmayın.Destekleriniz için teşekkür ederim. Oylamayı unutmayın.
🩵Iyi okumalar
_____________________________________

Geçmişte çok acılar çekmiş, küçük yaşta annesini kaybetmiş bir prensesti o. Acılarını Hep içinde yaşamış hiç dışarıya yansıtmamıştı. Her zaman babası tarafından şiddete maruz kalan bir çocuk. Daha küçük yaşlarından beri hep üzgün,kırgın, mutsuz bir çocuktan bahsediyorum. Daha ne yaşayabilir ki...

Artık kimseden korkmayan,başarılı, güçlü,zeki ve çevik bir prensesti.19 yaşına gelmiş ve tek çocuk olduğu için öğrenmesi gereken şeyleri öğrenmek,kavrayabilmek için hiç istemediği, yanından bile geçmediği bir yere yani Kraliyet Okulu'na gitmek zorundaydı...

"Kraliyet Okulu" adından bile iğrenmişti. Ne yapıp ne edip o okula gitmemeliydi. Ama o, Kraliyet Okuluna gitmezse Kralın -aşağılık babasının- şiddetine maruz kalmaya devam edecekti.

⚜️

Sabah olmuştu. Şaşkınlık etrafıma bakıyordum. Ne zaman sabah olmuştu? En son akşam o okula gitmemek için düşünüyordum. Neyse artık kalkmam ve Kraliyet okulu için hazırlanmam gerekiyordu. Önce güzel bir duş almalıydım. Annem öldükten sonra artık kimsenin beni yıkamasına izin vermemiştim.

Yataktan kalktım,banyoyu doğru ilerlemeye başladım. Küvet çoktan sıcak su ile doldurulmuştu. Hemen üzerime çıkarttım ve küvete girdim. Güzel bir duşun ardından elime ilk gelen elbiseyi giydim. Siyah,sade ve gösterişten uzak bir elbiseydi. Ben duşdayken çoktan kahvaltım getirilmiş ve masama bırakılmıştı. Hemen masanın yanındaki berjer'e oturdum ve hızlı bir şekilde kahvaltımı yapmaya başladım. Kahvaltımı bitirdiğimde odanın kapısı çaldı. Kapıya doğru döndüm ve "girin" diye seslendim. Kapı yavaşça açıldı içeriye yardımcım Lara girdi. "Ne istiyorsun." dedim. Lara başını kaldırmadan sorumu yanıtladı. "Kral sizi odasında bekliyor." dedi. Başımı salladım ve çıkması için kapıyı İşaret ettim...

Babamdan -o aşağılık adamdan- her zaman nefret etmiştim. Şimdi ise beni yanına çağırıyordu. Vakit kaybetmeden odamdan çıktım ve onun odasına doğru ilerledim. Kapısını çaldım içeriden "gir" diye bir ses geldi. Kapıyı açtım,içeri girdim kapıyı kapattım ve babamın karşısında beklemeye başladım. Onun suratını görmeye tahammül bile edemiyordum. O sırada konuşmaya başladı.

"Artık yaşlandım ve ben öldükten sonra yerime sen geçeceksin. O yüzden birçok şey öğrenmen gerek. Yani bu akşam Kraliyet Okuluna gidiyorsun. Hazırlanmaya başlasan iyi edersin. Yanımda yardımcın Lara ve muhafız Atlas da gelecek. Şimdi odana git ve hazırlan. Ben gideceğin zaman haber göndereceğim."

Hiçbir şey demeden başımı salladım ve çıktım. Derin bir nefes aldım ve odama doğru ilerledim... Artık hazırdım Güneş batmak üzereydi. Odamın kapısı açıldı gelen babamdı "Üzerini değiştir ve aşağı in" dedi. Başımı onaylar şekilde salladım ve çıkmasını bekledim. Çıktıktan sonra hızlı bir duş aldım ve dolaptan siyah, birazcık kabarık, sade ve korseli bir elbise seçtim. Hızlıca saçlarımı taradım ve odadan çıktım. Aşşağı indiğimde Lara ve Atlas'ı gördüm hazırlardı ve beni bekliyorlardı. Biraz bekledim "babam için" ama gelmedi.

Biz hızlıca yola çıktık atlar çok hızlı gidiyordu. Ben atım üzerinde en önde ilerlerken Atlas ve Lara'nın kavga seslerini duydum. Arkamı döndümde Lara, Atlas'ın koluna vuruyordu. Benim gördüğümü fark eden Atlas hemen Lara'yı dürttü. Lara'nın yüzü kızarmıştı. Onlara aldırış etmeden ilerlemeye devam ettim...

⚜️

Okul görüş alanıma girdiğinde yavaşlamaya başladım. Okul beklediğimden küçüktür tam 5 katlıydı. Onun yanında ise 3 katlı ama daha geniş ve büyük bir yapıt vardı. Okulun bahçesi geniş görünüyordu. Kapısına geldiğimizde 10 tane muhafız karşımıza çıktı ve içlerinden biri ismimi sordu. Beni tanımıyor olmalarına şaşmamalı... "İsmim İlya. Islea Krallığı Prensesi" dedim. Muhafız hemen çekildi ve beni içeri davet etti. Ama Lara ve Atlas girmedi. Şaşkın gözlerle onları incelerken Lara "Prensesim biz yandaki evlerde kalacağız. Sadece gündüzleri giriş iznimiz var. Size iyi geceler." dedi. Başımı salladım ve bir muhafız ile okula doğru yürümeye başladım. Girişte bizi Bayan Mary Lother karşıladı. Muhafız gitti ve Bayan Mary bana okulu tanıtmaya başladı.

"Okulumuzun giriş katında yemekhane,mutfak ve muayene odası bulunuyor. 1. katında öğretmenleriniz için odalar ve dans odası var. 2. katta tarih, demokrasi sınıfları ve laboratuvar var. 3. kattan müzik ve resim odaları ve de kütüphane var. 4. katta toplantı salonu ve son olarak 5. katta ise benim odam var. Sana yandaki yerden de bahsedeyim. Orada ise giriş katta oturup dinlenmeniz için bir alan. 1. katta muhafızlar, 2. ve 3. katta Prens ve Prenseslerin odaları bulunuyor. Her katta dinlenmek ve oturmanız için ortak alanlar var toplam 6'da bulunuyor bir oda kılıç,kalkan vb. malzemeler için geriye kalan odaları ikişer kişi olarak kullanacaksınız. Ama her odada bir Prens, bir prenses olacak. İtiraz kabul etmiyorum. Size odanıza kadar eşlik edeceğim."

Sadece başımı sağlamakla yetindim. Biraz merdiven çıkmanın ardından bana odamı gösterdi. Aklımda tek bir soru vardı kiminle kalacağım. Bir anda soruverdim "Peki ben kiminle kalacağım Bayan Mary" dedim. Bayan Mary bana tek tek kimin kiminle kalacağını açıklamaya başladı.

"Prenses İlya size şöyle açıklayayım. Öncelikle
Prenses Amy - Prens Eldon,
Prenses Dora - Prens Daran, Prenses Emila - Prens Kyne, Prenses Betty - Prens Amir
ve son olarak siz yani
Prenses İlya - Prens Rhys"

Bir anlığına şaşırdım. Çünkü Prens Rhys demişti. Prens Rhys, Orange Kralı'nın oğluydu. Onlar benim düşmanım, annemin ise katililer.
Bu olmamalı ne yapı ne edip bunu düzeltmeliyim.

Bayan Mary'e " Ben onunla aynı odada kalmam.Hem bu pek doğru olmaz. Ayrıca o benim düşmanım." dedim. Bayan Mary bana döndü ve konuşmaya başladı. "Prenses İlya bizim amacımız hem size yardım edip, bilgilendirip, öğretmek hem de savaşların, kan davalarının ve düşmanlıkları bitmesini sağlamak. En başından da dediğim gibi itiraz istemiyorum. Size iyi geceler" dedi ve merdivenlere yöneldi...

Ne yapacağımı bilmiyordum. Düşmanıma aynı odada kalma fikri beni daha da geliyordu. Vakit kaybetmeden odaya girdim ama kimse yoktu. Oda gayet geniştir ama tek sorun Prens Rhys -düşmanım- çoktan yerleşmişti. Sinirle boşta olan yatağa ilerledim...
Artık tamamen yerleşmiştim. Üzerimdeki gerginliği atmak için duşa girdim...

Bölüm Sonu
________

Bölümü nasıl buldunuz. Lütfen oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Hepinize tekrar tekrar teşekkür ediyorum.

Sorular;

1- Sizce bir sonraki bölümde ne olacak?

2- İlya ve Rhys nasıl karşılaşacak?

3- İlya dost edinebilecek mi?

Cevaplarınızı yorumlara bekliyorum.🩵