KRALIYET OKULU🖤

7. Bölüm ~ Çifte Kumrular

Selam herkese lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım. Diğer bölümde de dediğim gibi artık bölüm sonlarında soru sormayacağım.
İyi okumalar🤎

_____________________________________

Yaklaşık 9 yaşındaydım. Daran saçımı çekmişti ben de onu kovalıyordum. Bahçedeki elma ağaçlarının arkasına saklanmıştı. Koşmaya devam ederken bir taşa takıldım ve düşecekken birine çartım ve birlikte düştük. Kafamı kaldırıp yanımdaki kişiye baktığımda benim yaşlarımda çilli, kahverengi gözlü ve kahverengi saçlı bir kız çocuğu duruyordu. Biz birbirimize bakmayı sürdürürken Daran yanımıza gelip bize elini uzattı. Ben de ona doğru elimi kaldırdığımda elini yanımdaki kıza uzattı ve elini tutup kaldırdı.

Daran'a bu hareketinden dolayı daha da sinirlenmiştim. Ellerimi yere bastırıp ayağa kalktım. Üzerimi sirkeleyip kendime çeki düzen verdim. Benim gibi yanımdaki kız da üstündeki tozları temizleyip kendine çeki düzen verdi.

Daran'a ters ters bakmaya devam ettim. Kıza şimdiden sinir olmaya başlamıştım bile. Daran da bana ters ters bakmaya başladı. Bana yaklaşıp
"Özür dilesene hadi" dedi. Ona omuz çevirerek "dilemicem babane hem o da önüme çıkmasaydı." dedim. Gözlerini büyütüp bakmaya devam etti. Daha fazla dayanamayıp "Özür dilerim ama sen de önüme çıkmasaydın keşke." dedim. Kız da bana "Ben de özür dilerim kusura bakma." dedi.

Daran lafa atlayıp "Marhaba ben Daran Oldany Krallığı Prensiyim. 11 yaşındayım tanıştığımıza memnun oldum." dedi.

Kız ise "Merhaba ben de Dora Ay Krallığı Prensesiyim. 10 yaşındayım tanıştığımıza memnun oldum." dedi.

Daran hayran gözlerle Prenses Dora'ya bakıyordu. Dikkatini dağıtmak için söze atladım. "Merhaba ben İlya Islea Krallığı Prensesiyim ve 9 yaşındayım. Sen niye buraya gelmiştin?" diye sordum.

Prenses Dora "Babamın bir işi vardı ve beni de yanında getirdi işi bitene kadar burada beklememi söyledi ben de etrafı dolaşıyordum. Sonrasını da zaten siz biliyorsunuz." dedi.

"Aaa ne güzel tesadüf. Demek ki karşılaşmamız bu güne nasipmiş. Gerçi ben sizi daha önce görmüştüm ama siz beni görmemiştiniz." dedi Daran.

Ben Daran'ın bu hallerine daha da gıcık olmaya başladım. Ama kız tatlı birine benziyordu.
Kızın koluna girip ona etrafı gezdirmeye başladım. Daran da bize yetişmeye çalışıyordu. Bu haliyle çok komik gözüktüğü kesindi. 2-3 saatlik gezimizin sonunda Prenses Dora gitmişti ve her zamanki gibi Daran'la tek kalmıştık. Hiç sormamam gereken bir soru sormuştum. "Daran sen Prenses Dora'ya aşık mı oldun?" dedim.

Daran'ın gözleri kocaman olmuştu, yanakları kızarmıştı. Bir süre ikimiz de sessiz kaldık ardından ilk sessizliği bozan kişi Daran olmuştu. "Evet ama bunu sakın kimseye söyleme tamam mı yoksa bu sefer seni elimden kimse alamaz." dedi. İtirafı karşısında şaşırmıştım ve de tehdidi hiç umurumda değildi. Yapamayacağını her ikimiz de gayet iyi biliyorduk. Çünkü o beni yakalayana kadar ben onu yüz kere dövüp kaçardım. Çok hızlı koştuğumu herkes biliyordu. Ve buna kendisi de dahil.

"O konuda pek emin değilim ayrıca yakalrsan istediğini yaparsın tabi yakalayabilirsen. Dikkat et de sen benim elimde kalma." dedim. Ve ona dilimi çıkarıp ensesine şamar attıktan sonra koşmaya başladım. Arkama dönme gereği duymuyordum çünkü şuan beni kovaladığına adım kadar emindim. Daran'ı sinir etmek en sevdiğim şeylerden biriydi...

Ta ki 15 yaşına gelene kadar. Artık Daran'la görüşmemeye başlamıştık ve çok sıkılıyordum. Onu tekrar göreceğimi biliyordum elbet ama Kraliyet Okulu'nda karşılaşacağımızı tahmin etmemiştim.
Artık onu sinir etmeye kaldığım yerden devam edebilirim...