3-Karmaşık Denklem

54 11 2
                                    

Selamlarrr:)

Düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi yorum kutularına yazarsanız iyi bir iletişim kurabileceğimize inanıyorum.

Çok güzel olduğunu inandığım bir bölümle sizlerleyim.

Şimdiiiiiiii

İyi okumalar dilerim:))

*********************

"Okulunuzda üç gün önce bir çocuk kaybolmuş müdür bey! Polis arkadaşlar gelip ifadenizi almış ama bir de biz gelelim dedik. Malum, Bu ay içerisinde kaybolan tek çocuk Emre olmadığı için bu sefer ki ifadeyi kimseye bırakmadım!"

Sözlerim karşısında eğilip büküldü. "Haklısınız Savcım. Ama..."

Sözünü kestim. "Haklısınız dan sonra gelen bir ama beni tatmin etmeyecek müdür bey! Kısa keselim lütfen. Yapılacak daha çok işim var."

Mahcup bir şekilde başını önüne eğdi. "Peki savcım. Nasıl isterseniz. Ne sormak isterseniz sorabiliriniz."

Elbette ki soracaktım!

Sakin ol Sahra! Adam sadece kibar davranıyor. Bir sıçmadığın kaldı ağzına.

O çocuklar bu okulun sınırları içindeyken sorumluluk bu herifindi. Ben nasıl sakin olabilirdim hal böyleyken. Üstüne birde emri vaki davranıyordu. Tahtalarım yerinden daha çok oynuyor gibiydi.

Gerginliğimi fark eden Aras araya girerek başlangıç yaptı. "Okulda ki kameraların bazıları, ilk kayıp çocuk olayından sonra aktif hale gelebilmiş. Siz bu kameraları süs olsun diye mi taktınız?!"

Hemen açıklamaya koyuldu müdür. "Teknik bir arıza yüzünden çalışmıyorlardı. Doğrusunu söylemek gerekirse bizde pek üstüne düşmedik bu mevzunun. Ama o olaydan sonra dikkatimizi daha çok verdik..."

"Bu okulun müdürü olarak yapmanız gereken en önemli görevdir bu. Üstüne düşmemek fazla acemice. Oysa siz on yıldır bu okuldasınız?" Ded Aras. Çok sakin ve sözlerini baskı uygulayarak konuşuyordu. Anlattığı bir şeyi anlamamak elde değil gibiydi.

"Üç yıl oldu müdür olalı. Bahsettiğiniz on yıl içinde bu okulda öğretmenlik yaptım. Onlarca öğrenci mezun ettim. Her gün öğrettiğim kadar şey öğrendim. Bu şekilde geçen yedi yılımın ardından bir sağlık sorunu yaşadım ne yazık ki. İyileşmek için verdiğim çaba hayata geri dönmek için değildi bu süreçte." Üzgün ve yaşlı gözleri, ben ve Aras arasında gidip geldi. Duraksadı. Bu tür bir konuşmadan rahatsız olup olmadığımızı ölçüyor gibiydi.

Adam hayatını anlatıyor şuan. Senin kudurman gereken bir konu değil mi bu?!

Giriş değil, gelişme ilgilendiriyordu beni. Şimdilik ses çıkarmamayı tercih ettim.

"Devam edin." Dedi Aras anlayışla. Hüzünlü bir gülümseme ile devam etti konuşmasına.

"Kanseri yendim ben savcım. Süreç hiç kolay değildi. Olağanüstü bir çaba gerektiren operasyonlar geçirdim. Bu süre içerisinde aklımda sadece okula ve öğrencilere geri dönmek vardı. Onlar için yaşıyorum da diyebilirim. Yanımda bana destek olabilecek bir ailem yoktu. Telefona uzanıpta ilk kimi arayabilirsin diye düşündüğümde sonuca varamadığım anlar geçirdim. İyileştiğimde öğretmenliğe geri döneceğim için mutluydum ama müdür olarak geri döndüğümü ancak algıladım. " Kısa bir nefesin ardından kaldığı yerden devam etti. "siz şimdi diyeceksiniz ki, müdür olarak senin işin yedi yirmi dört öğrencilerle uğraşmak değil. Onlara gerekli alanı ve güvenliği sağlamak. Haklısınız. Ama şunu da söylemeliyim ki, ben sadece odasından çıkıp evine giden bir müdür olmadım. Boş olan tüm derslere girdim sırf onlarla irtibat halinde kalabilmek için. Odama şikayet için gelen her öğrencinin isteğini ciddiyetle karşıladım. Onları anlamaya ve sorunlarını çözmeye uğraştım. Tüm günüm böyleydi. Çünkü benim öğrencilerimden başka kimsem yoktu."

ŞIRINGA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin