3. Bölüm

89 5 12
                                    

"Yani gitmicek misin şimdi?" Diye soran Su ya döndüm.

"Hayır." Bugün pazar günüydü. Ve ben gitmicektim. Evet yanlış duymadınız efendim, benim onun yüzüne bakıcak bir yüzüm kalmadı.

Pars, çocuklarımın babasıı. Sen benim başımı eğmedin,sen benim başımı kopardın adamm!!!

"Yaaa kızım sen salak mısın?" Diye sorduğunda yorgandan kafamı çıkardım.

"Bişey söylemedi bana diyorum sana. Bu çok başka bir şey kanka. Yaa olm geçtim karşısına söyledim sevdiğimi. Bir şey demedi. Sadece 'Pazar akşamı 5 de burda ol' dedi gittii."
Dediğimde Su elini alnına vurup bana 'sen iflah olmazsın' bakışları attı.

"Salak mısın kızım sen? Adama olumlu ya da olumsuz, hiç bir şey söyleme dedikten sonra ne demesini bekliyorsun ayrıca?" Dediğinde omuz silktim.

"Lan benim aşkım 2 günlük mü? 4 yıl bu boru değil aq." Dediğimde göz devirdi.

"Bak salak kardeşim benim. Adamaaa bir şey söylemeee diyen sendiiiinnnn!!!" Diye cırladığında burun kıvırdım.

"Yaa olm lafı gelişi denmiş bir şeydi o. Ben anlamam kardeşim git-mi-yoo-ruum. Gitmicem işte aaa." Bildirim sesi gelince Su benim telefonumu alıp bakmıştı.

"Kankaaaaa."

"Ne bee bağırma kulağımın dibinde."

"Enişte seni bekliyomuş pistte. Geliyo musun yazmış." Yorganı üstümden atıp panduflarımı ayağıma geçirdim.

"Anniieeğğğğğ en sevdiğim kazağımm nerdeeğğğ!!" Diye bağırdım.

Ehh çocuklarımın babası üşümesin diye yoksa gitmezdim canım. Karar verme konusunda benim gibi olucaksın şu hayatta.

                                               💫💫💫

Piste gelmiştim sonunda. Ehh gelde şimdi bu koca yerde bul çocuklarının babasını.

Motordan inip kontağı kapadım ve kaskımı çıkarıp etrafa baktım. Görünürde kimse yoktu. Telefonumu çıkardım ve Parsla olan konuşmamızda girdim.

Siz: Ben geldim sen nerdesin?

Acaba çok mu samimi diyerek mesajımı okudum. Yok be değildi bence. Ya gelip 'ne bu samimiyet daha tanışalı ne kadar oldu' derse?

Ehh e ama yani sevdiğimi söylediğim birine siz diye de hitap etmem yani.

Motor sesi gelince sola baktım. Gelmişti iki gözümün çiçeği.
Yanıma gelip motoruma paralel park etmişti ve kontağı kapayıp kaskını çıkardı.

Saçlarını dağıtışı bile güzel olurmuydu bir insanın? Hele o kimsede olmayan gözleri. Her bakışımda hayran kalıcaktım sanırım.

"Sen her öğretmenine yiyecek gibi mi bakıyorsun?" Diye alayla sorduğunda transtan çıkmış bir şekilde ona 'far görmüş tavşan' gibi bakınca kahkaha atmıştı.

"Hı ne?" Sesimin ince çıkmasına bir sebep bulamıyorum.

"Her öğretmenine diyorum bu şekilde yiyecek gibi mi bakıyorsun sen?" Gülünce kısılan gözlerini yerim ama.

"Yok sadece motor hocama." Artık yürümek vardı. Dümdüz yürüyecek hatta belki uçacaktım.

"Waooww. Bunu beklemiyordum." Gülerken kafamı iki yana salladım.

"Ee peki napıcaz." Etrafına bakındı.

"Virajlara çok iyi çalışmamız lazım da.." diyip susmuştu. Pistte öyle aman aman ya da keskin virajlar yoktu çünkü.

Motor Tutkunu~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin