Aradan neredeyse iki ay geçmişti. Bütün arkadaşlar iyice kaynaşmış birbirlerine aile olmuşlardı.
Okulun ilk döneminin yarısına gelmişlerdi bile. Hayatları böyle güzeldi. Peki, böyle devam edecek miydi?
Felix Anlatımıyla::
Yine soluk soluğa, alarmım çalmadan önce; kabuslar eşliğinde uyanmıştım. Neredeyse son iki aydır her gece aynı rüyayı görüyordum. Uzaktan gelen karanlık bir silüet ve arkasında açan onlarca mükemmel çiçek.. Bunun kim olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu ve bu beni oldukça korkutuyordu. Bir kaç kez kurdum ile konuşmayı denemiştim ancak asla tam bir yanıt alamamıştım.
Yaklaşık iki aydır uykularım haram olmuştu. Okulda ruh gibi mosmor gözlerimle dolaşıyordum bu yüzden genel olarak depresif oluyordum, en ufak şeyde bile kavga çıkartabiliyordum.
Gözlerim hâlâ acırken telefonumun ekranını açıp saate baktım.
05.15
Daha çok vaktim vardı bu nedenle kendime gelebilmek adına duşa girmeye karar verdim. Birkaç parça kıyafet alıp banyoya ilerledim.
Sabırla küvetin dolmasını beklerken hâlâ rüyamın etkisindeydim. Su dolar dolmaz içine girip yayıldım ve son iki aydır yaşadıklarımı gözden geçirdim.
Her gece gördüğüm rüyalar ve o silüetin arkasında açan çiçekler. O çiçekleri daha önce hiç görmemiştim ya da hatırlamıyordum. Ayrıca rüyaları görmeye başladığımdan beri kızgınlıkda geçirmemiştim. Zaten kızgınlık geçirmeye başlayalı çok uzun zaman olmuyor 5 ya da 6 kez geçirmiştim. Bu benim için iyi miydi yoksa kötü mü bilemiyordum. Birden patlamasa iyi...
Aklımdakilerin hepsini bir kenara bırakıp küvetten çıktım ve havluya sarıldım ve uyuşuk halimle okul için hazırlandım.
Hazırlandıktan sonra henüz vaktim olduğunu fark edince yatağa uzandım ve birazda olsa kestirmeye çalıştım.
Anlaşılan bugünde benim için zorlu geçecek...
Yazar Anlatımıyla::
Kısa bir kestirmeden sonra kardeşlerinden önce uyanıp kahvaltıya inmişti. Ancak uyku düzeni zaten bozuk olduğu için kahvaltı yapacak iştahıda yoktu.
"Size afiyet olsun ben çıkıyorum."
Kardeşlerinin sözünü bile beklemeden çıkmıştı evden. Kulaklığını takıp son zamanlarda sık dinlediği müziklerden açarak yavaş yavaş okula doğru yürümeye başladı...
•┈┈ ★ˎˊ˗┈┈•
Evde uyuyamadığı için okulda uyumaya çalışıyor ancak yüksek ses buna engel oluyordu. Kulakları çınlatan teneffüs zili sesi sayesinde içinden küfürler savurarak başını sıradan kaldırdı.
"Çocuklar birazdan çıkarsınız, bekleyin bir duyurum var."
Öğrenciler sızlanmaya başlamadan lafa girmişti öğretmen,
"Bildiğiniz üzere bugün cuma, haftaya yani üç gün sonra okulumuz bir haftalık bir kamp gezisi düzenliyor. Gitmek isteyenler, bugün içinde formları doldurup öğrenci ilişkileri bölümüne teslim etmeniz gerekiyor. Bu kadar, çıkabilirsiniz."
'Ahh birde bu eksikti' diye düşündü Felix.
[Jisung]: "GİDİYORUZ DEĞİL Mİ??"
[Minho]: "Tabikide."
[Felix]: "Kendiniz takılın, uğraşamam."
[Jisung]: "NE DEMEK KENDİNİZ TAKILIN?! NE DEMEK UĞRAŞAMAM?! Geleceksin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
raxeira ミ hyunlix
Fanfic"Hyunjin.." "Güzelim..?" Zorlukla söyledikleri şeylerin son kelimeleri olduğunun ikiside farkındaydı. "Hyunjin, korkuyorum." Genç çocuk uzanıp sevgilisinin elini tuttu ve her zamanki sıcak gülümsemesini belkide son kez ona sundu. "Yanındayım güzelim...