(1 Hafta sonra)Sabah gözlerimi açmış, ailem bir güzel kahvaltı yaptık evde birlikte vakit geçirdik ve sonra abimin şirket gitmişti, babam sabahtan gittiği için evde sadece ben annem ve eren kalmıştı bizde bir güzel temizlik yapıp 3 tane kahve yapmış mutfakta oturup bir güzel kahvelerimiz içip fal kapamıştık ama gel gör ki kimin bakacağını bilmiyoruz.
"Yav abla sen bak işte bişeyler at"
Biri şu çocuğa fal bakmadığımı ve bilmediğimi söyler mi?
Aklıma hınzır fikirler geliyor!
"Dur bakayım ablasının gülü, ver bakayım fincanı oh oh nasıl da taşmış kısmetin böyle "
Ben içten içe dediklerime gülerken eren de daha da heyecanlanmış masaya iyice yaklaşıp kulağını bana verdi ama sonu hazin oldu.
"Burda bir mal çıkmış böyle hafif kumral yeşil gözlü 17 yaşlarında FLN bir çocuk ay ne kadar salağa benziyor aman bu kimse sen bunla arkadaş olma ablacığım mazallah mala benzersin falan. Ay dur bu sen misin acaba ?"
Yüzüme mal mal bakan kardeşime gülümseyerek fincanın içindeki telveden ağzıma koyup yedim. Sırıtıyorum çünkü bozuldu. Ahhahahaha.
"Uğraşma çocukla annem "
Anneme göz çevirdim. "Ben çocuk değilim dedim size " onla uğraşmak hoşuma gidiyor ayrıca beni ciddiye almadığını biliyordum. "Ay tamam sen en tehlikelisin, tehlikenin içinden geldin oldu mu en büyük de sensin sus yeter" dedim.
"Kız Azize yeni hatırladım bak, Şebnem çok güzel fal bakar git bir koşu baktır gel istersen?" Anneme ışıltılı gözler ile baktım bu mükemmel hemen gidip baktırmalıyım. " Bana da diyeceğim ama fincanımi yaladı yuttu kızın anne" elimdeki telveyi de yaladım, gülümsedim.
"Ben kaçtım o zaman."
Fincanımi elime almış Karan'ın evine doğru gidiyordum. Üzerimde ev hali bir saten pijema takımı vardı biraz üstü dekolteliydi ama sorun olacağını sanmıyorum acaba saçımı mi düzetlseydim, tam bir geceden kalma tipim vardı. Evin kapısını 2 defa çalmış açan hizmetçi ile içeri girmiştim, zenginlik böyle bişey kapını bile hizmetçi açar.
Salak sen sanki fakirsin!
Eh bizde zenginiz ama hizmetçi sevmiyoruz diyelim.
"AA sen mi geldin Azize, hoş geldin kızım gel buyur " gülümsedim. Bu kadını sevdim.
"Hoşbuldum abla da ben sana fal baktırmaya geldim biraz da müsait misin ?" Önce bir otursa mıydım? Aman direk diyeyim nolcak anam.
"Annen dedi dimi o bilir fal baktığımı başka kim bilsin. Gel kuzum gel mutfağa geçelim söyle biraz da dedikodu ederiz hem" onu takip edip mutfağa geçip oturmuştum.
"Şimdi ver bakalım fincanını"
...
Falıma baktırmış, uzun uzun dedikodu yapmış sonra annemin de bize katılması ile bir kahve daha yapmış içiyorduk. Valla şaka maka baya iyi fal bakıyordu Şebnem abla. Annemin dediğinden fazlaymış.
"Merhaba hanımlar" Karan'ın sesi demi o.
Kafanı fincandan kaldır da bak.
Karan gelmiş, gözlerini annemlerin üzerinden çekip bana çevirdi ikimizde hafif bir tebessüm ettik ama onu görmek beni böyle heyecanlandırdığı için her gördüğümde ekstra sinir de oluyorum bir yandan. Acaba onunda böyle kalbi çıkacak gibi oluyor mu?
"Sen davete gitmeyecek misin oğlum?
Şebnem teyze ne davetinden
bahsediyor ki. "Gideceğim gitmesine de eşli yani partnerli bir davet bizim cimcime burda olsa iyi ol-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZİZE ( +18 )
Romance🍷Aşkın tutkunun en güzel haliydi onların aşkı, bir bakanın birdaha baktığı yeryüzü daha önce nice aşklara şahit oldu ama ilk defa böylesini görmüştü İstanbul.