AZİZE ( +18 )

8.

'Sonra biri gelir sizi tepetaklar eder ve siz bundan şikayet etmeyecek kadar memnun kalırsınız...'

🍷

"Karan"

Başımı kış bahçesinin kapısına çevirmem ile bir adet Karan ile göz göze geldim. Ama o burada ne geziyordu Allah'ım. Yuh be bura kadar geldiğine göre konuşma konusunda ısrarcıydı anlaşılan. Hızla ayağa kalkıp Çisem'e baktım o ise hemen kaçtı beliki bizi baş başa bırakacaklardı evettt hoşgeldiniz Kanter içinde kalmalı uçan kelebekli sahnelere. "Müsaitsin değilmi?"

"Şey evet buyur otur gel konuşmak için geldin anlaşılan"

Gözleri derin göğüs dekoltesi olan geceliği takıldı sonra da bacağımın tamamının açıkta kaldığı yırtmaça sinirle baktı ve yerine oturdu ben ise karşısına geçip oturdum.

"Siktir ! Azize sırtı yok bu bez parçasının" sırtımı gördü.

Utancımdan kırmızı yanaklarım yanıyordu kafamı eğerek ellerimi açık olan bacağımın üstünde birleştirip konuşmasını bekledim. Ama ben nerden bileyim geleceğini ben hep evin içinde böyle giyinen biriyim. Yani ona özel de giyinirim ama bu plansiz oldu.

Seni azgın karı!

Sus be.

"Ben üstümü değiştirip geleyim "

"Kalsın mayolu hallerini de gördüm bu hiç birşey sadece fazla ımm nasıl desem yakışmış işte gozlerin ile aynı olduğu için " ne diyeceğini bilemez şekilde karşımda kasılan Adam üzerindeki etkimin bu derece olduğunu bilmiyordum. " Tanışalı 2 hafta oldu ama...Peki konuşalım analt bakalım geldin madem " bacak bacak üstüne atarak iyice arkasına yaşlanan Karan ile gözlerim gitmemesi gereken noktalara gidecek diye ödüm kopuyordu. Bakmamak için türlü savaşlara girmiştim o ise uzun uzun saçlarıma, gözlerime, göğsümün açık kalan kısımlarına, yırtmacın açık bıraktığı bacağıma baktı sonra derin bir nesef verdi.

"Seni özledim"

Ay kalbime inecek. "Ve geldim". Dedi.

Devam et aslan parçası bayılayim şuracıkta sende kurtul bende yeter bana ettiğin bu zulüm.

"Konuşcağız dedin" dedim.

Koltuktan kalkarak yanıma geldi ve oturdu, bir elini belime atıp beni kendine çekti, bu yakınlık ikimizi de küle çevirecekti ama anlaşılan bedenlerimiz biz istemeden birbirine çekiliyordu. Omzuna tutunan ellerim ile üzerime doğru eğildi. Eh bu sefer öp bari be Adam.

"Kokunu solumadan yaşamak ölümmüş meğer" sözleri ve boynuma değen dudakları ve sakalları ile yerini bulmuş gibi derin bir nefes çekti belimdeki eli biraz daha sıklaşıp iyice bütün olan bedenlerimiz ile neredeyse Karan'ın kucağına çıkacaktım. Belimdeki eli boydan boya çıplak olan sırtımda yuvarlak halakalar bırakıyordu, belimdeki gamzede duran eli sanki yerini bulmuş gibi kımıldamadı. Boynumdan çıkardığı kafası ile gözlerim gözlerine değdi ve o an gözlerim doldu neden bilmiyorum ama ben sanki tamamlanmış gibiyim, böyle yıllardır onu bekler gibi sonra da bir anda karşıma çıkıp hayatımın merkezi olur gibiydi. O sanki hem geçmişim hemde geleceğim gibiydi. Tarif edilmez bir güven ve aitlik veriyordu bana ve ben gün geçtikçe hatta dakikalar, saliseler geçtikçe ona çekilmekten kendimi alıkoyamıyordum.

"Gözlerin doldu noldu güzelim canını mi yaktım istemeden, rahatsız olduysan geri çekilebilirim ben sadece özlediğim için ah salak kafam bı anda yükleniyorum sana sende haklısın kusura bakma "

Ellerimi hızla iki yana salladım hayır der gibi bir yandan da gözümden düşen yaşı sildim arkasında sıralı duran yaşlar tekrar teker gelince Karanın kucağına oturtup ellerimi boynuna sarmış usulca ağlıyordum. Sırtımı sıvavlayan eli, çıplak bacağımı tutup kendine çeken eli ile az da olsa sakinleşmiştim. Ne kadar süre boynunda ağladım bilmiyorum ama eni sonu başımı o mükemmel kokunun yayıldığı boynundan kaldırıp kucağında olduğum adamın gözlerine çevirdim.