Okula doğru yürüyordum ve o adam hala arkamdaydı. Ben durunca duruyor hareket edince ediyordu. Kim ki ? Yüzü de belli olmuyor ki ceketinin kapüşonu ile kapatmıştı. Ama yüzünün görünen kısmı restoran da ki adama benziyor.Acaba bana mesaj atan adam mı ki yok ya o değildir . Bilmiyorum ya. Neyse ki okula çok yaklaştım . Okul hep çok kalabalık oluyor Kalabalığa karışır fark edilmezdim. Daha hızlı yürümeye başlayınca arkamda ki aramda hızlandı. Okulun kapısına geldiğimde hemen okulun kalabalığına karıştım ve okula girdim. Hemen 3. Kata çıktım sınıfıma girdim. Sıla arka sırada oturuyordu ve gülümseyerek etrafına bakıyordu.Hemen onun yanına oturdum.
- günaydın sıla
- günaydın defnişkom
- nasılsın ?
- iyiyim defnişkom sen nasılsın?
- bende iyiyim
Sabah sabah bu mutluluk nerden geliyor mübarek kızın mutluluğu tavan. Üzülme ne bilmez. Onun mutluluğunu ancak ilk iki ders tarih düşürür. Aslında tarih bana tarih çok sıkıcı geliyor. Dersin bitmesi için can atıyorum resmen. Sadece 5 dakika geçti ve ben ölüyorum aaaaaa. Bari biraz dersi dinlemeye çalışıyım.
~ 1 saat 40 dakika sonra ~
Oh be nefes aldım tarih neymiş be ölüm gibiydi. Sıla ile bahçeye iniyoruz. Ve şuan ikimizin de beyni yandı. Berbat durumdayız. Bahçeye çıktık. Boş bir bank bulup oturduk ve derin bir nefes aldık. Karşımızda voleybol oynuyorlardı. Daha doğrusu oynayamıyorlar. Sağa sola atıp duruyorlar ve en sonunda benim kafama attılar ya pislikler Neyse ki zil çaldı da kaçtılar hemen yoksa hepsi ayvayı yemişti. Birde özür dilemediler. Binaların üstüne bir de iki ders biyoloji var en azından tarihten daha iyi. Hemen sınıfa çıktık . Ve hoca öğrenci zilin de sınıfa geliyor ve ondan sonra gelenlere kızıyordu ve evet bizde hocadan sonra girdik ve muhteşem tahtanın önünde sorguya çekiliyoruz.
- niye geç kalınız
- hocam daha öğretmen zili çalmadı ki
- öğretmen zili çalmadan gelemez misin?
Sıla'nın sessizce sen sakin ol ben cevap veriyim dediğini duydum ve sakinleşmeye çalıştım.
- hocam özür dileriz merdivenler çok kalabalıktı çıkamadık bir daha olmaz
- tamam oturun
Ne yani tamam otur demek için mi bekletti bizi ya.ders zaten berbat geçiyor. Bir de bu adamın gıcıklığı bütünleşince canın çıkıyor. Bu adam nasıl öğretmen oldu ki anlattığı şeyi kendi de bilmiyor ki .Bir anda telefonum titredi mesaj gelmişti kimse farketmeden mesaja baktım bilinmeyen numara
05.. ... .. ..
05.. ... .. ..; babanın intikamı sonucu kabak senin başında patlayacak.
Bu neydi şimdi babam ne yapmıştı bir an üstüme bir gölge düştü ve başımda maalesef ki biyoloji hocasını gördüm harika ya hepiniz birden gelin. bir bana bir telefona bakıyor müq.
- Defne derste telefonlar toplanıyor ya hani bu niye senin elinde?
- hocam babam merak etmiş beni sabah erken gitti işe.
Ne dediğim belli değil yalan mi gerçek mi?
- ver telefonu ve dışarı çık
- ama hocam
- çık
- tamam
- telefonunu tenefüste al
- tamam hocam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutsuzluk Yalanı
Подростковая литератураDefne hayatındaki çoğu şeyin söylenen bir yalan olduğunu zor da olsa anlayacaktı.Belki de geç kalacaktı. O bir intikamın içinde olduğunu sanarken intikam tam da kendisiydi. Onun hayatı. Polis babası onu kurtarabilecek miydi? Asıl soru etrafındakile...