2

760 118 38
                                    

Tüm bedeni titrerken elindeki dosyayı bıraktı ve ayağa kalktı. Umut da ayağa kalkmıştı.

"İyi misin?"

"Evet, neden?"

"Yüzün kıpkırmızı oldu. Hasta falan değilsin değil mi?"

Sana ne demek gelse de içinden diyemedi. Onunla bu kadar ilgilenmesi her şeyi daha berbat bir hale sokmaktan başka bir işe yaramıyordu. Eskisi gibi onu görmezden gelmesini tercih ederdi. En azından bu kadar çok kalbi acımasızdı.

"Değilim, başka bir şey yoksa beni şoför bekliyor."

"Akşam yemeği yedin mi?"

"Ne?"

"Yemek yedin mi?"

"Hayır," dedi.

"O halde gel bana eşlik et. Kendi ellerimle pizza yaptım ama biraz abarttım. Hepsini tek yiyemem."

"Ben..."

"Hadi beni kırma."

Aklı kesinlikle kabul etme ve hemen buradan uzaklaş derken kalbi çoktan Umut'a kapılmış gidiyordu. Gamze aklını dinlemeliydi. Daha sonra pişman olmamak için kesinlikle yapması gereken buydu. Ama bunu yapmadı. Tıpkı o kitaplarda eleştirdiği aptal aşıklar gibi kalbini dinledi ve "Peki," dedi.

"Sen geç içeri ben şoförü gönderip geliyorum," diyen Umut ile öylece arkasından bakakaldı. Yavaş adımlarla içeri girdiğinde çok heyecanlanmıştı. Umut'a birkaç kez daha dosya getirmişti ama genelde yardımcı kadın açardı kapıyı ve kapıdan dosyayı verip giderdi. Şimdi ise ilk defa evinin içine giriyordu. Evinde yeşil tonları hakimdi. İnsana huzur veriyordu. Tıpkı onun gözleri gibi.

"Nasıl beğendin mi?"

Bir anda arkasını döndüğünde Umut'u gördü.

"Eviniz güzelmiş," dedi.

"Burası benim cennettim."

Sessiz kaldı.

"İçerisi çok sıcak kabanını çıkarsana..."

Kabanını çıkarıp kahve tonundaki koltuklardan birinin kenarına bıraktı. Çantasını da yanına koydu. Ev de mutfak ve salon birdi. Sadece bir ada ayırıyordu ve fırındaki pizzanın kokusu her bir yanı sarmıştı.

"Güzel kokuyor değil mi?"

"Evet," diye gülümsemesine engel olamadı. Ve o an Umut'un bakışlarını yakaladı.

"Daha fazla gülmelisin Gamze... Sana çok yakışıyor," dedikten sonra fırının önüne gitmişti. Gamze ise heyecandan delirmiş bir halde ona bakıyordu. Bu adam onun kalbini fethetmişti ama şimdi aklını da başından alıyordu. Kendini çok farklı hissediyordu. Mantık ve sükûnet onu terk etmişti.

Umut fırındaki tepsiyi çıkararak ocağın üzerine bıraktı. Daha sonra masanın üzerine bardak ve tabakları yerleştirdi. Dolaptan çıkardığı kolayı da bardaklara dolduktan sonra tepsideki pizzayı dilimleyerek tabaklarına koydu. Onun bu kadar kibar biri olabileceğini hiç düşünmemişti. Kibar, becerikli... Üstelik mutfağın temizliğine bakarsa da düzenli ve titizdi de.

"Bak bakalım tadına beğenecek misin?"

Gamze sandalyelerden birine oturdu. Sıcak pizzadan ufak bir dilim aldı. Umut çoktan yarısını yemişti bile. O da biraz daha yedikten sonra "Çok güzel olmuş, elinize sağlık," dedi. Gerçekten pizza lezzetliydi.

"Afiyet olsun."

Sessiz bir şekilde pizzalarını yerken Gamze karşısındaki adamı incelemekten kendini alıkoyamadı. Çok yakışıklıydı. Bunu onu gördüğü ilk andan itibaren biliyordu zaten. Ama onu hep soğuk ve alaycı bulurdu. Şimdi değişen tek şey soğuk bir adam olmadığıydı. Alaycılığının kesinlikle devam ettiğine emindi.

Ateşle DansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin