EDİN

20.9K 1.3K 2.2K
                                    







EDİN

HERKES KENDİ CEHENNEMİNİN TANRISIDIR.


Boy Epic, Scars

21 Aralık 2011.
Pancevo, Sırbistan.

Savaş meydanının ortasında kalmışsan ve aleyhine kullanabileceğin hiçbir şeye sahip değilsen, yapabileceğin iki şey vardır.

Ya saklanırsın.

Ama bu iyi bir seçenek değildir. Çünkü sadece hayatta kalmanı sağlar.

Kazanmanı değil.

Bu yüzden geriye tek bir seçenek kalır.

Kullanabileceğin bir şey yaratmak.

Canavar.

"İşler yolunda gitmezse eğer, Alparslan'ı bul."

Annesinin sesini duyduğunda kafasını kaldırdı ve kadına baktı. Yemek masasında yaklaşık bir saattir oturuyorlardı ama ikisinin de iştahı olmadığı, ikisinin de önlerindeki tabağa dokunmalarından belliydi. Son bir saattir evin içini ürkütücü bir sessizlik kaplıyordu.

"Alparslan kim?" diye sordu çocuk elindeki çatalı nihayet masanın üzerine bıraktığında. Bu ismi ilk kez duymuştu, bu yüzden kaşları çatılmıştı. Uzun zamandır ilk kez bu kadar huzursuz hissettiğini düşündü. Annesi konuşmadığı her an huzursuz hissediyordu zaten ama şimdi, işler yolunda gitmezse sözü iyice gerilmesine neden olmuştu. Çünkü annesinin bahsettiği işlerin ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.

Dışarıdaki fırtına şiddetlendi ve yağmur damlalarının sertçe çarptığı camlar fırtına etkisi ile sallanmaya başladı. Annesi ona değil de pencereyi sallayan rüzgara kitlenerek ayağa kalktığında pencereyi daha sıkı bir şekilde kapattı, masaya döndüğündeyse az önce oturduğu yere değil de onun tam yanına oturmuştu. Kafasını kaldırarak annesinin iri kahverengi gözlerine baktı. Her zaman sessizliği kabullenebilen bir çocuk olmuştu ama şimdi, bu gece, bu huzursuzlukla beraber cevaplara hiç ihtiyacı olmadığı kadar ihtiyacı vardı.

"Eski bir arkadaş," diye cevapladı annesi onu. Sesi garip çıktığından boğazını temizleme ihtiyacı duymuştu. Annesinin sesini bu kadar kısık ve titrek duymak içindeki huzursuzluğun büyümesine neden oldu. "Daha doğrusu eski bir tanıdık," dedi annesi kendisini düzelterek. "Arkadaş değil."

"İşler neden yolunda gitmesin ki?" diye sordu çocuk kafası karışmış bir şekilde. "O ne demek?"

Annesi işler yolunda gitmezse derken tam olarak neden bahsediyordu, gerçekten de hiçbir fikri yoktu. Çok güllük gülistanlık bir hayat yaşamadıklarını, evde sürekli bir gerginlik ve huzursuzluk olduğunu farkındaydı çünkü annesi, ona tek başına bakma yükünü sırtlanmaya çalışıyordu. Yine de işlerin yolunda gitmemesinin sebebi sadece onları zorlayan kira ya da ev faturaları olabilirdi, en azından şimdiye kadar böyle olmuştu. Ama şimdi konunun bundan çok daha farklı olduğunu görebiliyordu. En azından... Hissediyordu. Çünkü annesi hiçbir zaman ona içinde bulundukları zor durumu hissettiren birisi olmamıştı.

Ama yine de hissediyordu. Hissetmemesi imkansızdı. Zaten bu yüzden, annesi duyarsa onu öldüreceğini bilmesine rağmen boyundan büyük işlere kalkışmıyor muydu? Yaptığının yanlış olduğunu biliyordu ama bir şekilde eve para sokmayı başarabildiği için kendisiyle gurur duyduğunu söylemese de bu yalan olurdu.

EDİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin