3.Bölüm

57 32 4
                                    

3.Bölüm-YAKUT

Tekrar odaya girdim ve tam ortasında durdum kollarımı açtım,derin bir nefes aldım ve sesli bir şekilde”Merhaba yeni hayatım,ben geldim.”dedim.Valizlerimi yerleştirmek için giyinme odasına gittim,ihtişamlı odanın her yeri dolaptı,cam kapak olduğu için içini rahatça ggörebiliyordum.Kıyafetlerimi kategorilendirdim ve güzelce yerleştirdim.Kişisel eşyalarımı,bakım malzemelerimi yerleştirmek için banyoya gittim,iki lavabosu olan bir tezgah vardı,üstünde ise kocaman bir ayna,banyo siyah ve ahşap ile dekore edilmişti oldukça modern duruyordu,duvarın içinde led ile aydınlatılmış havluluklar vardı.Banyo ile işim bittikten sonra tekrar odaya girdim,biraz nefes almak ve Defne’ye haber vermek için balkona gitmeye karar verdim.Balkona girdiğimde şahane bir deniz manzarasıyla karşılaştım,oturma takımı olduğu yerin üstü cam ile kaplanmıştı,kış bahçesini anımsatıyordu.İçeride çeşitli çiçekler ve sarmaşıklar vardı.Telefonumdan Defne’ye mesaj yazmaya başladım.

                                                                                                Defne’cim ben Amerika’ya geldim,eve yerleştim.

                                                                                                            Yarın bir görüşme olacak ve kesinleşecek.

                                                                                            Daha hat almadığım için arayamıyorum üzgünüm.

Mesajı gönderdikten sonra telefonumu kenara koydum ve denizi izlemeye başladım.Huzur veriyordu,kokusunu içime çektim.Yarım saat denizi izledikten sonra kapı tıklatıldı kapıyı açmak için kalktım.Kapıyı açtığımda Asuman Hanım’ı gördüm.”Yasemin Hanım Tolga Bey herkesi salona bekliyor.”dedi.Salona beklemesinin sebebini az çok tahmin edebiliyordum.Daha çok alışmak,adaptasyon sürecini tamamlayabilmek.”Tamam,beklerseniz rahat bir şeyler giyip geliyorum.”dedim.Üzerimde hala tulum vardı ve artık beni boğmaya başlamıştı.”Kapının önündeyim.”dedi.Giyinme odasına girdim,pembe eşofman,üzerine ise kısa beyaz crop ve pembe crop hırka giydim.Saçlarımı hızlıca dağınık bir ev topuzu yaptım telefonumu cebime aldıktan sonra odadan çıktım.Asuman Hanım beni gördükten sonra asansöre doğru ilerledi 2. Kat tuşuna bastıktan sonra beklemeye başladık.Asansör indikten sonra salona girdik.Herkesin bakışları bana çevrilmişti fakat benim bakışlarım yalnızca ela gözlere bakıyordu.Çünkü ela gözlerin sahibi ben girdikten sonra yüzünde hafif bir gülümseme oluşturmuştu.

“İyi akşamlar Yasemin Hanım,kusura bakmayın apar topar çağırdım,sohbet edelim istedim bir iki saat,herkes yorgun zaten çok tutmak istemiyorum.”dedi.Normal bir salonu andıran oturma grubuna doğru ilerledim,ela gözler tam karşıma denk gelmişti yanımda ise Pelin vardı.”İyi akşamlar arkadaşlar,güzel düşünmüşsünüz Tolga Bey.”dedim ve gülümsedim fakat bu gülümseme çokta içten değildi.Gülümsememin karşılığı da öyle.

“Asuman Hanım içecek getirebilir misiniz?dedi Tolga.Asuman Hanım salondan çıktıktan sonra Tolga tekrar konuşmaya başladı”Arkadaşlar bu ev size tahsis edildi,ben burada kalmayacağım lütfen rahat olun,çalışanlara seslenmeniz yeterli,bir ihtiyacınız olursa odanızdaki telefondan ulaşabilirsiniz.”dedi.Bu ev bize aitti,yeni yuvam burasıydı,yeni hayatım burasıydı.Düşüncelerimden dolayı yüzümde hafif bir tebessüm oluştu,bakışlarımı halıya sabitledim ve parmaklarımla oynamaya başladım,sebebini bilmediğim bir şekilde nefes alışverişlerim düzensizleşmişti,ellerim istemsizce boğazıma gitti.Başımı nefes alabilmek için yukarıya kaldırdım fakat işe yaramadı”Tolga Bey benim biraz hava almam gerekiyor, kusura bakmayın.”dedim ve salondan hemen çıkmak için hızlı adımlarla kapıya ilerlemeye başladım.Arkamda meraklı bakışlar bıraktığımı tahmin edebiliyordum.Kapıda duran kadına bahçeye çıkmak istediğimi söyledim.Kadın beni başıyla onayladı ve arka tarafta duran büyük boydan cama yöneldi,kapıyı açtığında koşar adımlarla dışarı çıktım,tam karşımda boğaza bakan bir salıncak duruyordu,kadına”Burada oturuyor olacağım,bir bardak su rica edebilir miyim?”dedim ve salıncağa oturdum.Kadın suyu getirdikten sonra beni yalnız bıraktı.Nefesim düzelmişti,sebebini artık tahmin ediyordum,küçükken yaşadığım travma sebebiyle fazla kalabalık ve sesli ortamlarda bulununca o gün aklıma geliyordu,siren sesleri,komşuların çığlıkları ve benim ağlama ile karışık öksürük seslerim,bu sebepten dolayı nefessiz kalıyor ve ufak çaplı krizler geçiriyordum.Geçmiş bende etki etmeye devam ediyordu,açtığı yara tam kapanmadan kanamaya,sızlamaya devam edecekti.Geçmişime son vermem gerekiyordu çünkü son vermezsem geleceğime de yön veremezdim,belkide acı veriyorsa geçmemiş demekti,tam olarak geçmesi için, geçmiş olması için çabalayacaktım.Artık hayat bana yeni bir sayfa açmıştı ve ben kendi kaderimi yazacaktım.Gözyaşlarımı ellerimle sildim derin bir nefes aldım ve burnumu çektim.Gözlerimden akan yaşlar tertemizdi,ruhumda kalan yaşlar tam tersi zehirli.Yangından sonra yaşadığım araziye anılarımın olduğu sokağa gitmeye cesaret edemedim,mutluluğumu,yaşama sevincimi kaybettiğim yerde yaşama sevincimi tekrar aramadım,bütün güzel duygularım yangınla birlikte kül olmuştu çünkü.

YAKUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin