0.6

567 46 20
                                    

"bunu sen mi yaptın?" diye şaşkınca sormuştum karşımdaki jobe bellingham'a

"beğendin mi?" derken çok tatlı görünüyordu cidden,tabikide beğenmiştim

ne zaman başlayıp yaptığını bilmediğim,ama el emeği olan,vakit harcadığı o bilekliği bileğime takmıştı,çok zarif duruyordu ve boncuklarının çok kaliteli olduğu belliydi

"çok güzel jobe..." dediğimde kollarını iki yana açmıştı,bende yatağının üstünden kalkıp kollarımı boynuna sardığımda biraz eğilip kollarını belime sarmıştı

sonrasında tam ayrılacağım sırada kapının açılmasıyla hızlıca birbirimizden ayrılmıştık

"kahvaltı hazır demek için çağıracaktım..." derken zorlanmıştı jude,hemen zaten cümlesini bitirdiği gibi kapıyı kapatıp odadan çıkmıştı

"hanımlar önden..." diyip gülümseyerek ondan önce çıkmamı bekleyen jobe'a baktım,keşke abiside onun kadar zarif birisi olabilseydi

odadan çıktığımda jobe'da peşimden geliyordu,merdivenlerden canım acıya acıya iniyordum,ayağımda terliklerim vardı ama canım çok acıyordu

aşağı indiğimizde sadece denise ve jude vardı sofrada,ikiside karşılıklı oturuyorlardı

ve jobe hemen yanı boş olan annesinin yanına oturduğunda banada oturacak tek yer jude bellingham'ın yanı olmuştu

jude'un yanına oturduğum anda denise hemen bileğimdeki bilekliği farketmişti,belki jobe tanıdığı tüm kadınlara yapmıştır

"çok güzelmiş bileğindeki liva,nereden aldın?" diye sormasıyla jobe'un ona bileklik yapmadığını farketmiştim

karşımda oturan jobe'a baktığımda bana gülümsemişti ve sanki onun yaptığını söylememe izin vermişti

"jobe yapmış,çok güzel değil mi?" diyip denise'e bileğimi uzattığımda jude içine içine "mükemmel cidden..." dediğinde uzattığım bileğimi geri çektim,jude'un bu tavrı rahatsız ediciydi,kimse duymamıştı ama ben çoktan rahatsız bile olmuştum

"jobe'un böyle şeyler yapabildiğini bilmezdim,ingiltere'de sadece futboluna odaklı sanıyordum..." demişti denise,açıkcası öyle bileklik yapacak birisi gibi gözükmüyordu jobe,çok ince bir şeydi ama yaptığı

"babam nerde?" diye sormuştu jobe oluşan sessizlikten sonra

"ingiltere'ye gitti,sanada yarın akşama almış bileti jobe" dediğinde kaşlarım havaya kalkmıştı,ne şanslıydı,ingiltere'ye gidecekti

"burası çok güzel aslında,keşke ispanya'da yaşasam" diyip jude'a bakmıştı jobe,jude gülüp yemeğinden bir ısırık daha aldıktan sonra "birde bana sor,çimleri falanda çok güzel,tam koşturmalık,antreman yapmalık..." diyip gülerek bana baktığında tebessüm edip önüme dönmüştüm

dünki şeyden böyle bahsetmesi sinir bozucuydu

"dün eve hırsız girmiş..." dedim jude'a bakarak,asıl amacım denise'e duyurmaktı,zaten denise duyduğu gibi çok şaşırmıştı

"nasıl girmiş,senin nerden haberin var liva?" diye sorduğunda denise,tam cevap vereceğim sırada jude araya girip "bende uyanıktım,dün gece hırsızı kovalarken liva'ya denk geldi ve ona çok sertçe vurdu..." derken bana bakıyordu jude,çok eğleniyordu,kahramanım mı olacaktı şimdi?

"dışarda mıydın o sırada liva,çok cesursun..." diyip hayranlıkla bana bakmıştı jobe

"neyseki bir şey olmadı,yani başıma vurulmasının tek sebebide jude,onu kovalamasa belki benimle karşılaşmayacaktı..." dediğimde jude'un içtiği su boğazında kalacaktı

un pais diferente ~ jude bellinghamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin