0.8

510 41 29
                                    

"lütfen liva,herkes benden bilecek..."

"evden kaçmış dersin jobe,yalvarırım sana,babamı görmem gerek,sadece beni ingiltere'ye uçur,fazlasını istemem,sadece babamı görmek istiyorum..." dediğimde karşımda duran jobe çok zor durumda kalmış bir şekilde derin bir nefes vermişti

"babanla olan durumu biliyorum,yani annem anlattı.amcan ve baban senin ingiltere'ye dönmeni istemiyor..." dediğinde acındırmak için gözlerimi doldurmuştum,acıman gerekiyordu jobe

"onlar seni gördüğü anda anneme söyleyecekler ve benim başım yanacak liva,belkide bir daha böyle bir şey olmayacak bile..." dediğinde başımı eğip aşağı yukarı salladım

"tamam sadece uzaktan bakacağım..." derken başka çaremin olmadığını biliyordum,çok üzücüydü ama bu şartı kabul etmek zorundaydım,o kadar mecburdum ki bunu bile kabul etmiştim

"babanı göreceksin ve tekrardan ispanya'ya uçacağız,tamam mı?" diyip elini uzatmıştı sıkmam için

ikimizide çok zor duruma sokuyordum jobe,çok üzgünüm...

uçak ingiltere'ye yaklaşırken jobe'un telefonlarıda çalmaya başlamıştı,'liva yok' telefonları

"efendim anne?"

"ne demek yok anne,liva neden gitsin evden?" derken ki o rolü çok güzeldi,sanki şuan yanıbaşında oturmuyormuşum gibi

"biz en son vedalaştık,yukardaydı,odasında yani..." diyip telefonu kapatmıştı jobe,sonrasında bana döndüğünde "anneme bile yalan söyledim liva,kötü hissediyorum..." demişti

"özür dilerim jobe,çok haklısın..." diyip başımı eğmekten başka çarem yoktu,tek amacım babamı görmekti,görmememi istedikleri şeyin ne olduğunu öğrenmekti tek isteğim

"evet,çok istediğin yere geldik liva..." derken tamda evimin önünde,arabanın içinde duruyorduk,jobe arabadan bile inmemi istememişti,o derecedeydi anlaşmamız

"gidelim mi?" diye sorduğunda hızlıca jobe'a döndüm, "evi görmek için gelmedim buraya jobe,babamı görmeden gitmeyeceğim..." dediğimde jobe derin bir nefes verip arkasına yaslanmıştı,bense heyecanla babamın evden çıkmasını bekliyordum

ama bekledikle jobe'un sabrının sonlarına yaklaştığımıda hissediyordum,burada gece olana kadar bekleyemezdik tabiki

sonrasında evimden çıkan amcamı gördüğümde gözlerim faltaşı gibi açılmıştı,elinde ise bir şey vardı,etrafı sarılı olduğu için çöpe attığı şey anlaşılmıyordu bile

sonrasında amcam arabasına binip evden uzaklaştığında evde ne olduğunu daha çok merak ediyordum

jobe ise daha fazla 'gidelim hadi' diyemiyordu,anlaşmamız babamı gördüğüm zaman gitmekti,babamı hala görmemiştim

o sırada jobe'un koltukta mayıştığını farketmiştim,arabada çalışan klima onu mayıştırmıştı tabiki,serin olmuştu içerisi

ve çok sessiz bir şekilde arabadan inip kapıyı kapatıp ses yapmak yerine kapatmadan koşarak eve doğru gitmiştim

saksının altından evin anahtarını alıp kapıyı açtığımda hızlıca içeri girmiştim,sonrasında ise salonda yerde kanlar içinde yatan babamı gördüğümde direkt ağlamaya başlamıştım

o sırada arkamda kolumdan tutup beni gitmem için zorlayan jobe beni evden çıkarmaya çalışıyordu

"baba!" diye bağırdığımda jobe benim evden çıkmam için uğraşıyordu ve kollarını sımsıkı belime sarmıştı acımı yaşamama izin vermiyordu,kimse yoktu burda

un pais diferente ~ jude bellinghamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin