1.7 FİNAL

535 42 45
                                    


dün gelecekti ama bütün gün işlerim olduğu için erken uyumuşum,kusura bakmayın,

işte final...



"sana yazıklar olsun jude!" diyerek odaya giren denise tarafından basılmıştık resmen,bu şekilde basılmamız ne kadar uygundu

"ne zamandan beri medeniyeti kaybettin,burası benim odam,böyle giremezsin anne..." diyerek yatağın üstünden kalkmıştı

biraz daha geç girmiş olsaydı odaya denise,belkide daha garip bir anda olacaktık,sadece öpüşürken yakalanmıştık

"carol'u çok kırmışsın,şimdide ailesi olmayan bir kızla mı takılıyorsun?" demişti denise,sözleri çok ağırdı

"onunla olmamam için hiç bir sebep yok anne,buna saygı göstereceksin..." demişti jude,umarım denise ona uyar'dı

"annen baban öldü diye acımak hataydı,amcanda seni bize postaladı ve kaçtı gitti..." derken denise'in sinirden zar zor durduğunu görmüştüm

"ben olduğum sürece liva'da burda kalacak anne,bundan sonra böyle,o benimle..."

saatlerdir odamdaydım ve yatağımın üstündede üç tane çift çizgi çıkan hamilelik testleri vardı,gözlerim dolu bir şekilde bu testlere bakıyordum,duygusaldı

şuan bu evde istenmiyor oluşum bile umrumda değildi,karnımda jude bellingham'ın çocuğu vardı,belkide en başından beri istediği şey olacaktı jude'un

baba olacaktı...

üç hamilelik testininde fotoğrafını çekip jude'a attığımda birisinin odaya girmesiyle yerimde irkilmiştim

denise patlak gözlerle bana bakarken sonrasında işte yatağın üstündeki testleri görmüştü

"hamile misin?" diyip hızlıca testlerden birisini eline aldığında sertçe yere atmıştı

"başardın işte sürtük,amcan belkide bu yüzden buraya seni yolladı,çocuğumdan velet yap diye!"

"çok sinirlisiniz..."

"hayır değilim,gözüm açıldı!" derken kolumdan sertçe tuttuğu gibi yataktan kaldırmıştı,valizimi açıp dolaptaki tüm kıyafetleri içine hızlı hızlı atmıştı ve valizi kapattığı gibi kolumdan sürükleyerek beni evden dışarı çıkarmıştı,o sırada onu durdurabilecek kimse yoktu,sanki jobe'unda evden gitmesini bekliyormuş gibiydi

"çocuğu yaptın,siktir git şimdi!" diyip kapıyı sertçe kapattığında ağzım açık bir şekilde dışarda yanımda valizimle duruyordum,sadece jude'un hemen buraya gelmesi için tanrı'ya yalvarıyordum

sonrasında evden dışarı çıkan carol'u gördüğümde bana gülerek bakıyordu,o kadar gülmüştü ki günlerdir böyle gülmek için beklediğini farketmiştim,

"hakkettiğin yerdesin..." demişti karşımda sırıta sırıta

"sende hakettiğin yerde bir gün olacaksın carol..." derken uzaktan gelen arabayı görmüştüm,jude bu kadar çabuk görüp gelemezdi

jude arabadan indiği gibi valizi görmesiyle hızlıca yanıma gelmişti

"liva..." diyip bana sımsıkı sarıldığında boynuma bir öpücük bırakmıştı

"ne işin var burda,yoksa annem mi?" dediğinde anne oğul arasını asla bozmak istemezdim ama bunu gerektirmişti

"denise hiç bir şey yapmadı jude,kendisi sırf ona acı diye kendini attı dışarı..." diyip kapının önüne geçmişti carol,ama jude onu kenara ittirip içeri girmişti

"sana ne dedim anne,ben burdaysam liva'da burda olacak,liva yoksa bende yokum!" diye bağırdığında denise neredeyse oğlunun ayaklarına kapanacaktı

"çocuğu senden yapmış,doğurduktan sonra alırsın ve büyütürüz,bu kadın gidecek..." demişti denise,ama jude daha fazla dayanamıyordu,üst kata hızlıca çıktığında denise'te peşinden gitmişti ama jude sanırım odasına gittiği gibi kapıyı kitlemişti

ve yaklaşık beş dakika sonrada jude elinde valizle aşağı inmişti

"düğünüme gelmek istersen mesaj atarsın anne..." diyip jude elimi tuttuğunda dışarı doğru gidiyorduk ama böyle veda olması çok kötüydü,annesiyle arasının bozulması ilerde ona üzüntüden başka bir şey getirmeyecekti

evden çıktığımızda jude valizleri arabanın bagajına koyduğunda jude'un kolundan tutup onu bir saniyede olsa bana bakmasını istedim

"jude,annenle böyle vedalaşma..." dediğimde jude kaşları çatık bir şekilde yüzümü elleri arasına almıştı

"iyi misin liva,seni evden attı,evet annem,ama bu yaptığı hata,sen benim için değerlisin ve ben bunu söyledikten saatler sonra sen dışardaydın..."

"suçlu hissediyorum..." dediğimde jude dudaklarıma bir öpücük bırakmıştı

"asla hissetme,carol'danda kurtuluyoruz,beraber güzel bir hayat kuracağız liva,bu yönden bak" dediğinde gözlerim dolmuştu,kimsem zaten kalmamıştı,ama onun ardında bırakacağı çok insan vardı

"bundan sonra hayatım sizsiniz liva,sen ve karnındaki çocuğum..." diyip elini daha hiç ama hiç oluşmamış olan karnıma koymuştu,çocuğumuz daha belkide zeytin tanesi kadar bile değildi,ama onun şuanki varlığı bile ikimizede yetiyordu

bu genç yaşımda geriye kalan hayatımı jude'a ve karnımdaki çocuğa adamak çok cazipti...



final çünkü çok uzasın istemedim,dahada uzatamadım

final çünkü why not...

un pais diferente ~ jude bellinghamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin