0.2

761 45 31
                                    

uçaktan iki bavulumla inmiştim,ingiltere'den ispanya'ya gönderilmiştim,burdaki aile benimle ilgilenebilecekmiş güya

benimle babam ilgilenmemişti,böyle başka bir aileden medet ummak hem saçma hemde anlamsız geliyordu

burda kalacağım aile hakkında tek bildiğim şey o da denise isimli kadının benimle ilgileneceğiydi,hem burda başlayacağım yeni hayata alıştırmak hemde üniversite için bana yardımcı olacaktı

tabiki frank amcadan onun numarasını almıştım ve havaalanına geldiğimde hemen denise'i aradım

"ben şuan havalanındayım..." dedim sadece,ona nasıl hitap etmeliydim bilmiyordum

"havaalanının otoparkındayım şuan canım,istersen biraz bekle içeriye geleyim..." dediğimde hemen onu nazikçe reddedip "ben geliyorum şimdi" diyip telefonu kapattım

denise'in dış görünüşünü biliyordum tabi ki,yani kimi aradığımı biliyordum,onu gördüğümde tanıyabilirdim

ve zar zor iki valizimle otoparka gelip etrafa bakarken denise'i arabanın yanında beklerken görmüştüm

hemen o da beni gördüğü gibi valizlerimi alıp bana sarılmıştı

"yeni evine hoşgeldin liva,evimize neşe katacaksın..." diyip büyük bir şefkatle bana sarıldığının farkındaydım

"umarım,umarım..." derken birbirimizden yavaşça ayrılmıştık,fazla samimiyet asla sevmemiştim,kötü bir kadın olduğuna inanmıyordum ama hemen öylece yeni bir hayata alışmamı benden bekleyemezdi...

eve geldiğimizi araba durduğunda ve denise'in inmek için hazırlandığında anlamıştım,işte yeni hayat

arabadan inip arabanın arkasına doğru yönelmişti denise valizleri almak için,hemen ona yardımcı olmak için arabadan inip yanına geldiğimde evede bakabilme fırsatım olmuştu

bizim evimizden daha büyük ve görkemli duruyordu,sanırım havuzuda vardı çünkü bahçesi büyük gibiydi

denise bagajı açıp valizleri alacağı sırada evin kapısı açılmıştı ve kapıda siyahi uzun boylu bir çocuk görünmüştü

denise hemen ona el sallayıp yanına çağırmıştı,böylelikle çocuk kapıyı kapatmadan yanımıza doğru gelirken onu daha detaylı inceleyebilmiştim

oldukça uzun boylu ve iri kalıplıydı,sanırım denise'in oğluydu,neredeyse aynıydı renk tonları

"bu arada sizde tanışın,liva bu jude,jude,ailemizin yeni üyesi..." diyip şefkatle gülümsemişti denise

jude bana elini uzatıp "memnun oldum liva" diyip bagajdan iki valizide kolayca çıkartıp eve doğru gitmeye başlamıştı

denise bagajı kapatıp arabayı kitledikten sonra elini sırtıma koyup eve girmem için resmen yönlendirmişti beni

ev çok yabancıydı,aslında direkt ortam çok yabancıydı,ama manzarası mükemmeldi,güneş daha yeni doğmuştu ve gökyüzünde birazda olsa kızıllık vardı,müthiş bir ambiyanstı

"buraya alışabilmen için her şeyi yapacağım liva,ama öncelikle amcana bir haber vereyim buraya geldiğin için..." diyip denise yanımdan gittiğinde işte koskoca evde yalnız kalmıştım

o sırada jude üst kattan,merdivenlerden aşağı iniyordu

"odan üst katta,valizlerini oraya koydum..." dediğinde jude'a teşekkür edip etrafı incelemeye başladım,ev gerçekten güzeldi...

"istersen etrafı gezdirebilirim..." dediğinde bu evde şuan için yapacak bir şeyim olmadığını bildiğim için jude'un teklifini tabi ki kabul ettim

un pais diferente ~ jude bellinghamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin