0.3

642 41 15
                                    

jude dizindeki sargı bezi belli olmasın diye altına bir eşofman giyip aşağı inmişti ve yemeği yemeye başlamıştık

mükemmel bir sofraydı ama tabikide iştahım yoktu,ailemden ve ülkemden uzakta ilk akşam yemeğimdi,bir şey yememek istememem,yiyememem çok normaldi

"benim pek iştahım yok,odama çıkabilir miyim?" dediğimde denise gülümseyerek başını sallamıştı

hemen masadan kalkıp merdivenleri çıktığımda açmadığım iki kapıya baktım,ilk açtığım kapı jude'un odasının yanındaki kapıydı,benim odamdı,karşıdaki kapıdaki oda ise denise'indi

odama girip kapıyı kapattığımda kendime bir uğraş bulabilmek için valizimi açıp dört kapaklı kocaman dolaba eşyalarımı yerleştirmeye başlamıştım

bir süre sonra dinlenmek için camdan dışarı baktığımda pencerem evin bahçesine bakıyordu,tamda tahmin ettiğim gibi evin bahçesinde büyük bir havuz ve bir kaç tanede şezlong vardı

kıyafetlerimi dolaba yerleştirmeyi bitirdiğimde valizimin en altına attığım ufak çakıyı cebime attım,gelebilecek tüm tehlikelere karşıydı bu önlem

burası müstakil bir evdi ve gece yabancı birisi ya eve gelirse,ya da odama birisi gelirse kendime savunmam gerekebilir diye çok lazım olan bir şeydi

valizimden macbook'umu çıkartıp en yakın ve onlardan başka arkadaşım olmayan o güzel iki arkadaşımla görüntülü konuştum

"oda yıkılıyor kızım,boşver ingiltere'yi,bizde burda işte ispanya italya falan gitmek istiyoruz" demişti bir arkadaşım

"burası büyüleyici ama çok yabancı her şey,ne yapacağım,odadan dışarı çıktığımda yapacak bir şeyimde yok" dediğimde diğer arkadaşım gülerek "evde aşık olunabilecek birisi var mı?" diye sorduğunda gülümsememe engel olamamıştım

"jude var,evin büyük oğlu,ama tipim değil..." dediğimde iki arkadaşımda tüh be demişlerdi,kesin kafalarında çok çirkin birisi olarak canlanmıştı jude

"o evde bu şekilde yaşanmaz liva,aksiyonlu bir şeyler yap..." demişti arkadaşım

"aksiyonlu bir şey?,odamın balkonundan mı atlayayım" derken gülmüştüm çünkü dalga geçmiştim ama arkadaşlarım bu fikri çok beğenmişlerdi

"şaka yapıyorum kızlar,yatmam gerek size iyi geceler..." diyip aramayı sonlandırdım ve macbook'umu yatağımın altına koydum

yorgun olduğum için yatıp uyumam gerekiyordu,yarın bambaşka bir gün olacaktı çünkü demek çok isterdim ama tabikide bambaşka bir gün olmayacaktı,her günüm aynı ve sıkıcı olacaktı...

denise odama gelip beni yavaşça dürtüklemesine uyanmıştım,çok hoştu çünkü kimse beni bayadır dürtükleyerek uyandırmıyordu

"günaydın liva'cım,kahvaltıyı biraz erken yapacağız,jude hep erken kalkar da..." derken mahçup gibi bir ifade vardı ses tonunda

"hiç problem değil,sizin bana değil benim size uymam gerekir..." diyip yataktan kalktığımda biraz müsaade isteyip hemen odamdan çıktığım gibi banyoya girdim ve yüzümü yıkadım,ayılmam gerekiyordu

banyodan çıkıp merdivenlerden aşağı indiğimde jude'un çoktan kahvaltı sofrasına oturmuş olduğunu görmüştüm,beyefendide saygı yok gibiydi

"günaydın..." dedim sadece,aynı evde kaldığım insanlarla aramın soğuk olması kötü olurdu,yaşıtlarımda tek jude vardı ve yardımına ihtiyacım olabilirdi

"günaydın liva,ben tesise gideceğim eğer evde çok sıkıldıysan benimle gelebilirsin..." dediğinde bende hala ayakta duran denise'e baktım,eğer evden gidersem denise'i yalnız bırakmış olurdum

un pais diferente ~ jude bellinghamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin