1.6

477 33 24
                                    

"büyüleyicisin..." demişti şezlongda benim gelmemi bekleyen jude

"abartmasak mı acaba,ilk havuza girişimiz olabilir ama benimle ilk kez böylesine yakın olmayacaksın..." dediğimde çapkın bir sırıtış vardı suratında,bu yüz ifadesi hoşuma fazla gidiyordu

benden önce yavaşça suya daldığında bende başta havuzun kenarında oturmuştum ve sonra havuza girmiştim

"yüzebiliyorsun..."

"küçümsememelisin beni..." dediğimde jude bacaklarımı beline sardığında ellerimi ensesine koymuştum

"sadece beni her seferkinden daha çok etkiliyorsun..." diyip dudaklarını dudaklarımla buluşturduğunda kollarıyla belimi sarmıştı

bir süre öpüşmeyi bırakabildikten sonra suratlarımıza bakabilmiştik,ama gece karanlık olduğu için bu çok belli bile değildi,ama onun yüzünü hissedebilmek için ışığa ihtiyacım yoktu,her bir karesini ezbere biliyordum

"liva..."

"evet jude..."

"seni dünden çok,yarından az seviyorum,bunun anlamı ne biliyorsun değil mi?" dediğinde gülümseyerek yüzümü boynuna yaslamıştım

"sevgin her geçen gün artacak mı?"

"artmayacak,katlanacak..." dediğinde kalbimin eridiğini hissediyordum,kelimelerini özenli ve dikkatli seçiyordu,belkide çok dokunaklıydı...

bu romantik ortama dayanamayıp öpüşmeye devam ettiğimizde bir alkış sesinin gelmesiyle sese doğru dönmüştü kafalarımız

"tebrik ediyorum,sevişmek için annen ve kardeşinin gitmesini mi bekledin jude?" derken carol çıldırmış gibiydi

jude havuzdan çıkmak için yüzerken benimde çıkmamı istemişti ve havuzdan çıktıktan sonra belimden tutup havuzdan çıkmama yardım etmişti

jude ellerimizi birbirine kenetlediğinde carol'un karşısında kalmıştık,ben hala susuyordum,konuşmayı gerek görmemiştim,carol'un bir daha bu ilişkinin yaşanmayacağını jude'dan duyması daha iyi olurdu

"sevgilimle sevişebilmem için asla onların gitmesine gerek olmadı carol,özel odalarımız var değil mi?" demişti jude,bu cümlenin carol'daki etkisi büyüktü ama asla bunu yansıtmıyordu ve yansıtmamakta kararlıydı

"peki neden ayrıldığımızı ona anlattın mı jude?" diye bana bakarak konuşmuştu carol,jude'a baktığımda ise ses çıkarmamıştı,belkide konuşmak için carol'un söyleyeceği cümleyi bekliyordu

"beni hamile bıraktın ve bu çocuğu istemediğini söyleyip benden ayrıldın jude..." dediğinde carol,ufak bir şok geçirmiştim,bu darbe üstüne darbe gibiydi

jude ise bu cümleye gülmüştü ama ayakta duracak kadar güçlü hissetmemiştim bu cümle karşısında

"eski sevgilinle anlaşma yaptın sırf jude'dan çocuğum olduğunu sanar ve o parayla sende payını alırsın demiştin,öyle değil mi carol!" derken jude elimi bırakıp carol'un üstüne yürümüştü

"eski sevgilimle konuşmuyorduk bile jude,bunu biliyorsun..."

"neden bu konuyu liva'nın önünde açtın,sırf benden vazgeçsin diye,o benden vazgeçse bile ben sana geri dönmeyeceğim carol,unut bunu,sil aklından!" dediğinde carol hala jude'un karşısındaydı

"sen sadece kadınları kullanan bir insansın jude,benide kullandın ve attın,zevkine baktın sadece..." derken carol ağlamaya başlamıştı,bu hali üzücüydü eğer dediklerinde samimiyse

"ne saçmalıyorsun carol sen!,eğer öyle birisiysem neden hala bana ulaşmak için buraya geldin,bir daha zevkine bakmam için mi!" diye bağırdığında ise jude'a bakıp "yeter jude,cidden yeter!" diyip hızlıca eve doğru girmiştim

merdivenlerden hızlıca çıkıp odama girdiğimde kapıyı kapatmıştım ve dolabımdan bir havlu alıp üstümü kurularken jude hemen odama girmişti

"inanamıyorum sana,benim yanımda bu konuları nasıl rahatça konuşursun,eski sevgilinle olan yaşanmışlıklarını dinlemek zorunda mıyım jude?" dediğimde jude başı eğik bir şekilde yanıma gelip yüzümü elleri arasına almaya çalıştığında ondan uzaklaşmıştım

"yalan söylediğini bilmeni istiyorum liva,gerçekleri konuşmuyor..."

"belki,peki ya sen neden üste çıkabilmek için bağırmayı seçtin,haklıysan bağırmana gerek bile yoktu..." dediğimde jude mahçupça yanıma gelip yüzümü elleri arasına aldığında "cidden özür dilerim liva,carol ve bu drama hayatından kurtulmak için ümitti burası,hala peşimden geliyor işte..." demişti jude

"peki gerçekten hamile miydi?" dediğimde jude dudakları önde bir şekilde başını sağa sola sallamıştı

"bundan nasıl emin olabiliyorsun?" dediğimde jude sadece "her gördüğüm kızla ilişkiye girmiyorum liva,sen benim için bir ilksin..." dediğinde şaşırmıştım,bu çok özeldi belkide...

"o zaman nasıl hamile kaldığı yalanını attı"

"sarhoş olduğum bir gün yatmışız gibi bir süs verdi,ama kendimden eminim,öyle bir şey olmamıştı" dediğinde şaşırmıştım,carol'un bu kadar şeytan olabileceği dahada şaşırtıyordu beni

"günaydın liva'cım..."

"günaydın denise..." derken arkamdan birisinin gelip sarılmasıyla şaşkınca arkama dönmüştüm,jude'un olmadığını gördüğümde ise rahatlamıştım,denise,jobe ve benim çok yakın olduğumu biliyordu tabiki,jude ile bu olanları duyduğunda daha şok olacaktır belkide

"bu akşam gidiyorum liva..." diyip ellerini belime koymuştu ve bir çocuk gibi dudaklarını büzüp suratıma bakmaya başlamıştı jobe

"bu kadar erken mi?" diye sorduğumda bu soruya cevap veren denise olmuştu

"ordada bir kaç işleri var halletmesi gereken,antremanlarına devam etmelisin jobe..." demişti denise,haklıydı ama güzel zamanların hızlı geçme gibi bir huyu vardı,umarım bir gün temelli bir şekilde ispanya'ya gelirdi...

sonrasında birisinin mutfağa güler yüzle geldiğini görmüştüm,işte jude bellingham

"günaydın canım ailem..." diyip önce jobe'a,sonra denise'e sarılmıştı ve ben ona sadece bakıyordum

"jude,carol'u uyandırır mısın sanırım uyanmamışta..." demişti denise jude'a bakarak,artık denise'in ne istediği belli gibiydi

"hadi git uyandır jobe..." diyip jude jobe'un suratına hafifçe vurduğunda denise hemen araya girip "ben sana dedim jude..." demişti

"anne,aramızı yapmak için uğraşma,benim sevgilim var..." dediğinde jude,işte mutfaktaki üç kişi,bende dahil olmak üzere jobe ve denise şoka girmişti,jobe en azından böyle bir açıklamayı beklemiyordu

"sevgilin mi var?" derken denise'in sesi titremişti,umarım fazla üstüme gitmezdi bu yüzden denise

"evet anne,anlayış göster buna,uğraşma artık benle..." diyip mutfaktan gitmişti jude,ben burda mı kalacaktım yani...

"bunu biliyor muydun jobe?" diye hemen sormuştu denise oğluna bakarak

"şüphelerim vardı sadece..."

"kim bu kız..." derken denise'in bu durumdan hoşnut olmadığı ses tonundan belliydi

ben hemen müsaade isteyip merdivenlerden yukarı çıktığımda carol'u görmüştüm, "evde kaos dönüyor,kaosun ateşini arttırmamı ister misin liva?" diye sormuştu carol karşıma geçip

"elinden geleni ardına koyma carol..." dediğimde ise carol aşağı inmişti,her türlü söyleyeceğini biliyordum,ona söylememesi için yalvarsam bile söyleyecekti

hemen jude'un odasına girdiğimde omzuna krem sürdüğünü görmüştüm,futbolcu olmak zordu,her an bir parçan sakatlanabilir veya ağrıyabilirdi

"yardım ister misin?" dediğimde gülümseyerek suratıma bakmıştı,bu gülümseme evet demekti

tabi sadece krem sürmeme izin verirse...

un pais diferente ~ jude bellinghamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin