1.5

479 40 42
                                    

"liva,liva beni korkutuyorsun,uyan hadi..." derken yavaşça gözlerimi açmıştım,yine bayılmıştım,tanrım hastalığım çok mu kötü derecedeydi

"ilaçlarını almadın mı? " diye sormuştu jobe bana bakıp

"unuttum..." dediğimde ise jobe beni dikkatlice kucağına alıp yerden kaldırmıştı ve kibarca yatağıma yatırmıştı

"iç ilaçlarını..." diyip iki hapı ve bir bardakta suyu getirmişti jobe bana

sırayla ikisinide içtiğimde başımı tekrar yastığa koymuştum

"rengin solmuş,tek başınayken bunların başına gelmesi çok kötü,başına bir şey gelebilirdi..." derken saçlarımı okşamıştı jobe

"iyiyim ben jobe..." dediğimde "iyi değilsin ama iyi olacaksın..." demişti jobe

o sırada birisinin odama dalmasıyla ikimizin bakışlarıda kapıya yönelmişti

"noldu? " derken jude'un sesindeki endişe suratına bile vurmuştu,sonrasında hızlıca yanıma gelip eğildiğinde jobe ayağa kalkmıştı

"iyi misin liva?..." diyip elimi iki elinin arasına aldığında başımı sadece aşağı yukarı sallamakla kaldım

"doktor ne hastalığı olduğunu söyledi?" derken jobe'a bakmıştı jude

"jobe,çıkabilirsin..." dediğimde jobe hemen gitmişti odamdan,o da jude'un sorularını cevaplayamazdı

"neden saklıyorsun liva?" derken suratını ekşitmişti jude

"önemli bir şey olsa söylerdim..." diyip gözlerimi tavana dikmiştim,bu yalandı zaten,şuan bile iyi görünmüyordum

"söylemeyecek misin?" diye sorduğunda sadece "önemli bir şey değil jude..." dememle jude benden uzaklaşıp etrafı aramaya başlamıştı ama odamı böylece dağıtıyordu

çekmecelerimi açtığında ise hızlıca yataktan kalkabilmiştim,jude'un kollarından tutup onu engellemeye çalışmak aptalcaydı çünkü ilaçların orda olduğunu böylelikle anlamıştı

üçüncü çekmecedeki kıyafetlerimi hızlıca yere atıp ilaçları bulduğunda sadece "jude..." diyip ellerini tutmaya çalışmıştım,ama o benden uzaklaşıp kutunun içindeki yan etkileri yazan küçük kılavuzu eline almıştı ve ne ilacı olduğunu anlamaya çalışıyordu

"epilepsi mi?" derken sesi içine kaçmış gibiydi,zar zor yutkunmuştu

"erken teşhis olduğunu söyledi doktor..." dediğimde jude yere attığı ilaç tabletini tekrardan kutunun içine koymuştu ve iki ilaç kutusunuda şifoniyerimin üstüne bırakmıştı

"özür dilerim liva,ilaçlarını asla aksatmayacaksın,tanrım..." diyip bana sımsıkı sarıldığında başımı göğsüne yaslamıştı ve başımın üstüne bir öpücük bırakmıştı

"otobanda bayılmanın sebebi buydu belkide,tanrım ne kadar aptalım..." dediğinde başımı kaldırıp jude'un suratına baktım

"aptal değilsin,bende bilmiyordum jude..." dediğimde jude dudaklarıma uzun bir öpücük bırakmıştı,uzun zamandır buna ihtiyacım vardı

"bundan sonra seninle çok daha fazla ilgileneceğim liva,yalnız kalmaman gerek,seni yalnız bıraktığım için çok özür dilerim,beni affedebilir misin?" diye sormuştu jude gözleri dolu bir şekilde

"jude saçmalama,sen bir şey yapmadın,ağlatacaksın beni..." diyip başımı eğdiğimde jude baş parmaklarıyla akmakta olan gözyaşlarımı silmişti

"sen ağlama,ben senin içinde ağlamaya hazırım..." dediğinde gözlerinden birer yaş süzülmüştü,jude ellerini belime koyduğunda bende onun akan gözyaşlarını silmiştim

un pais diferente ~ jude bellinghamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin