17.BÖLÜM

1K 69 11
                                    

Yeni bölümle karşınızdayım. Hepiniz hoşgeldiniiizz.✨🎉🧿

Lütfen yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın 💕

__ __ __ __ __ __ __ __

Abimlerin büyük bir coşkuyla eve gelmelerinin üstünden yaklaşık bir on dakika falan geçmişti. Toprak'ın bizi resmen ispiyonlaması üzerine eve gelen Asaf ve Yaman'a açıklama yapmaya çalışıyordum. Hepimiz salonda oturmuş sanki velayetimi konuşuyor gibi kimde kalacağımı tartışıyorduk. Yamanın geldiğinden beri gerilmiş olan sinirleri abimin her kelimesiyle daha çok geriliyordu.

Toprak ise sanki olaylar onun başının altından çıkmamış gibi rahat bir şekilde koltukda yayılmış oturuyordu. Bir gün bu çocuğu döveceğim gerçekten. Hayır yani bir insan hem bu kadar sevilesi olup hem de nasıl bu kadar kendini uzaklaştırabilirdiki.

" Yani kısacası Leylim birkaç gün benle kalacak. İzin almaya falan gelmedim. Kardeşim evine, abisinin yanına geliyor." Abim Soydarların yüzüne doğru hiddetle bitirdi cümlesini.

Tabii Asaf durur mu? - tövbe haşa ne durması.-

" Ne dedi duydun mu?" Sanki bir şaka yapılmış gibi gülerek Yaman'a döndü. " Leylim onunla gidiyormuş! Neymiş, izin almıyormuş." Sonra hızla abime döndü bakışları.
" O da iyiymiş, senin kafanda güzelmiş. Sen bu evden bir s*kim alamazsın!!" Diyerek abime doğru atılacaktı ki Yaman tuttu bu sefer.

" Otur yerine." İtiraz istemeyen keskin bir sesle Asaf'ı yerine oturttu.

" Lavuk kardeşinizi alıp gideceğim diyor. Ne oturu ya?!"

" Kardeşinizi değil, kardeşimi alacağım dedim." Bu sefer de abim hiddetlenmişti.

" Ulan senin kardeşin de bizim eltimiz mi! Herife bak ya." Asaf oturduğu yerden söyledikleriyle sinirle bir nefes verdi. " Leylim burda kalıyor. Sen istediğin yere siktir olup gidebilirsin."

Asaf sanki kalkıp gitmemi engellemek ister gibi oturdugumuz yerde elimi tuttu sıkı sıkı. O kadar çok sıkıyordu ki kemiklerim acıdı resmen. Farkında değil gibiydi, tüm odağı abimdeydi şuanda. En ufak bir hareketine karşı ataktaydı.

Biraz da olsa onu ve ortamı rahatlatmak için tuttuğu elimin üstündeki elini baş parmağımla okşadım. Varlığımı yeni hatırlamış gibi bana döndü bu sefer. Bakışlarındaki ani yumuşamayla, dik tuttuğu omuzlarını rahatlamış gibi düşürdü.

Abimin bakışları bize kaydı bu sefer. Asaf'in elini tutan elime bakıyordu. O an için sadece ortamı sakinleştirmek için yaptığım bu hareket onda ters tepmiş, gözlerindeki sinir anbe an artırmıştı.

Ani bir resfleksle hemen elimi çektim. Çünkü şuan sanki Asaf'ın tarafını tutuyormuşum gibi olmuştu. Abimin onu istemediğimi düşünmesi en son istediğim şey bile değildi.

" Kimse bir yere gitmiyor."
Yaman'ın sert sesiyle ona döndüm.

" Leylim bu evden gitmiyor. Hiçbir zaman da gitmeyecek." İlk defa gözlerindeki siniri bu kadar net görüyordum. Normalde hep kendini kontrol eden Yaman, bu sefer saklayamamıştı kendini.

" Ha, ama sen dersenki ben Leylim'i görmek istiyorum, onu özledim. O zaman kapımız açık."

- Ben bu Yaman'ı yerim-

" Gelirsin kalırsın istediğin kadar." Oturduğu koltukta dikleşti birden.
" Onun dışındaki tüm planları sil kafandan. 

Yaman'ın öyle bir büyüsü var ki, ne söylese insanın 'tamam abi, evet, olur , haklısın' falan diyesi geliyor. Karşıt bir cümle kuramıyorsunuz yani. İtirazlara kapalı olduğu tüm vücut dili ve ses tonuyla belli oluyor.

Yeşeren UmutlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin