9. Bölüümmm

7 1 0
                                    

*Bu bölüm ayrıntılı bir smut varr.

Noah
Hemen eğilip nabzını kontrol ettim. Yaşıyordu. Hemen kucağıma aldım. Dışarı çıkacakken önümüze birşeyler düştü. Kaçış yolumuz kapanmıştı. Arka kapıys yöneldim ama ordanda geçmemiz imkansızdı. Ateşlerin ortasında kalmıştık. Tanrıya delicesine yalvarıyordum. Burdan çıkmamız gerekti. Gözüm birden yangın tüpüne çarptı. Joon'u bir köşeye bıraktım. Etrafı söndürmeye çalıştım. Ama yangın tüpü bitmişti. Geri Joon'nun yanına gitmek istedim ama etrafı alevlerle çevriliydi. Nefes alamıyordum. Öksürmeye başladım. Dışardaki herkes yangını söndürmeye çalışıyordu ve bir anda sıcaklık seviyesi yükseldiği için otomatik olarak sular akmaya başladı tavandan. Bu Hana'nın fikriydi ve gerçekten işe yaradı. Ateşler sönmek üzereyken ambulans ve itfaiye yeni gelmişti. Joon'u kucağıma alıp çıktım. Nefes alamıyordum.

Joon'u yere yatırdım. Geri kalkmaya gücüm yoktu. İçerdeki diğer insanları kurtarmak için uğraşıyorlardı. Joon ve beni ambulansa götürdüler. Joon sıcaklık seviyesi yüzünden bayılmıştı. Fakat durumu iyiymiş bir kaç dakikaya uyanırmış. Çok korkmuştum. Haberi alan Hana beni arıyordu. Açmak istemedim ama yaptıklarıma rağmen beni merak edip arıyorsa hâlâ abla kardeşizdirr.

-Efendim abla

"Ablamı?" kahkaha attı. "Belki ölmüşsündür diye aramıştım. Ama yaşıyormuşsun şaşırtıcı." yüzüme kapattı.

Benimle konişmicağını biliyordum ama bu kadarı fazlaydı. Ağlamaya başladım. Joon uyanmıştı beni ağlarken görünce ayaklanmaya çalıştı.

"Noldu sevgilim? İyi misin?"

-Değilim Joon, değilim keşke olabilseydim.

Joon'a sarılıp ağlamaya başladım. Hiçbir şey söylemeden oda sarıldı. İlk defa birisi bana değer verip sarılmıştı.

-Beni hiç bırakmicaksın değil mi Joon?

"Evet seni hiç bırakmicağım Noah"

-Söz mü?

"Söz"

Hana
-Jiwoo biz şimdi neyizz ben çok anlamadım.

-Eğer sende beni seviyorsan sevgiliyiz bence.

-Seviyorsan mı?? Heralde seviyorum sevgilim.

-Bende seni seviyorum. Beni affetmezsin diye düşünüyordum.

-Seni affetmezsem yaşayamazdım. Tüm hayatım sana bağlı Jiwoo. Sen benimle barışmak istemesen bile peşinden koşardım emin ol.

-İnanır mısın bilmem ama ben senin peşinden kesin koşardım.

-Acıdığın için koşardın.

-Hayır sana aşık olduğum için.

-Sanmıyorum Jiwoo. Bebeğimiz öldüğü için vicdan azabı çekicektin. ve geri dönücektin. Belki şuanda öyledir şüphelenmedim değil.

-Yemin ediyorumki sana deliler gibi aşığım Hana. Bunu nasıl görmezsin?

-Görüyorum ama bu kadar hızlı aşık olman garip geldi Jiwoo.

-Ne olursa olsun seni sevicem güzelim. Gelecekte çocuklarımın annesi olduğunda da, zor durumda kalsan da, beni terk edip gitsende senden vazgeçmem. Senin bana olan aşkın bitse bile benimki sana karşı bitmicek.

-Seni seviyorum balıım. Seni gerçekten seviyorum.

-Bende öyle Hana bende öyle.

Jiwoo
Sözümü bitirmemle dudağıma yapışması bir oldu. Hayatımda ilk defa bu kadar mutluydum. Karşılık verdim. Şuan bacağı ve kolu kırık olduğu için birlikte olamıyorduk. Ama en kısa zamanda olucaz diye düşünürken bir anda doktor içeri daldı. Hana'nın dudaklarından kurtulup ayağa kalktım.

-Ahh pardon çok yanlış bi zaman da gelmişim.

"Hayır sorun yok. Birşey mi oldu acaba?" dedi Hana.

-Sizi genel kontrol için almam gerekiyor.

Hana yüzü kızarmış bir şekilde. "Ah doğru unutmuşum, 5 dk ya hazır olucağım kapıda bekler misiniz?"

-Tabiki de.

Doktor odadan çıkmıştı. Hana kıpkırmızı olmuş bir şekilde bana bakıyordu.

-Nasıl yakalanırız ya.

"Yakalansak bile hiç birşey olmaz. Yakında karım olucaksın Hana her türlü öğrenicekler."

-Yakında mı? Sen iste bugün evlenelim.

"Aslında evlensek iyi olurdu ama sen bu haldeyken olmaz. İyileştiğinde en kısa zamanda yapalım"

Bana tamam anlamında gülümsedi ayağa kalkıp kapıya doğru yürüdü. Koluna girip destek verdim. Sonuçlar gayet iyiydi herşey normal ilerliyordu...

1 hafta sonra

Hana
4 gündür evdeyim. Jiwoo beni asla tek bırakmıyor. Bugün gene hastaneye gidicez artık kolumu ve ayağımı kolaylıkla kullanabiliyor gibiyim. Bu yüzden mutluyum. Umarım ki herşey düzgündür. Jiwoo üstünü giyindi ve benide giydirdi ardından şoförü çağırıp beni arbaya bindirdi. 1 haftadır benimle mükemmel ilgileniyordu, sıkılmıyor ve yorulmuyordu. Bana annemden bile görmediğim ilgiyi gösteriyordu.

Sanırsam beni ona bağlan şey buydu. Hastaneye gittiğimizde sargıları açtılar. Kolumu ve bacağımı kullanabiliyordum. Hemen işe geri dönmek istedim ama Jiwoo izin vermedi.

-Olmaz. Daha tam iyileşmiş sayılmazsın. Ayrıca iş kaçmıyo ya. Noah ilgileniyor herşeyle.

Ee bu arada Noah ve Joon'a noldu derseniz. Onlar iyiler sadece ciğerleri fazla dolmuş. Bir kaç gün evde dinlendiler ve geri işe döndüler. 1 haftadır işe gidemiyorum. Aslında işe gitmeyi sevmem ama Noah gibi birinden o şirketi almam gerek.

Gece 1-2 arası

-Jiwoo bak artık elimi rahatlıkla kullanabiliyorum. Ayrıca kocaman adımlar atıp, zıplayıp, koşada biliyoruum.

-Gerçekten mii?? Çok sevindim sevgiliim.

-Bence artık eve dönebilirsin sen de biraz dinlen. Koca 1 haftanı benimle bebek gibi ilgilenerek geçirdin senin içinde zor olmalı.

-Zor değildi. Gelecekte çocuklarıma nasıl bakıcam sana birşey olduğunda? Alışmam gerek.

-Hee çocuk demişkeen. Yapsak mı diye düşündüm bi. Gerekli olan herşey (gözümle gösterdim) bu dolapta.

-Bilmem sen istersen ben her zaman hazırım.

Jiwoo
Hana'yı kucağıma aldım. İlk önce yavaş yavaş öpüştük. Daha sonra ben onun geceliğini çıkarmaya başladım. Oda bir yandan benimkini çıkarıyordu. Göğüslerini sıktığımda inlemişti. Bu beni iyice azdırdı. Ellerim oraya indi. İlk önce tepki vermeden öpüşmeye devam etti. Ben daha derine indikçe inlemeye başladı. Bir kaç dakika böyle devam etti daha sonra dolabı açıp neler olduğuna baktım. Aradığım şeyi bulmuştum.

Belime takıp geri yatağa döndüm. Üstüme çıkmıştı. Deli gibi zıplamaya başladı ve aynı zamanda çok fazla inliyordu. Sessiz olmasını söyledim çünkü Noah duyabilirdi. Evet hâlâ aynı evde yaşıyorlar. Daha sessiz olmaya çalıştı. O gece delicesine seviştik. En son çok fazla hızlanmıştım. Hana durmam için yalvarıyordu. Bir anda bayıldı. Acıdan dolayı bayıldığını düşünüyorum çünkü gerçekten çok hızlıydım. Çok uykum gelmişti bu yüzden çok önemsemeden yattım. Saate baktığımda en son sabah 06:30 falandı. Nerdeyse 4-5 saattir aralıksız sevişmiştik.

Çok büyük ihtimal Hana hamile kaldı.

♡açık konuşmak gerekirse pek bölüm yazasım gelmiyor. Bu yüzden buda biraz kısa oldu. Okumalarımız gerçekten çok az. Yorum vb hiç gelmiyor. Aslında beni soğutan şeyde buu. Şuan sınav haftasındayım ve annem telefonuma bakmamı biraz kısıtlıyor. O yüzden bunu yazmakta bile zorlanıyorum. Ama size söz en kısa zamanda uzun bir bölüm yazıcam.

The Coincidence LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin