●Ay yeni yılınız kutlu olsuunn.
!!!! Smut varr!!!!
Hana
-Napıcaz?"Bilmiyorum. Jiwoo'ya haber vermemiz gerek. Yakında öğrenicek ne de olsa"
Derin bir nefes aldım. Tuvalete doğru yöneldim. İçeri girdiğimde Jiwoo nerdeyse çıplaktı.
-Jiwoo napıyosun giyin hemen.
"Ne mi yapıyorum?? Tuvalete niye geldik biz amk."
-Ee biliyorum ama giyinmen gerek önemli birşey oldu.
"Sıçtık desene yine."
Tuvaletten çıktım Joon ve Noah'ın yanına geçtim. Herkes Jiwoo'nun gelmesini bekliyordu ama Noah ve Joon'nun bana söylemediği birşey vardı. Jiwoo 2 dk sonra geldi.
"Noldu?"
Noah tabletini Jiwoo'ya uzattı. Jiwoo uzun uzun okudu. Bir anda ağlamaya başladı ve tablet elinden düştü. Joon, Jiwoo'ya sarıldı. Ben düşen tabledi yerden aldım. Gördüğüm haberler sadece Noah'ın dediği gibi değil di. Jiwoo'ya türlü türlü iftiralar atılmış, cinsel içerikli shoplar yapılmıştı.
Bir hostes çağırdım. "Parise varmamıza ne kadar var?" dedim. Hostes ise "10 dakika kaldı efendim."
Ardından yanımdan gitti. Fransaya iner inmez bu haberlerin hepsine engel koydurttum. Bu haberleri yapan ve yayan herkese dava açtım. Haberler silinmişti. Jiwoo rahatlamıştı. Herşeyin tamamen silindiğine emin olduğumuzda Jiwoo uzun uzun sarıldı bana.
Otele gelmiştik. Joon ve Noah odalarına çıktılar.
-Bizdemi odaya çıksak Jiwoo?
Sırıtarak: "Olur"
Noah
Odaya çıktığımızda Joon valizleri boşaltmakla uğraşıyordu. Çok fazla azmıştım. Joon yerden kıyafetleri alıp ayağa kalktığında beline sarıldım. Ellerim aşağa doğru indi. Ne istediğimi anlamış olsa gerekki kıyafetleri direk bir yere koydu. Yüzünü bana döndü. Geri geri ittirdim. Duvarla aramda kalmıştı. "Çok hızlısın Noah" dudaklarına odaklanmıştım. Kulağına doğru fısıldadım "Bunlar daha ne ki Jeon Joon" sözüm bittiği gibi dudaklarıma yapıştı. Karşılık verdim. Nefesi kesilene kadar bırakmadım. Dudaklarını bıraktığımda nefes nefese kalmıştı. İkimizde tamamen soyunduk. Yatağa oturdum. Kucağıma çıktı. Ve tamamen içine soktu. İlk önce kendisi yavaş yavaş gel git yaptı. Daha sonra ben devreye girdim ve kucağımda zıplatmaya başladım. Kucağımda zıplarken deli gibi inliyor ve beni öpmeye çalışıyordu. 10-15 dk aynı pozisyonda durduğumuz için pozisyon değiştirdik. Domalmıştı. Gene içine soktum bu şekilde 5-10 dk seviştik. Ben zamanı ayarlayamadım ve içine boşaldım. İkimizde çok yorulmuştuk. Nefes nefese kalmıştık. O yatağa uzandığında ben ağzına yarrağımı soktum. Delicesine yalıyordu. İnanılmaz hoşuma gitti ve ağzına boşaldım. Kısa bir seks ama büyük bir zevkti. Saat 7 olmuştu akşam yemeği için hazırlanmamız gerekiyordu. Yatakdan kalkıp üstümüzü giyindik. Hana ve Jiwoo'dan haber bekliyorduk.(O sırada Jiwhana ikilisi)
Jiwoo
Odaya girdiğimizde Hana ile birlikte eşyalarımızı bıraktık. Hana'yı kendime çevirip dudaklarına yapıştım. Eteğinin fermuarını açtım ve çıkardım. Oda benim pantalonumu. Çıkarıyordu. Durduk kıyafetlerimizi çıkardık ve ben çantamdan bir kaç gerekli şeyi aldım. Hana yatağa uzanmıştı. Üstüne çıktım öpüşmeye devam ederken aynı göğüslerini sıkmaya başladım. İnliyordu. Elimi aşağa doğru götürdüm. Bir an elimi tuttu "Seni çok seviyorum Jiwoo." "Bende öyle Hana."
Elimi içine soktum. Öpüşmeyi bıraktı ve inlemeye başladı. Hızlanmaya başladım. 2-3 dakika sonra parmağımı çıkardım. Kendimi aşağa doğru ittirdim dilimi tam olarak oraya hizaladım. Nefesim kesilene kadar yalamaya başladım. Hana'nın zevk suyu akmıştı. Bu hoşuma gitti. Hana'yı domalttım. Belime takıp içine soktum. 10-15 dakika seviştik. İkimizde yorulmuştuk. Beraber duşa girdik. Hana belimi kavrayıp dudaklarıma yapıştı. Duş alırken deli gibi öpüşüyorduk. Hana'nın telefonu çaldı. Bornozunu giyip içeri gittiğinde Noah arıyordu. Yemeğe inmek için bizi bekliyorlarmış ama geç kalmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Coincidence Love
Romance2 kardeş çalışmak için geldikleri şirkette patronlarına aşık olur...