17. Bölüümm

5 1 0
                                    

seleme cenemelerrr bu sıralar fic yazmak çok hoşuma gidiyorr. bu fic bittiğinde daha farklı ficlerde yazabilirim. e büyük ihtimalle yazıcam zatenn. bu arada bugün en sevdiğim hoca tarafından ceza aldım ay ama hâlâ atakan hocişim bessttt neyse çok uzattım amk en iyisi fice geçiyim.

Hana
elimi Sunghoon'a doğru uzattım

-bu iş tamamm.

"bu kadar kolaymıydı?"

-ee evet niyeki?

"bilmiyorum bence bu kadar az bir intikam saçma"

-başka napabilirdik ki?

"senin eskiden yaşadığın şeyi. Yani merdivenden düşüp düşük yapmışsın ya, aynısını ona yapabilirdik. veya direk kocasını öldürebiliriz"

Sunghoon sözlerini bitirdiği gibi zil çaldı. Sunghoon'nun evindeydik ve bizi bulmaları çok zordu. Sunghoon bana bakıp hızlıca kapının önüne gitti. bir anda kapı açıldı ve bende kapıya yöneldim. çok tanıdık bir yüz vardı. bu, bu kişi Hyunjin'di.

"Merhaba karımın eski eşi" sözlerini bitirdiği gibi Sunghoon'u yumruklamaya başladı. yardım etmek için yanlarına gittim ama 2 adam beni kollarımdan tutup bir arabaya bindirdiler. kollarımı ve bacaklarımı halatla bağlayıp ağzıma bant yapıştırdılar. 5 dk sonra Sunghoon da yanımdaydı. fakat benim aksime onun yüzü kan içindeydi. ve bayılmıştı. ne kadar çaba göstersemde uyanmadı.

2-3 saat araba hareket etti. bir anda durduk. camdan dışarı bakmaya çalıştığımda etraf çok karanlıktı. arabanın kapısı açıldı ve karşımda gene Hyunjin vardı. beni kucağına alıp bir eve soktu. ardından sunghoon geldi. fakat onu ayrı bir odaya soktular. Hyunjin'le ikimiz tek kalmıştık. ağzımdaki bantı çıkardı.

-NAPIYOSUN SEN BE

"sence?"

sesi hayal ettiğimden daha kalındı.

-AMACIN NE??

"senin karıma yaptıklarını sana yaşamak için."

-Ne? Ben naptım ki?

"oğlumu öldürdün ya hani başka napabilirsin?"

-Zamanında benimde bir bebeğim öldü Jiwoo yüzünden

"nasıl"

-haberin bile yok demek ki

"geçmişte olan şeyler asla umrumda değil. ben geleceğe yönelik yaşıyorum çünkü geçmiş asla değişmez."

-ee napıcaksın. öldürüceksen öldür.

"evet zaten öldürücem, ama acılar içinde ölüceksin"

-en fazla napabilirsin ki?

"seni biraz araştırdım, ve uyuşturucunun içindeki bir maddeye ölümcül bir alerjin olduğunu öğrendim, kanına biraz uyuşturucu katmaya ne dersin?"

sözünü bitirdiği gibi koluma iğneyi batırdı. odadan çıktı ve 5-10 dk sonra gözlerim kapandı.

Jiwoo
hastanede kalmak zorundaydım ve bu çok rahatsız ediciydi. belkide şuan Hana ölüyordu. bundan banane ki onun yüzündende benim oğlum öldü. ahh kafam çok karışık. onu ne kadar sevmesem de zarar gelsin istemem. ne de olsa kızlarımın annesi...

birden telefonum çaldı. arayan kişi Yuna'ydı. garip bir şekilde görüntülü arıyordu. telefonu açtığımda Yuna çıplak ve baygındı telefonu ise birisi tutuyordu.

-NAPTINIZ KIZIMA KİMSİN SEN

"biricik damatınıza neden öyle diyorsunuz hanımefendi."

-KİMSİN SEN HEMEN ADRES GÖNDER KIZIMA BİRŞEY YAPARSAN SENİ ORACIKTA ÖLDÜRÜRÜM.

The Coincidence LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin