Üzerimdeki şoku atlatıp içeri geçmiştim Boran ağa ailesi ile sarılıyordu onları bırakıp mutfağa gitmiştim fırındaki tavuğu çıkarıp sofraya götürmüştüm herkes yavaş yavaş sofraya oturuyordu evin küçüğü olan Eren tavuğa ağzı sulu sulu bakıyordu "benim bu Hande teyze" demişti bana bakarak gülümseyip "hepinize küçük bey" Özge ile yemek servisi yapmaya başlamıştık
Herkes yemeğini yerken bizde mutfakta yemek yiyorduk bir tabak hazırlıyıp Heline de götürmüştüm çay hazırlarken Gülen hanım bana seslenmişti
"Buyrun Gülen hanım" "kızım Boranım yaprak sarmasını çok sevmiş biraz daha koy" başımı salayıp Boran ağaya biraz daha sarma koymuştum Özge bana sinirli bir şekilde bakıyordu
Herkes yemekleri yedikten sonra sofrayı toplamış tatlıları hazırlıyorduk Bugün çok yorulmuştum eve gitmek istiyordum Fatma teyze halimi görüp "Hande hayde kızım sen evine git yoruldun bugün hem Helin yanlız kalmasın" tam itiraz edicekken Fatma teyze bana ters bir bakış ile eve gitmemi söylüyordu
Ona gülümseyip bize verdikleri küçük eve gitmiştim Helin benim telefonumla konuşuyordu beni gördüğünde hemen yanıma gelip telefonu bana vermişti
"Hande'm" "abii" abimin sesini duyunca gözlerim dolmuştu abim askerdeydi "Hande'm iki güne geliyorum askerliğim bitti" bunu deyince mutluluk gözyaşlarım akmıştı "gel abi özledik seni" demiştim ağlayarak abim bu sesime yumuşak sesiyle cevap vermişti "Hande'm ağlama gelicem size yeni bir hayat vericem hele bir çalışıp para kazanıyım" "gerek yok abi ben gerekirse sanada Helin de bakarım" "öyle bir şey olmaz Hande'm gelicem merak etme belki sende öğretmenliğine başlarsın" derin bir nefes alıp abime cevap vermiştim" bilmiyorum abi" "Merak etme Hande'm seni seviyorum" "bende seni seviyorum abim"
Abim Helin ile vedalaşıp telefonu kapatmıştı Helin de abimin geleceği duyduğunda hızla bana sarılmıştı "yaşasın abim geliyorr" bağırmıştı Helin
Kız suss milleti başımıza toplıcan" demiştim Helin ise heycanla koşarak odaya gitmişti arkasından sadece gülmüştüm neye bakıcağını çok iyi biliyordum
Abim Sonun da askerliği bitiyordu oda benim gibiydi bize bakabilmek için askerliğe geç başlamıştı çocukken beni o büyüttü diyebilirdim Helin doğunca annem bana verince biz beraber büyütmüştük Helin'i bize bakabilmek için okulu bırakmıştı sırf ben okuya biliyim diye köpek gibi çalışmıştı babamla kavga etmişti bende Helin için aynısını yapıyordum şimdi
Odaya gittiğimde Helin yatakta oturmuş bir fotoğrafa bakıyordu yanına gidip fotoğrafa baktığımda gözlerim dolmuştu Helin daha bebekken çekildiği bir fotoğraftı annemle çekilmiş bir fotoğraftı annem Helini kucağına almış boş bir şekilde kameraya bakıyordu
Abla bu annem mi?" Ona bakıp evet anlamında başımı sallamıştım "peki abimle senin onunla fotoğrafın yokmu abla?" Ne diyecektim annem fotoğraf çekinmeyi bırak bize bakmaya tahammülü yoktu mu diyecektim "vardı ablacım ama ben kaybettim onları sadece seninkini buldum" demiştim gülümseyerek Helin fotoğrafa bakıp "neden gülümsemiyor annem"
Flash back
Gece abim sobayı yakmış ısınmaya çalışıyorduk bende kız kardeşim için o üşümesin diye hırka örüyordum abim yanıma oturup hem bana hem de kendi omzuna battaniye örtmüştü
Gözüm anneme kaymıştı karnı şişmiş göz altları morarmış kızıl saçları dağılmış bir topuz o mavi gözleri ile ateşi izliyordu
Abim de ona bakıyordu annem bir anda bağırınca ikimizde ayağa fırlamıştık örtüyü kaldırınca yatak ıslaktı
Abi suyu gelmiş annem doğum yapıyor" demiştim endişeli bir şekilde annem bağırarak konuşmuştu "o Allah'ın cezası babanız nerde sizin ahhhh yardım edinn!!" Abim de ne yapıcağını bilmiyordu "abi git birilerinden yardım iste ambulansı ara" tamam abicim ben gelicem anneme dikkat et" diyip koşarak evden çıkmıştı annemin elini sıkı sıkı tutuyordum ama annem acı çekiyordu
Ambulans seslerini duyunca biraz da olsa rahatlamıştım annemi alıp götürmüşler di bizde arkalarından koşarak çıkmıştık
Hastaneye geldiğimizde abim babamı bulmaya gitmişti bende annem ve kardeşimin çıkmasını bekliyordum
Içerden kucağında bir bebekle çıkan bir hemşire çıkınca hemen onun yanına gitmiştim pembe örtüye sarılmış kız kardeşim duruyordu
Hemşire onu kucağıma vermişti annemi de odaya almışlardı abim yanıma gelmiş oda kız kardeşine bakıyordu
Hemşireler kız kardeşimi anneme vermişti annem kız kardeşimi isteksizce tutuyordu "anne buraya bak" abim fotoğraflarını çekmişti annem bana bakıp kardeşimi bana uzatmıştı "al bu laneti Hande" "anne o senin k-kızın" demiştim ama annem bana sinirli bir şekilde bakıp bağırmaya başlamıştı "bu bebeği istemiyorum sizi de istemiyorum ÜÇÜNÜZ HAYATIMI MAHFETTİNİZ BEN BU LANETI İSTEMİYORUM ALIN BUNU DOKUNMAK İSTEMİYORUM ONUN BENIM KIZIM OLMASINI İSTEMİYORUM ALIN BUNU!!"
Hızla yanına gidip kardeşimi almıştım ama ağlıyordu susmuyordu
Annem de ağlıyordu bir hemşire gelip annem sakinleştirici vermiştiAbimle oturmuş kız kardeşimi kucağımda annemi izliyorduk birden abime dönüp "adı Helin olsun mu?" "Olsun abim olsun Hande'm"
Flash back bitti
Yorgun du ondan" Helin tamam anlamında başını sallayıp diğer resimlere bakmaya başlamıştı
Pencereye baktığımda Boran ağa'nın bana baktığını görmüştüm kapı çalınca kapıya bakmıştım bir adam vardı "bunu Boran ağam gönderdi bacım" diyip elime bir kutu verip gitmişti kapıyı kapatıp kutuya açtığımda içinde çok güzel lotus çiçeği şeklinde bir yüzük vardı
Ve bir not vardı
Bu yüzüğü görünce aklıma sen geldin lotusum yarın bu yüzüğü parmağında görücem ve yarın yastığımın kılıfını değiştir.
Pencereye baktığımda Boran ağa bana bakıyordu bana göz kırpıp perdesini kapatmıştı
Bu adamın nesi var bana mı aşık?
~bölüm sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞA BEY (TAMAMLANDI)
Short StoryHande Kız kardeşi ile en büyük aşiret olan Demirkanlara hizmet ederken Demirkanlıların en büyük oğlu Boran ona sevdalanırsa (Eğlence amaçlı yazdığım bir kitap yazım yanlışı falan olabilir)