Sabah kapının çalmasına uyanmıştım büyük ihtimalle amcamgil gelmişti en azından üstümde şort ve t-shirt vardı kalkıp kapıyı açtığım da amcagil vardı gülümseyip "hoşgeldiniz" "hoşbulduk portiş" sarılıp içeri geçmişti yengem ve amcamlada sarılmıştık abim ve Helinde uyanmış amcamlara sarılmıştı
Hemen mutfağa geçip kahvaltı hazırlamaya başlamıştım Yengem gelip bana yardım etmeye başlamıştı "Yenge bugün Alışverişe çıkıcaz biliyorsun gelmek ister misin?" "Tabiki gelicem" yengeme gülümseyip kahvaltı hazırlamaya devam etmiştim Boran benim için 2 aylık için izin almıştı
Kahvaltıdan sonra ben Yengem Gülen teyze Yasmin Helin Begüm Buğlem çarşıya gelmiştik Gülen teyze "gelin şuraya bir bakalım" mağzada çok güzel elbiseler vardı herkes bir elbise seçip elime vermişti
Hepsini tek tek demiştim hiç biri içime sinmemişti yengemin seçtiği elbise hariç gerçekten çok güzel bir elbise seçmişti
Yengemin seçtiği elbiseyi alıp mağzadan çıkmıştık yüzük bakmaya gidiyordukBoranlarla kuyumcuda buluşmuştuk yüzük bakıyorduk herkes bir model göstermişti ama hiç biri içimize sinmemişti Boran çalışana yanına çağırdığında çalışan kutuda ile birlikte gelip önümüze koymuştu çok güzel alyans vardı
Alyanslara baktığımda benim yüzüğümde Boran onun yüzüğünde Hande yazıyordu çok güzel di Boran benim yüzüğümü alıp parmağıma takmıştı tam parmağıma oturmuştu yengem yanımıza gelip "ayy çok güzell" demişti "gerçekten çok güzel Aşkım" Boran dibime girip "sen bana Aşkım mı dedin" "Evet ama dibimden çekil yanlız değiliz" Boran gülerek geri çekilmişti
Kuyumcudan çıkıp gezmeye devam etmiştik şuan ellerimiz poşetlerle doluydu Helin birden beni dürtmüştü gözleriyle karşı tarafı gösteriyor baktığımda Kardelen ters ters Helin'e bakıyordu Helin de ona öyle bakıyordu bu kız hala akıllanmamış belliki
Kardelen yanımıza gelmiş Helin'e bakıp "özür dilerim" diyip yanımızda uzaklaşmıştı "bu ne biçim özür dileme şekli yaa" demişti abim yüzünü buruşturarak "gerçekten" demiştin Helin omuz silkip "egosu işte" demişti Aras yanımıza gelip "kimin egosu kız"
Aras'a herşeyi anlatmıştık baya şaşırmıştı "ayy bana niye haber vermediniz be o yelloz'u yollardım benim çileğimi üzmüş" diyip ona sarılmıştıBiraz daha gezdikten sonra eve geçmiştik Amcam ve yengem dinlenmek için bizim odamıza gitmişti bizde içerde oturuyorduk sohbet ediyorduk Aras bana yaklaşıp "ee kız istemede kahveye tuz katıcaksın dimi" demişti ona sert bir şekilde bakıp "salak mısın?" Aras kendini koltuğa sindirirken "tabiki de tuz katıcam yarın tuz almaya gidelim" demiştim rahat bir şekilde "kız Allah cezanı vermesin altıma sıçtım şuan donum da bok var anasını satayım" Helin kahkalarla gülmeye başladığın da Abim'in de ondan farkı yoktu
Telefonum çalınca kalkıp mutfağa gitmiştim arayan Boran'dı "Canım" "Güzelim ne yapıyorsun" "iyiyim sen" "başım ağrıyor" "neden" "abin yüzünden dün nasıl kafama vurda öyle" dediğinde gülmeye başlamıştım "iyi bari bana yanlış yaparsan ilk ben sonra abim" "tövbe güzelim sana yanlış yaparsam yedi sülel-" "tamam Boran anladım" "gülüm benim şimdi kapatmam lazım seni seviyorum" "bende seni seviyorum" diyip telefonu kapatmıştık "o kadar sert vurmadım" abim arkamdan öyle deyince korkmuştum "salak şey kardeşimi benden soğutmaya çalışıyor" söylene söylene içeri geçmişti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞA BEY (TAMAMLANDI)
Short StoryHande Kız kardeşi ile en büyük aşiret olan Demirkanlara hizmet ederken Demirkanlıların en büyük oğlu Boran ona sevdalanırsa (Eğlence amaçlı yazdığım bir kitap yazım yanlışı falan olabilir)