Şuan bulaşık yıkarken Helin başımın etini yiyordu "abla" "ablasız kal emi" Helin baygınca bana baktı "lütfennn" Buğlem ve Begümle konsere gitmek istiyordu abime sor dedim diye başımın etini yiyordu "abime sor canım" "ya abim izin vermez sen dersen verir" off Helin off beni bazen gerçekten deli ediyordu "tamam söylicem git şimdi başımdan işim var" Helin yanağımdan öpüp "sen bir tanesin" diyip gitmişti seviyorum bu kıza ya
Fatma teyze bana gülerek bakıyor du "Ne oldu Fatma teyze" "kız aynı anne gibisin ya" "e mecburum anne yok baba yok bizde annelik yapıyoruz" "zor kızım zor" başımı sallamıştım bulaşığı bitirip yemek için sebzeleri doğurmaya başladım
Arkamdan biri yanağımı öpünce ona bıçakla birlikte dönmüştüm karışımda bana gözleri börtlek börtlek bakan abim vardı "abimcim o ne abiye bıçak mı çekiyon" "abi korktum e ne oldu" "iyi haber işe alındım" "güzel abi şey" "Helin ne istedi" hay kurban olduğum nasıl da tanıyor Helin'i "konsere gitmek istiyor" "tamam gitsin yorgunum yarın işe başlıcam" deyip gitmişti neyse en azından bende denilebilirim yarın telefonuma mesaj gelmişti kimden geldiğinde baktığımda bilinmeyen numara olduğunu gördüm bu kesinlikle Boran dı
+567....:akşam saat 8 de hazır ol
Hande:hayır dinlenmek istiyorum
+567...:gelip ben mi alıyım illa
Hande:tamam saat 8 de
+567...:seni seviyorum Asi kadınım
Cevap yazmadan telefonumu bırakmıştım yemek yapmaya devam etmiştim ona aşık olmak istemiyordum ben anne baba sevgisi görmemiştim ona nasıl sevgi verebilirdim ya annem babam gibi olursak o zaman ne yapıcaktım
____
Direk yemekleri servis edip eve geçmiştim Fatma teyze sofrayı Özge'nin toplıcağını söylemişti zaten eve geçmeden önce yanıma bir adam gelip elime bir kutu abim gönderdi deyip gitmişti haydi gel bunu Helin ve abime göstermeden sok içeri
İyi günündeydim abim koltukta uyuyordu Helin de duştaydı direk odaya geçip kutuyu dolaba koymuştum
H
elin üstüne lila renkte bir etek üstüne sıfır kol beyaz bir crop giymişti üstüne de eteğiyle aynı lila renk gömlek giyip çıkmıştı abimde buradaki arkadaşlarıyla görüşmeye gitmişti
Bende hemen bana aldığı elbiseyi açmıştım uzun su yeşili bir elbiseydi
Elbiseyi üzerime giymiştim altına beyaz kısa topuklu bir ayakkabı giymiştim saçlarımı açık bırakıp bir tutamını örmüştüm dudaklarıma şeftali renginden ruj sürmüştüm lavanta kokulu parfümümü sıkmıştım zaten fazla bir şeye gerek yoktu evden çıkıp konağın kapısına gelmiştim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞA BEY (TAMAMLANDI)
Short StoryHande Kız kardeşi ile en büyük aşiret olan Demirkanlara hizmet ederken Demirkanlıların en büyük oğlu Boran ona sevdalanırsa (Eğlence amaçlı yazdığım bir kitap yazım yanlışı falan olabilir)