Sabah güneşin yüzüme vurmasıyla uyanmıştım Boran'a baktığım da ise karnıma kafasını koymuş kollarını belime sarmış uyuyordu uyansın diye onu dürtmeye başlamıştım ama uyanmıyordu
Bende sakallarını sevmeye başlamıştım Boran yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı "beni sürekli böyle uyandırsana be kadın" "Boran kalk artık hadi" Boran oflayarak kalkmıştı "yukardaki sağ odada dolapta kıyafet var istediğin giy güzelim" diyip açık mutfağa gitmişti kalkıp Boran'in dediği yere gitmiştim dolaptan beyaz t-shirt altına mavi kot pantolon üstüne kırmızı gömlek giymiştim
Mutfağa gittiğim de Boran kahvaltı ediyordu siyah t-shirt altına siyah kot pantolon giymiş saçları hafif dağılmış çok çekici gözüküyordu baya hemde
"Artık yakışıklı olduğumu kabul et bence" "evet yakışıklısın" bunu dediğimde şaşırmıştı utanmamı bekliyordu kesinlikle YOK ARTIK"Ne bekliyordun utanmamı ya da çemkirmemimi?" Dediğimde gülmüştü "Hayır asla asi kadınım asla" ona gülüp sofraya oturup kahvaltı etmeye başlamıştım
Kahvaltı ettikten sonra Boranla birlikte bahçeye çıkmıştık bahçesi inanılmaz güzeldi birden bir köpek havlayınca Boran'ın arkasına saklanmıştım
Doberman vardı ama bu köpek değil Bozkurt anasını satayım çok iyi "bir şey yapar mı?" demiştim Boran hayır anlamında başını sallayınca hemen köpeği sevmeye başladım bana ısınmış gibi yüzümü yalamaya başlamıştı "hayret Asil bu zamana kadar hiç kimseye yakın davranmamıştı ben hariç" "adı Asil mi?" "Evet" tam onu andırıyordu bu isim ona bence yakışmıştı
Biraz daha Asil'i sevdikten sonra içeri geçmiştik ben kitapları incelerken Boran tabletten bir şeyler bakıyordu birden Boran arkamdan belime sarılmıştı "kitap okumayı seviyorsunuz Hocam" hocam demesine gülmüştüm ama bir dakika bu adam benim Fen bilimleri öğretmeni olduğumu nerden biliyor "Nerden biliyorsun öğretmen olduğumu" "senin hakkın da her şeyi biliyorum" diyip bana yaklaşmaya başlayınca suratını tutup geri çekmiştim "yavaş gel koçum" demiştim o ise yüzünü buruşturarak "odunsun Hande harbi odunsun ODUN" demişti "senden farkım ne AYI" demiştim bende birden beni kucağına alıp dışarı çıkarıp havuza atmıştı
Sudan çıkıp Boran'a baktığımda bana gülerek bakıyordu havuzdan çıkıp gidiyormuş gibi yapıp ona arkadan tekme atıp havuza düşmesine sağlamıştım arkasından bende suya girip dalmıştım Boran sudan kafasını çıkarıp Hande diye bağırmıştı ayaklarından tutup suyun içine çekmiştim kendim çıkıcakken beni belimden çekip yüzeye çıkarmıştı şuan çok yakındık yüzü yüzeme yaklaşmıştı
BORAN!!
biri Boran diye bağırınca ona dönmüştük siyah uzun saçlı kısa boylu yüzünde yarım kilo makyaj olan bir kızdı Boran göz devirip "Ne var Melis" "bu seni elimden alan s#rtük" salak mı ben bu kızın anasından girer babasından çıkarım lan havuzdan Boranla birlikte çıkıp o Melis denen kızı takmayıp içiyor girmiştik
Banyoya girip üstüme krem rengi bluz altına bol mavi kot pantolon üstüne lacivert ceket giymiştim
aşağıda o Melis denen kız evin içinde oturuyordu onu takmayıp mutfağa gidip kendime soğuk kahve yapmaya başlamıştım
Içerden bağırma sesleri gelince odaya gitmiştim Melis ve Boran kavga ediyordu Melis beni görünce üstüme yürümüş "eğer bir adım daha atarsan o ayağı sağlam bırakmam" "yaa öylemi" diyip bir adım daha atınca ayağına sağlam bir tekme geçirmiştim zaten kızın 2 metre topukluları olunca ayağını burkmuştu çığlık ata ağlıyordu ağlıyordu makyajı akmıştı Allah'ım bu nasıl bir çirkinlik
Boran'a baktığımda ise garip garip Melis'e bakıyordu başım şiştiği için kitaplıktan rastgele bir kitap alıp yukarı odaya çıkıp kitap okumaya başlamıştım
~Bölüm sonu
3391 Kilometre'nin filmine gittiniz mi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞA BEY (TAMAMLANDI)
Short StoryHande Kız kardeşi ile en büyük aşiret olan Demirkanlara hizmet ederken Demirkanlıların en büyük oğlu Boran ona sevdalanırsa (Eğlence amaçlı yazdığım bir kitap yazım yanlışı falan olabilir)