Hande Kız kardeşi ile en büyük aşiret olan Demirkanlara hizmet ederken
Demirkanlıların en büyük oğlu Boran ona sevdalanırsa
(Eğlence amaçlı yazdığım bir kitap yazım yanlışı falan olabilir)
Sabah Helin yine darma dağınık yatıyordu bir tek bumu değişmez anasını satayım kalkıp siyah bir elbise giymiştim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Abimi kaldırmıştım o üstünü değiştirip evden çıkıp konağa gitmiştik abim "gidip enişte beyi kayınçosu işe bırakıcak bana kahvaltı hazırla" "abii daha belli değil" "tamam tamam" abinin gıcıklığı tuttu yine ya
Abime kahvaltı hazırlamıştım o kahvaltı yaparken bende kahvaltı hazırlıyordum kadera bak bee birde "Hande'm ben gidiyorum hadi görüşürüz" "görüşürüz abicim" abim gittikten sonra içeri Kahverengi saçlı Ela gözlü toz pembe elbise giymiş bir kız girmişti beni görünce gülümseyip "Merhaba" "Merhaba" "ben burda çalışmaya başladımda Gülen hanım Handeyi bul o sana yardımcı olur demişlerdi siz galiba Hande olmalısınız" "evet" "ben İrem" "bende Hande memnun oldum" "bende"
İrem çok genç gözüküyordu taş çatlasa 21 "sen çok genç gözüküyorsun neden burda çalışıyorsun" "21 yaşındayım ve annem hasta ve kardeşlerim var onlara bakıyorum birde okul harçlığım diyelim" onun adına üzülmüştüm daha çok gençti bu yaşta çalışması "baban peki" "babam 2 yıl önce vefat etti" "başınız sağ olsun" bana sıcak bir gülümseme göndermişti bende ona gülümseyip işime devam etmiştim
İremle kahvaltıyı hazırlıyıp sofrayı kurmuştuk birlikte etrafı toplamıştık içeri Yasmin hanım girmişti "Hande sana zahmet Eren'in odasında ki oyuncakları dağıtmış toplansan" "hemen toplarım Yasmin hanım İrem sen beni bekle birlikte sofrayı toplarız" "yok Hande abla ben hal ederim" ona gülümseyip Eren'in odasına gitmiştim oda gerçekten baya dağılmıştı Eren ise hala oyuncak oynuyordu "Handee teyzee gelsene oyun oynayalım" bu küçük bey sürekli bana teyze diyordu yaşlı mıyım ben "hayır küçük bey odanızı toplamam lazım" düdak büzüp "bende amcamla oynarım BORAN AMCAA!!" ellerim kulaklarımı gitmişti bu nasıl bir ciyaklama içeri Boran girip "ne bağırıyorsun amcacım Babaannenin yüreğine indiricen" "amca benle oyun oynar mısın" "olmaz aslanım işe gitme- oynarım yada" gözleri bana dönünce oynarım demişti
Eren Boran arabalarla oynuyorlardı arada sırada Boran'a gözlerim kayıyordu sürekli bana bakıyordu sonunda oyuncakları toplamıştım Boran'a baktığımda bana göz kırpmıştı yanaklarım neden sürekli kızarıyor aşağıya mutfağa indiğimde İrem hemen yanıma gelip elime bir üstünde kek olan bir tabak vermişti "Hande abla şunu bir denesene" kekten bir dilim alınca ağzıma tuz tatı geliştim yüzümü buruşturup "sen bu keke şeker yerine tuz katmış olabilir misin?" İrem yüzünü ellerinin arasına alıp "Hayır ya yine yanlış yaptım ben ne vericem" "kime Gülen hanımlara mı!?" "Hayır sevgileme o kek seviyor diye yapmıştım ama yine yanlış yaptım"
Gülüp "abla" arkamı döndüğümde Helin vardı "gel kahvaltı yap hadi" soğuk sesimle söylemiştim ona kala kırgındım o yanıma gelip bana sıkıca sarılmıştı ellerim havada kalmıştı bende yavaş yavaş kollarımı ona sardım Helin bana bakıp "ben evdeyim ders çalışıcam" diyip gitmişti Helin hanım dan beklenmedik şeyler "Hande kardeşin mi?" başımı evet anlamında başımı sallamıştım "ee sevgiline tuzlu kek mi vereceksin" "bilmiyorum" "bekle beni"
Hangi ara çıkarttığımı bilmediğim kek malzemeleriyle çikolatalı kek yapıyordum İrem ise beni dikkatlice beni izliyordu küçükken sürekli abim ve Helinle yapardım elimin lezzeti çok şükür iyi kek'i yapıp fırına koymuştum "ayy Hande abla çok güzel gözüküyor" "o pişerken bende temizlik yapıyım sende çorba yap Gülen hanım istedi ve tuz sağ çekmecede" "yaaa" "tamam bir şey demedim" gülerek mutfaktan çıkıp evi pardon konağı temizliyordum
Telefonuma mesaj gelince bakmıştım
Boran:odama gel
Beyefendiye bak emir veriyor yukarı Boran'ın odasına gitmiştim Boran çalışma masasın da oturmuş arkası dönüktü "Boran" hemen bana dönmüştü "Hande mesleğini yapmak ister misin" donup kalmıştım tabikide yapmak istiyordum ama ya o adam Helinle zarar verirse "merak etme o adam öldü" ölmüş müydü hak ettiği buydu zaten "evet yapmak istiyorum ama işten ayrılmam gerekicek burdaki evimiz kendi evimiz bile değil "onu ben hal edicem" "nasıl" "abine her şeyi anlatmışsın sanırım o dışında kimse mesleğini yaptığını bilmicek ailem senin artık benim evimde çalıştığını bilicek tamam mı"
Başımı heycanla saylayıp ona gedip sıkıca sarılmıştım oda bana sarılmıştı "teşekkür ederim" "sevdiğim kadın için Dünyaları yakarım ben ama sevdiğim kadın benim için yakar mı sence" "kısaca Yak dünyayı gitsin diyorsun" "evet Hande yak gitsin" "lütfen bana zaman var" "seni beklicem Hande karar vermeni beklicem" diyip saçımı öpmüştü
