Şuan gözlerim yerinden çıkıcakmış gibi karşımdaki adama bakıyordum ne diyordu bee bu adam
Ne diyorsun sen bee" demiştim sert bir sesle sert sesime karşılık sadece gülmüştü "Asi kadınım bence açık konuştum hee nedersin" demişti sinir bozucu bir şekilde ayağa kalkıp elimi sertçe masaya vurmuştum açık konuşayım canım acımıştı ama bunu ona belli etmicektim
Neyseki suratındaki alaycı ifade geçmişti "bana bak senin kadınım diyen dilini koparırım" sinirli bir şekilde oda ayağa kalkmıştı "bana bak Hande benim yalanım yok ama eğer ben sinirlenirs- " ne yaparsın öldürür müsün döver misin yap Allah'tan başka kimseden korkum yok benim" yüzünde etkilenmiş bir ifade vardı sakin bir şekilde yerine oturup bana kara gözleri ile bana bakmıştı " peki ya kardeşin onu öldürmekle tehtid etsem çünkü bu bir telefonuma bağlı"
Demişti bana ne yani beni kardeşimle mi tehtid ediyordu böyle yaparak beni korkuta biliceğini mi zan ediyordu "Eğer öyle bir şey yaparsan seninde o çok sevdiğin ailen yaşıyor mu beni asla kardeşimle tehtid etme Boran ağa yoksa Demirkanlar diye bir şey kalmaz! sakın kendini bana düşman etme sakın!"
Gözlerinde şaşkınlık vardı ayağa kalkıp karşımda durdu "sana 7 ay veriyorum bu 7 ay içinde bana aşık olursun" "ya olmassam" "özgürsün unutma 7 ay o zamana kadar da bu yüzüğü sakla çünkü ihtiyacın olucak"
Büyük konuşma Boran ağa" sırıtarak yanıma gelmişti "7 ay içinde sen bana aşık olucaksın merak etme"
Diyip gitmişti yanıma bir koruma gelmişti "yenge seni eve bırakalım gel" şuan kesinlikle sadece eve gitmek istiyordum başımı sallayıp beni getirdikleri arabaya binmiştim
Konağa geldiğimizde elime bir poşet vermişlerdi "yenge abim gönderdi Helin'e ama şey ama kendin aldığın söyleyecek mişsin" diyip gitmişti poşete benim Helin için almak istediğim elbise vardı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eve geldiğimde Helin bana koşarak sarılmıştı "özür dilerim abla çok özür dilerim beni annem gibi bırakma nolur" Demişti ağlayarak bende ona sıkıca sarılmıştım "ablacım Balım bana bak ben seni bırakır mıyım sana elbise almıştım" Helin poşetteki elbiseye bakmıştı "abla bu çok güzel teşekkür ederim ve çok özür dilerim sana öyle dememeliydim" "sorun yok Helin sen git dene" Helin heycanla koşarak odaya gitmişti bende parmağımdaki yüzüğü kitaplığın arasına koymuştum
