5. BÖLÜM-ÇİÇEKLİ URGAN

20 6 0
                                    


  ( Yanlış tercihlerimin canımı yaktığı yerdeydim, korkular , zaaflar ve yanlış tercihler. Bu lanet hiçbir zaman peşimi bırakmayacaktı...)

Acı çekiyordum, gerçek bir acı çekiyordum. Yavaşça ölüyordum ve gerçekten  ölümü hissediyordum. Burası cehennemdi ve şeytanları ile bize işkence ediyorlardı.  Biz buradaki  ruhu kayıp çocuklardık. Burda işkence çeken tek değildik, emin değildim ama hissediyordum. Yaptıkları deneylere tabi tutulan sadece üç kişi değildi, sadece üç kişi ile bu kadar testi yapamazlardı.

Gözlerimi açtım, kendimi yorgun hissediyordum ve gerçekten acıkmıştım. Neyse ki bizi doyuruyorlardı , hatta odaya giymemiz için her gün bir kaç parça kıyafet bırakıyorlardı ama nedense getirdiği zamanları göremiyorduk. Denek 5 bu konuda titizdi, her gün duşunu alıp getirdikleri kıyafetleri giyiyordu.

Ben duş alsam da gelinliği giyiyordum . Ondan güç alıyordum, ama yemeklerini çok az yiyordum, açlıktan ölmemek üzere. Üstümdeki örtüyü kaldırdım, yavaşça yataktan doğruldum. Denek 7 sallanan sandalye üzerinde uyuyordu. Her an tetikte gibiydi, onu önemsemedim.

Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım, sol gözüme baktım. Sadece baktım, değişikti. Kumral saçlarım bile hafiften uzanmıştı, artık topuz değildi çünkü gelin başımın üstünden koskoca on bir gün geçmişti. Geri yatağıma döndüğümde denek 7'  de uyanmıştı. Onu önemsemedim, görmezden gelerek geri yatağıma oturdum.

" Günaydın denekler."

Megafondaki sesi duyar duymaz kendimi yatağa attım. Dinlemek istemiyordum.

" Sanada günaydın denek 9. Güzel uyuyabildin mi? Yoksa daha salıncağına binmedin mi?"

Evet gece aralıksız uyumuştum ama bayıldığımı biliyordum. Gerçekten nefes almakla ilgili sorunlarım olmuştu ama onlara çaktırmamaya çalışıyordum. Çünkü onlar testten kaldığımda bana işkence ediyorlardı, denek 5 bunun farkına varıyordu çoğu zaman ama ben göstermemeye çalışıyordum.

" Uyuyamıyorum, izin verirsen uyuyacağım. "

Herkesten nefret ediyordum, güçsüz olduğum içinde.

" Ama denek 7 'nin kurduğu salıncağı görmedin mi? Dün seni öldürmeye çalıştığı için sana özür borçlu. Telafi etmeye çalışıyor. "

Gözlerimi devirdim çünkü denek 7'nin  hiçbir şekilde bana yardım etmesini hatta bana yaklaşmasını istemiyordum. Ondan korkmuyordum ,ama hazda etmiyordum.

"Benim kimsenin özrüne ihtiyacım yok. "

Başımı yataktan kaldırdım , gerçekten odanın içinde bir salıncak kuruluydu. İplerinde ise papatyalar doluydu, sabah odada güzel bir koku almıştım, meğerse güzel kokan papatyalarmış.  Yatağımın üstündeki örtüyü kaldırıp, katladım. Salıncağa doğru ilerledim. Örtüyü ip yerlerine düzgün bir şekilde koyup, oturdum. Gözlerimi kapattım. Sayısızca anlar gözlerin önüne geldi ama asla çocukluk anılarım gelmedi.

Hafifçe sallanmaya başladım, kıkırdadım yerimde. İlk defa salıncağa biniyordum, heyecanlı olmam normaldi. Gözlerimi açtığımda denek 7 bana bakıyordu. Ve evet hâlâ ondan nefret ediyordum, ona güvenmiyordum. Her an beni öldürebilirdi ama şu an eğleniyordum.

"Çocuk musun sen salıncak için bu kadar seviniyorsun. "

Ona doğru baktım, hâlâ sallanıyordum.

"Ben çocukluğumda hiç salıncağa binmedim ki. Babam çocuk olmama izin vermedi."

Baban seni çok seviyordu Doğa. Ve ne yazık ki sen hiç bir zaman çocuk olamadın. Şen kahkahalar dudaklarından dökülmedi...

KANLI OYUN- 18:46Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin