( Bir yol seçtim ve o yolda karşıma çıkan beni o yolda vazgeçirmişti...)
Gözlerimi dünyaya açtığımdan beri kalbim sadece bir şeyi istiyordu. Büyüdükçe hayalimi bir adım daha yaklaştığımı sanıyordum ama büyüdükçe bir adım daha uzaklaştığımı fark edecektim. İki kardeştik, babamla annem ,ben ve kardeşime hep eşit davranmışlardı. Haklarını yiyemezdim, her ikimiz içinde istediğimiz herşeyi yapma hakkını tanımışlardı.
Babam öğretmen olunca haliyle her zaman öğrencileri hakkında az çok bilgisi oluyordu ev halkının. Şirket yönetimi gerçekten disiplin istiyen bir işti, hele ki helal yoldan kazanmak bu devirde gerçekten çok zor hale gelmişti. Bazen keşke pilot olmaktan vazgeçmeseydim diyorum ama bazen hayat geriye bakarak yaşanmıyordu.
En son saçlarımı düzelttiğim zaman annemin odaya girdiğini gördüm telaşlıca.
" Ay oğlum baban yine unutmuş şu ilaçlarını. Hem kalpten gidecek beraberinde bizi de götürecek. İşe gitmeden önce babana bıraksana bu ilaçları." Anneme gülümsediğimde elindeki ilaçları alıp cebime attım. İşe giderken ona bırakırdım. Babamın olduğu üniversitede de tanıdığım olduğu için zaten sürekli gidip geliyordum.
" Anne Aytekin uyanınca beni arasın. " Kapıyı arkamdan çektiğimde annemin tam olarak duyup duymadığından şüpheliydim. Telefonum titrediğinde gözlerim anlık gelen mesajı gördü ama önemsemedim artık önemsememek gerekirdi. Arabaya binip, yola koyuldum.
İçeriye girdiğimde herkes kendi alemindeydi. Babam yine tabiki bahçede olacaktı, kahve köşesinde. Adımlarım babamın olduğu yerde durunca biriyle konuştuğunu duydum.
"Hocam biliyorum benden ne istediğinizi ama tam olarak da bilmiyorum. Mesela size çok acıklı bir aşk hikayesini anlatabilirim. Bana burdan ne öğrendiğin diye sorsanız, sadakati, aşkı diyebilirim. "
Köşede durduğum için onları duyabiliyorum. Birinin daha yaklaştığını gördüm, onlara baktıktan sonra yanına kızıl saçlı bir kız gelip belinden sarıldı. Amacım hemen babama ilaçları verip gitmekti ama merak ettim, neden burada dikilip onları izlediğimi bile bilmiyordum ama ayaklarım gitmek için bir hamlede bulunmadı .
" Saçmalıyorsun bir gören olacak. " Dedi çocuk . Bende görüyordum ama köşede durduğum ve beni gizleyen bir duvar olduğu için bunu fark etmedi .Olduğu yerden beni göremiyordu, ama ben onları net bir şekilde görüyordum. Babama ilaçlarını vermeliydim.
"Birisinden kastın sevgilinse Hasan hocanın yanında ruhu da duymaz. " Olduğum yerde durdum. Kızı mı aldatıyordu?
"Benim sevgilimse senin de en yakın arkadaşın. " Dedi çocuk. Durum iyice berbat bir hal alıyordu. Babama doğru baktığımda yanında oturan kızı gördüm. Kambur bir şekilde oturmuş dikkatle babama birşeyler anlatıyordu. Güneş çarpıyordu, çünkü yüzüne vuran güneşi eliyle gölgelemeye çalışıyordu. Güneş vuran saçları küllü kahveye çalıyordu. Kızla çocuk gittiğinde, kıza acıdım. En yakın arkadaşı ve sevdiği tarafından aldatılıyordu.
Babama doğru gittiğimde benim gelmemle kalktı, yüzüme bile bakmadı. Yüzüne baktığımda belki de kalbim ilk defa tekledi. Gerçekten çok güzel bir kızdı ve etrafında olan biten hiçbir şeyden haberi yoktu. Arkasından baktığımda az önceki çocuk kızın karşısına çıktı. Kız korkmuştu, bunu gerilen omuzlarından anlayabiliyordum.
"Ah Egemen hoşgeldin oğlum. " Babama döndüğümde gözlüklerini gözünden çıkardı. Çenemle az önceki kızı işaret ettim. "O kimdi baba?" İşaret ettiğim yere baktı.
" Hep bahsettiğim Doğa. Çok farklı bir kız ve de oldukça da zeki. " Sanırım zekiliğini sadece derslerde gösteriyordu, çevresinde olan bitenden haberi yoktu. Aslında beni ilgilendiren hiçbir durum yoktu ama nedense kıza acımıştım. En yakın arkadaşı ve sevgilisi tarafından aldatılıyordu ve onun haberi bile yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI OYUN- 18:46
Mystère / ThrillerBedenim acı içinde titriyordu, ama titremelerimi umursamıyordu. " Burdan çıkmamız için birimizin ölmesi gerekiyor." Kaçması için kurban ettiği bendim değil mi? " Beni öldürecek misin?" Elindeki ip benim nefesimi kesecekti, oysa o ip ile dün bana...