7

338 9 23
                                    

Bölüm gecikti özür dilerim 😪

Sabah uyandığım gibi kıyafetlerimi giyinip nezarethaneye gittim. Sıla da benimle gelmişti. İçeri girdiğimizde iki polis önümüzü kestirdi.

"Hey,nereye gittiğinizi sanıyorsunuz ufaklıklar?"

"Bir arkadaşımız burada onu görmeye geldik"
Sıla benim bir şey dememe izin vermeden söyledi.

Polisle birlikte alev'in götürüldüğü yere gittik. Demir parmaklıklar arkasında yatakta uzanmisti.

Onu görür görmez yanına koşmak istedim... tabiki yapamazdım. Beni fark ettiğinde ayağa kalktı ve parmaklıklara taraf gelerek söyledi.

"Neden geldin,sana gel diyen mi vardı?"

Sıla onun kaba tavrını fark edip Kaşlarını çatdı.
"Senin oradan cikmam icin ne kadar şey yaşadığının farkında mısın sen?!"

Ona bile bakmadan söyledi.
"Sıla sinirlendirme beni, efe ile konuşuyorum"

"İyi be! Ne haliniz varsa görün"
Diyerek odadan çıktı.

"A-alev..."

"Cevap ver efe, ne yaşadığını biliyorum zaten, benim için bu kadar eziyet çekme,bir gün yanında olurum bir gün olmam keyfime bağlı,şimdi git,adalet yerini buldu, serçe kendi evine gitmeli"

Kafamı eğdim.Lanet olası Gözlerim yine doluyordu.
"S-senden nefret ediyorum!"

O gülmüştü! Böyle bir durumda bile gülmeyi beceriyordu!
"Bir şey söyleyeyim mi? Benden nefret etmiyorsun,beni deliler gibi sevmeginden nefret ediyorsun"

O... doğru söylüyordu. Ondan nefret edemezdim... zaten bir iki kelime beni birinden soğutamaz.
"B-ben.. sözümden dönmem,senin çıkaracağım dediysem çıkaracağım!"

Omuz silkti.
"Benim için fark etmez"
Ve arkasında ki yatağa doğru gidip uzandı. Polisten içeri geçmek için izin aldım ve parmakliklar arkasına gectim.

"B-bana... neden bunu yapıyorsun alev? Soğuk sıcak oyunu gibi kalbimi kiriyorsun"
Ayakta ona bakarken bunları söylüyordum o ise umursamiyordu.

İstediği bir şeyleri umursamamaya biliyordu...  benim aptal bedenim ise beynime ihanet edip İstediği bütün şeyleri yapıyordu.

"Alev lütfen cevap ver..."

"He ,ne istiyorsun?"

Ağlamadım artarken yatakda oturur pozisyona geldi. Ve Saçımı okşadı... bunu özlemiştim.
"Bipolar misin aminakodugum?"

Kulağıma eğildi.
"Eger senin için onu dövdüğünü öğrenirseler sende eziyet çekersin,polis karakollarinda kalırsın,bunu istemiyorum,şimdi evine git"

Belimi sıvaslaması ile kafami salladım göz yaşlarımı sildikten sonra ayağa kalktım ve nezarethaneden çıktım.

Puanların açıklanmasına daha 1 ay vardı. Zaten bir kaç saat sonra ise gitmeliydim... ahh cidden hayatımdan nefret ediyorum

Next to mahkeme günü

Mahkemeden 10 gün önce bütün maaşım ve sılanın verdiği bir miktar parayla bir avukat tutmuştum.

Artık gün o gündü mahkeme salonunun dolmasını bekliyorduk. Kapıya doğru bakarak  alevin gelmesini bekliyordum.

Ve..sonunda oradaydı,kelepçe ile polis ile kapıdan içeri girdi. Beni gördüğünde ise gülümsedi.

Behlül hastaneden çıkmıştı ama daha tam iyi olmadığı için tekerlekli sandalyede oturuyordu.

Mahkemenin sonunda... denetimli serbestlik ile salınmıştı...

(Sonunda alev'in bakış açısı)
Mahkeme biter bitmez efe'nin bana doğru kosmasini gördüm... Onu..  özlemiştim galiba. Pek bilmiyorum.

Bana sarıldığında karşılık vermesem olmazdı. Kulağına doğru inip söyledim.
"Ama artık motor yok mecburi yürüyeceğiz... Ben yenisini alana kadar"

Eh pekte takmamış gibiydi. Eve gidince ilk iş kanepeye uzandım.
"Nezarethane deki yataklar kamış gibiydi"

"E-evet.. anliyorum"

"Ee effecan kac aldın yks'den?"

"450..."

"İyi işte"
Gülümseyerek sarıldım.

"Aferin koçum be yapmışsın"

O da güldü ve söyledi.
"Nezarethane sana yaramamış alev,iyice keko olmuşsun"

"Eh yani doğru,1 ay çorba içince insan beyni sulanıyor,neyse hangi bölüm seçeceksin?"

"Ankara Üniversitesi tarih öğretmenliği,b-birde güne gelmiş teyzeler gibi sorma"

"He... iyi iyi,neyse yemek getir karı"

Kaşlarını çatdı.
"K-karı?"

"Ah işte çok takma kelime çıkıyor ağızdan"

Ayağa kalktım ve onunla birlikte mutfağa yürüdüm.
"Ne bisireceksin bize bu gün efe şef?"

Güldü ve bana baktı.
"Çorba dışında yapmayı bilmiyorum"

"Bende seni marifetli bir şey sanardım"

O sebzeleri doğrarken arkadan sarıldım ve başımı omzuma koydum ve söyledim.
"Özledin mi beni?"

Kafasını salladı.
"E-evet"

"Aferin ozlemeseydin seni parampirçik yapardım zaten,özlemekten başka şansın yok"

Gülümsedi.
"Döverim seni çocuk bu kadar tatlı olm-"

Tam sözümü tamamlayacakken kapı çaldı.
"Bekle ben bakarim"

Kapıya doğru yürüdüm ve delikten baktım. Bekle... annem burada ne arıyor?

Kapıyı açtım.
"Anne?"

İçeri aciyormus gibi baktı.
"Kimle kalıyorsun burda?"

Kollarımı göğsümün altında birleştirdim.
"Sanane?"

Konuşma sesimize efe mutfaktan gelmişti. Onu görünce gozlerini devirdi.
"Tam da kendine göre birini bulmuşsun... neyse,Zaten sana bakmaya gelmedim,Baban x hastanesinde,kalp krizi geçirdi ve simdi koma da,sigortası sadece bir miktar tedaviyi karşılar,sen bak canın babana, benim uçuşum var"

Sözleri karşısında dona kalmıştım... Gözlerim sinirle dolarken onu ölesiye dövmeye engel olmaya çalışıyordum. Allah bilir... babama ne demişti ki adam kalp krizi geçirmişti... o gittikten sonra efe bana baktı.

"Ç-çalışıp hastane masraflarını,ö-öderiz"

"hastaneye gidiyoruz"
Ayakkabilarimi giyip efe ile koşarak dışarı çıktık ve taksiye binip hastaneye doğru gitmeye başladık...


1.55cm(femdom)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin