8. Bölüm

31 3 0
                                    

Merhabalaaaarrrr

Umarım beğenirsiniz

Sıkıcı olmasın diye bölümleri uzun yapmamaya çalışıyorum

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Karabayır'a geldiğimden beri kendimi yalnız hissediyordum.Hastanede yakın olduğum kişiler vardı.Ama dediğim gibi hastanede onlar.Küçüklüğümden beri yakın olduğum 1 kişi vardı.Onunla hâlâ telefondan konuşuyordum.Ama onun yanımda olmasına ihtiyacım vardı.Aynı küçüklüğümdeki gibi.

Gece.Gece,aynı ismi gibi bir kız.Simsiyah saçlarının aksine ten rengi açıktı.Ama gözleri yeşildi.Yeşil göz kesinlikle ona farklı bir hava katıyordu.24 yıllık hayatımda gördüğüm en bakımlı ve en makyaj sever bir kızdır kendisi.Aramızda en boş vermiş gibi davranan kişi gibi görünse de aslında o da kafaya çok takar.Sadece bunu belli etmezdi.

Gece benim için çok önemli.Küçükken birbirimizi sadece oyun arkadaşı diye düşünsek de büyüyünce birbirimizin her şeyi olmaya başladık.Ve hâlâ da öyleyiz.Ben Karabayır'a geldiğimden yaşadıklarımı ona hep anlattım.O da kendi yaşadıklarını bana anlattı.Gece ilkokul öğretmenliği okumuştu.Ama yaşadığı bazı problemlerden dolayı öğretmenliğe bu yıl başlayamamıştı.

Eminim ki Gece, burada yaşanan patlamanın haberini alınca çok korkmuştur.Telefonlar çekmediği için hiç bir bildirim gelmiyordu.Eğer ki telefonlar çekerse ekrana düşecek yüzlerce bildirimi tahmin bile edemiyorum.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ayaz garip bir insandı.Bence öyleydi yani.Ayaz'ın konuşmayı sevmediğini düşünüyordum çünkü Ayaz tim arkadaşlarının yanında bile fazla konuşmuyordu.Böyle olma sebebi mesleğinin getirdiği bir ağırlık mı yoksa kişiliği mi böyle diye düşünüyorum.Eğer ki mesleğinden dolayı böyleyse,tim arkadaşları niye böyle değildi ki?

Ama timdeki tek sessiz kişi Ayaz değildi.Biri daha vardı.O kişinin de ismini bilmiyordum ama dış görünüş olarak insanı korkutacak bir tipi vardı.Yüz hatları çok sertti ve gözleri biraz çekikti.Saçları üçe vurulmuştu.Buğday ten rengi vardı ve sürekli etrafa duygusuz bir şekilde bakıyordu.Ayaz hastanede kaldığı zamanlarda timindeki kişileri görünüş olarak inceleyebilmiştim.

Ayaz'ın simsiyah saçları vardı.Ten rengi ne çok açıktı,ne de çok koyuydu.Ayaz'ı ilk gördüğümde fark etmediğim fakat şimdi sürekli gözüme çarpan bir yara izi vardı.Boynunun sol tarafında,kulağının hemen altında başlayan 7 veya 8 santimetrelik bir dikiş izi vardı.Yarasının neden meydana geldiğini tahmin edebiliyordum.

"Keşke biraz daha sabretsen de yaptığım çiçeği yemek yerine mama yesen."Ayaz'ın söylediği sözler kafamı kaldırdım ve onlara baktım.Bebek,Ayaz'ın kucağındaydı ve çiçeği yemeye çalışıyor,Ayaz ise onun elindeki çiçeği nazikçe almaya çalışıyordu.

Bebeğe sadece süt veremeyeceğini düşündüğüm için eczaneden kavanozda mama da almıştım.Ayağa kalkıp tezgaha gittim.Poşetten mamayı çıkarttıktan sonra çekmeceyi açtım ve kaşık alıp yanlarına gittim.Ayaz'ın yanındaki sandalyeye oturdum ve vücudumu Ayaz'a doğru çevirdim.Kavanozun kapağını açtıktan sonra kaşığa biraz mama aldım ve bebeğin ağzına uzattım.

Bebek mamayı her verdiğimde yedi.Şunu söylemeliyim ki bebek çok tatlıydı.Kocaman yeşil gözleri ve siyah saçları vardı.Gece'ye benzetmiştim onu.Gece'nin küçüklüğüne de benziyordu.

Bebekle fotoğraf çekinmem gereken konular vardı.

Mamayı bebeğe yedirip ağzını da ıslak mendille sildikten sonra ayağa kalktım ve kavanozu çöpe attım."Berfu,ilk karşılaştığımızdaki adamı hatırlıyorsun,değil mi?"diye sordu.O adamı hatırlamak bile tüylerimi ürpertiyordu.Bu soruya sadece başımı olumlu anlamda sallayarak cevap verdim."O adam artık hapiste.İçin rahat olsun diye diyorum."dedi.İçim rahatlamıştı ama şaşırmıştım da.Karakola gidip ifade falan vermemiştim.Nasıl tutuklanmıştı ki?"Ben ifade falan vermedim.Nasıl tutuklandı?"diyerek aklımdaki soruyu sordum."Adam zaten aranan biriymiş.Ben karakola götürünce,polisler de aradıkları kişiyi bulmuş oldular."dedi ve aklımdaki sorulara cevap vermiş oldu.

O adam hapiste olduğu için mutluydum.Yakalanmasaydı belki de benim gibi birkaç kadına daha tecavüz girişminde bulunabilirdi."Teşekkür ederim."dedim."Asıl olması gerekeni yaptım."dedi ve tekrardan konuşmaya başladı."Hazırlanıp hastaneye gidelim, olur mu?"diye sordu."Olur."dedim.

Poşete ihtiyacım olabilecek malzemeleri koyduktan sonra evden çıktık.Merdivenlerden ineceğim esnada Ayaz'ın "Arkamdan yürü."diyen sesini duydum.Aklıma yaşadığımız olay geldi ve Ayaz'ın önüme geçmesini bekledim.Ayaz önüme geçtikten sonra merdivenleri dikkatlice indik ve yine dikkatle arabaya bindik.Arabaya binince elimdeki poşeti arka koltuğa attım.Ayaz,bebeği bana verdi ve arabayı çalıştırıp hastaneye doğru sürdü.

Bebek kucağımda dururken onunla selfie çekindim.Belki de resim çekinebileceğimiz başka bir zaman olmayabilirdi.

Hastaneye gelince Ayaz arabayı kenara park etti ve arabadan indik.Ayaz,bebeği kucağımdan aldı ve öyle yürümeye devam ettik.Biraz yürüyünce o adamı gördüm.Timdeki diğer sessiz kişiyi.Ayaz,adama doğru yürüyordu ama zaten yolumuzun hizasında olduğu için düzgün bir şekilde yürümeye devam ettik.Adam,bizim ona doğru geldiğimizi fark edince yaslandığı duvardan doğruldu ve elindeki sigarasını söndürüp yanındaki çöpe attı.

"Aybar bizimkiler içeride mi?"diye sordu Ayaz.Demekki adamın adı Aybar'mış."Hepsi içeride komutanım ama Atakan abinin eşi biraz tedirgin olduğu için Atakan abi eve gitmek zorunda kaldı."dedi.Ayaz başını olumlu anlamda sallayarak "Tamam.Sende birazdan içeriye gelirsin"dedi.Aybar "Emredersiniz komutanım."dedi.

Ayaz ile içeriye geçince nereye gideceğimizi bilmediğimiz halde yürümeye başladık.İçeriye geçince Serap'ın bir tane kadınla konuştuğunu gördüm.Kadının arkası bana dönük olduğu için yüzünü göremiyordum.Ben onlara bakarken o sırada Serap ile göz göze geldim.Serap kadına bir şeyler dedikten sonra kadın arkasını döndü.Şunu farkettim ki bebek o kadına benziyordu.Her ikisi de aceleyle yanımıza geldiler.

"Kızım!"diyerek kollarını uzattı kadın.Ayaz bir şey anlamamış olmalı ki bebekle beraber geriye doğru çekildi ve kadının,bebeği kucaklamasına engel oldu.Bebek heyecanla yerinde çırpınarak başladı.Annesiydi."Ne yapıyorsun sen?Kızımı bana ver!"dedi sinirli bir şekilde.Ayaz bana bakıp "Annesi mi?"diye sordu.Dudaklarımı bükerek "Bilmiyorum."dedim.

O sırada Serap konuştu "Evet,annesi.Biz de ilk önce emin olamadık ama artık eminiz."Ama Ayaz hâlâ emin değil gibiydi çünkü "Nasıl emin olsunuz?"dedi.Serap,Ayaz'a bakarak "Çekilen resimler,kimlikler,benzerlikler ve şuan bebeğin mutlu bir şekilde çırpınması sayesinde eminiz."dedi.O kadın da yeşil gözlüydü ve cidden benziyorlardı.Ayaz'a bakarak başımı hafifçe salladım.Ayaz,bebeği annesine verdi.Annesi hem ağlıyor hem de kızını öpüyordu.

Açıkçası bebeğin annesinin ölmemesine sevinmiştim.Elimdeki poşeti kadına doğru uzattım ve "Kızınızı ben buldum.İhtiyacı olur diye birkaç şey almıştım."dedim.Kadın teşekkür edip elimdeki poşeti aldı ve çıkışa doğru yürümeye başlayacağı esnada Ayaz'ın kadına seslenmesi kadını durdurdu.

"Bebeğin annesi olduğunuzdan hâlâ emin değilim.Resimleri ve kimlikleri ben de görmek istiyorum."dedi.Kadın hızlıca bize doğru geldi ve "Bebeğimi ispatalamaya çalıştığıma inanamıyorum.Ama emin olacaksanız bakın resimlere."dedi ve hem telefonunu hem de kimlikleri çıkardı.

Kadının gösterdiği resim ve kimlikler bebeğin annesi olduğunu gösteriyordu.Ayaz da artık emin olmuş olmalı ki kadının gitmesine izin verdi.

Tekrardan yürümeye başlayacağım esnada telefonum titremeye başladı.Telefonumu çıkartınca sinyallerin geldiğini ve bildirimlerin yıkıldığını gördüm.Annemden,Gece'den ve diğer kişilerden gelmişti bu bildirimler.O sırada Gece'den gelen bir mesaj dikkatimi çekti.

"Mesajlar gelince bana yaz.Karabayır'a geleceğim."diye mesaj atmıştı Gece.

Yanıma geliyordu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ben aklımdaki Ayaz'ı,Hakan Adalı'ya benzetiyorum ama Hakan bir çok yerde kullanılan bir model

Hakan'ı kullanmak istemeyebilirsiniz ama bence en çok uyan model o

Bu arada bundan sonra bölümlere isim vermeyeceğim

Yıldıza basmayı unutmayın

Sevgilerle kalın...

KARABAYIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin