İyi okumalar.
---------------------
"Hilal."
Adımı duymamla durar gibi oldum. Ama sonra durmadan yoluma devam ettim. Ki ikinci kez adımın seslenmesine kadar."Hilal lütfen dur kızım."
Bu sefer elimde olmadan durdum ve arkamı döndüm. Gökçe hanım koşarak yanıma geldi. Sahilde geçirdiğim 2 saatte Sönmez ailesini araştırmıştım. Güvenilir ve iyi insanlardı.
"Kzım lütfen bir konuşalım."
"Konuşulacak bir şey yok Gökçe hanım. 28 yılımız böyle geçti. Bu saatten sonra tanışsak da bir şey değişmez. En iyisi biz bugünü unutalım siz yolunuza ben yoluma."
"Kızım biz seni tanımak istiyoruz. En azından bugün akşam yemeğe gel."
Gökçe hanım öyle bir bakıyordu ki İçim acıdı. Eğer hayır dersem ağlayacak gibiydi.
"Tamam Gökçe hanım bu akşam yemeğe geleceğim."
"Çok teşekkür ederim kızım. Sana bir kez sarılabilir miyim?"
Ona kollarımı açtım evet derecesine. Gökçe hanım da direk bana sarıldı. Bu duygu tuhaf hissettirmişti daha önce timemden biri ile de sarılmıştım babam ve annem ile de sarılmıştım. Yani baba ve anne dediğim üveyler değil. Ama bu his bambaşkaydı. Neydi bunun adı. Anne sevgisi miydi? Görmediğim anne sevgisi. Ondan ayrıldıktan sonra
"Ben size kaçta geleyim." Dedim.
"Yemeği saat yedide yiyoruz."
"Tamam o zaman ben size umarım vereyim siz bana konum atarsınız."
"Tamam kızım. Tekrardan teşekkür ederim."
"0555......."diyerek numaramı verdim.
"Artık ben gideyim. Akşama görüşürüz."
Dedim ve oradan ayrıldım. Hastane çıkışı babam beni eve çağırmıştı. O yüzden direk eve sürdüm arabayı. Eve gelince zaten bende anahtar olduğu için direk girdim. Babam ve annem salonda oturuyordu.
"Ben geldim."
"Hoşgeldin kızım. Kaç gündür yoksun özlettin kendini."dedi annem.
Ona sarıldıktan sonra koltuğa oturdum.
"Ben mi yokum. Asıl sen onu oğluna söyle Hakkari'ye gitti. Şimdide yurtdışına gitti. Bir daha gelmek bilmedi"dedim.
Abim benim gibi askerdi. Hatta binbaşı. Tayini çıkınca Hatay'a gitmek zorunda kalmıştı. Bir hafta önce de bir arkadaşı için yurtdışına gitmişti.
"Ona da sorucam ben neymiş anneyi aramamak görecek beyefendi. "
"Neyse başka konulara odaklandık. Sonuçlar ne çıktı. Hastanede neler oldu."dedi tekrardan annem.
"Üveymişim. Öz ailem beni bu akşam yemeğe çağırdı."
"Sen ne dedin."dedi babam.
"Kabul etmeyecektim ama Gökçe hanım yani öz annem hayır desem ağlayacak gibiydi. O yüzden mecburen kabul ettim. Sizce iyi mi yaptım yoksa kötü mü?"
"Bence iyi yapmışsın kabul etmekte. Onlara bir şans vermelisin. Yani senin başka birine anne demeni istemem ama onlar senin öz ailen."dedi annem.
"Ya onlar da ötekiler gibiyse. Bana artık fiziksel anlamda zarar veremezler ama kalbim. Gelecek bir darbeye hazır değilim."