İyi okumalar
_______________
"abla hadi kalk."
Alp'in sesiyle uyandım.
"Kalktım, kalktım."
"Hadi seni kahvaltıya bekliyoruz."
"Tamam geldim."
Alp odadan çıktıktan sonra bende rutin işlerimi halledip odadan çıktım ve yemek odasına gittim. Kahvaltıdayken babam bana kimliğimi uzattı.
"Kızım, kimliğin."
Kimliği alıp baktım.
Hilal Sönmez
Kimliği cebime koydum.
"Hilal bugün işin yoksa eğer, benim işimi halledelim." Dedi abim.
"İşe gitmeyebilirim, sıkıntı yok."
...
Kahvaltıdan sonra direk abimin ısrarıyla evden çıktık. Şuan ne mi yapıyoruz. Abim ile birlikte arabada oturmuş Ela ablanın evini dikizliyorduk. Ve iki saattir buradaydık. Çok ciddiyim lafın gelişi değil.
"Abi gidelim artık. Valla bak. Bu kız doktor değil mi? Nöbettedir. Nöbetten dönmüş uyuyordur."
"Olmaz. Bugün izini var. En son iki gün önceydi nöbeti."
"Yuh. Gerçekten başka bir şey diyemiyorum sana."
"Heh, çıkıyor çıkıyor."
Eve baktığımda Ela ablanın ve Onur'un evden çıkıp arabaya bindiğini gördüm. Bir dakika Onur mu? Lan bu yeni gelen.
"Kızım sürsene arabayı. Kaçırcaz şimdi."
Arabayı sürmeye başladım.
"Abi yanındaki kim."
"Onur işte dedim ya."
"Ne o Onur o Onur mu?"
"Hangi Onur."
"Ya bizim time yeni gelen bu."
"Aha, işte bu süper."
"Ne oluyor. Niye süper."
"Sen aracılığıyla Ela ile tanışacaksın."
"Yok artık."
"Ya hadi be. Beni kırma."
"Daha yeni geldi. Öyle tanıdığım biri değil."
"Olsun tanışırsınız. Aslında bu Onur gittiğiniz bir görevde vurulsa. Sonra Ela hastaneye gelince tanışırsınız."
"Abi, sen ne diyon. Çocuk ölsün istersen."
"Hayır ya öyle abartılacak bir durum olmayacak. Sadece ufak bir sıyrık gibi düşün."
"Abi tövbe desene."
"Demiyorum."
"Dur dur dur." Dedi tekrar.
Arabayı ani bir frenle durdurdum.
"Yavaş."
"Ne yavaşı. Öyle bir dur diyorsun ki. Karşıma biri falan atladı sandım."
"Kafeye giriyorlar. Hadi bizde gidiyoruz."
"Ne amaçla gidicez acaba."
"Sen onları görünce şaşırmış gibi yapacaksın. Sonra illaki Onur, komutanını masaya davet etmek isteyecektir. Bu sayede de Ela ile tanışmış olucaz."
