4. Bölüm

437 20 0
                                    

İyi okumalar

-------------------

Gözlerimi açtığımda beyaz tavanla karşılaştım. En son ne olmuştu. Neredeydim lan ben.

-hastanedesin salak. Vurulmuştun ya hani."

Doğru lan ben vurulmuştum.

Etrafa bakınca annemin, babamın, Miraç beyin, Gökçe hanımın ve Baran'ın burada olduğunu gördüm.

"Baba."sesim kısık çıkmıştı.

Kenarda duran babam hızla bana döndü. Uyandığımı gördüğünde yanıma gelip bana sarıldı. Bende kollarımı ona dolarken bir şey fark etmiştim. Miraç bey ben baba deyince bana dönüp bana doğru bir adım atmıştı ama bana sarılan babamı görünce durmuştu. Yüzü bozulmuş bir hâl aldı. Miraç bey babamı mı kıskanmıştı. Babamın Ardından annem de sarılmıştı. Gökçe hanım ve Miraç bey bana tereddütle bakınca onlara da kolumu açmış ve onların bana sarılmasına izin vermiştim.

"Kızım iyisin demi. Canın acıyor mu?"dedi annem.

"Teleşlanma anne ben iyiyim."

Derken odaya Oğuz girdi. Doktor önlüğü vardı üstünde. Yanıma gelip yarama baktı.

"Yaran enfeksiyon kapmadığı için şanslısın. Kurşunda çok ileri gitmemiş. Kurşunu da çıkardık." Dedi Oğuz.

"Ne zaman çıkarım."dedim.

"Bugün çıkış işlemleri halledildikten sonra çıkabilirsin."

"Hadi o zaman şu çıkış işlemlerini halledelim de ben bir an önce buradan çıkayım."

Derken çoktan ayaklanmış ayakkabılarımı giyiyordum.

"Kızım dur başın falan dönecek." Dedi annem.

...

Hastaneden çıkmış biyolojiklerin evine gelmiştik. Babam ve annem de beni bırakmak istemediği için onlarda bizimle gelmişti. Şuan salona geçiyorduk. Baran, Barın ve Ata bizi daha doğrusu babamı görünce hazır ola geçmişti.

"Binbaşı Baran Sönmez. Mardin. Emredin komutanım."

"Binbaşı Barın Sönmez. Mardin. Emredin komutanım."

"Yüzbaşı Ata Sönmez. Mardin. Emredin komutanım."

"Rahat asker."dedi babam da.

Herkes bir yere oturmuştu.

"Komutanım sizin burada ne işiniz var."dedi Ata.

Barın Ata'nın ensesine bir tane geçirince Ata kiminle konuştuğu daha yeni aklına gelmiş gibi tekrar konuşmaya başladı.

"Yani komutanım başımızın üstünde yeriniz vardır. Gelme sebebinizi merak ettim."

"Hilal benim kızım."dedi babam.

Bunu diyince abi topluluğu şaşırdı. Özellikle de asker olan üçlü.

"Kızınız?"dedi Ata.

"Evet kızım. Bir şey mi oldu asker."

"Yok yani şaşırdım sadece komutanım."

Biz bunları konuşurken evde çalışan Esma kahveleri getirmişti. Ben tam kahvemi içerken üstüme çullanan şeyle kahve üstüme döküldü.

"Abla iyi misin? Sana bir şey oldu diye çok korktum."dedi Alp.

Bu sayede üstüme çullanan kişinin Alp olduğunu öğrendim. Ama bu şuan hiç umrumda değildi. Sıcak kahvenin etkisiyle Alp'i üstümden itmiştim. Gökçe hanım telaşla yanıma gelirken yanımda oturan annem de kazağımı üstümden ayırmıştı.

Hilal Sönmez Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin