7. BÖLÜM

89 8 0
                                    

Hoseok şimdi ayrılmak istiyordu ama jungkook'la baş etmenin bu kadar zor olduğunu düşünmemişti.

Jungkook'la birlikte olmaktan nefret ediyordu, kahrolası tatlı pislik Jungkook.

- Birinden hoşlanıyor musun?- diye sordu Jungkook,yirmi soruluk oyunu başlatarak.

Hoseok içtiği gazozdan dolayı boğuldu ama yüzünün kırmızımsı bir renk almasının nedeni bu değildi.

- İyi misin?- dedi jungkook ona peçete uzatarak.

Hoseok ona kötü kötü baktı.- Evet,evet öyleyim.

- Cevap verecek misin?

- Çok sinir bozucusun- Hoseok kaşlarını çattı - Hayır kimseden hoşlanmıyorum.- diye yalan söyledi.

Jungkook bir bakıma yalan söylediğini biliyordu,bu yüzden kaşını kaldırdı ve göz teması kurdu.

- Bana öyle bakma,evet hoşlandığım biri var mutlu musun?

Jungkook zafer kazanmışcasına gülümsedi

- Kim olduğunu bilebilir miyim?

- Hey,sorma sırası bende ve hayır.

- Tamam ama buradan çıkmamız lazım.

Hoseok başını salladı. Hesabı ödediler ve mekândan çıktılar. Yürüyorlardı hava kararmaya başlıyordu ve şehrin sokakları yavaş yavaş aydınlanıyordu.

- Hadi sorulara geri dönelim - diye önerdi jungkook.

- Dünya dışı varlıklar seni davet etseydi, başak gezegenlere seyahat etmek ister miydin?

Hoseok sorduğu sorudan tatmin oldu ama jungkook'un kahkahası gülümsemesinin solmasına ve kaşlarını çatmasına neden oldu.

- Neye gülüyorsun aptal?

Son kahkahadan dolayı sakinleşmeye çalışan Jungkook şunları söyledi:

- Sadece uzaylılara inanmanı sevimli buluyorum.- dedi Jungkook Hoseok'un nefret ettiği bir gülümseme göstererek.

Ve Hoseok hâlâ kaşlarını çatıyordu.

- Zaman geçtikçe senin tam bir aptal olduğuna daha çok ikna oldum.

Hoseok, Jungkook'tan hızla uzaklaştı.

- Hoseok bekle,seninle dalga geçmiyorum. Bende uzaylılara inanıyorum.

Hoseok ona bakmak için döndü ve ikiside uzun süre göz temasını koruyarak durdular,her iki kalpte normalden daha hızlı atmaya başladı ama biri diğerinden daha hızlı atıyordu.

Hâlâ birbirlerinin gözlerinde hapsolmuşlardı.

- Plüton'a giderdim.

Birbirlerine bakmayı bıraktılar daha doğrusu Hoseok bakışlarını kaçırıp başka tarafa baktı ve Jungkook'tan uzaklaşmak için daha hızlı yürüdü.

Kendini kötü hissetti çünkü en yakın arkadaşının ve aynı zamanda hoşlandığı çocuk olan Jungkook'la öyle ya da böyle iyi vakit geçiriyordu.

Hoseok otobüs durağına ulaşana kadar aynı hızda yürüdü, ardından Hoseok'un ani değişimi karşısında biraz kafası karışan Jungkook geldi.

- Herşey yolunda mı?- diye sordu Jungkook.

Hoseok uzun bir iç çekti ve gözlerini birkaç saniyeliğine kapattı,sonra açtı ve Jungkook'un görüş alanından uzak durdu.

- Hayır, hiçbir şey yolunda değil.- Hoseok sinirlenmişti - Tüm bunlar... Arkadaş olamayacağımız sonucuna vardım.

- Sen ne diyorsun? İyi vakit geçirdiğimizi sanıyordum. Arkadaş olmamamızın bir sebebi olmalı.

Hoseok cevap vermedi ve vermeyecekti.

Arabaların uğultusu ve gelip geçen insanların telaşı arasında hiçbir şey söylemeden hareketsiz durdular.

Hoseok, Jungkook'tan tamamen kaçınarak belirsiz bir noktaya baktı öte yandan Jungkook Hoseok'a bakmaya devam etti.

Her zaman bu kadar tatlı mıydı? Jungkook düşündü.

Yapsaydı pişman olacağı bir dürtüydü bu,ama yapmasaydı da pişman olacaktı.

Ve söyledikleri gibi, yapmaktansa yaptığına  pişman olmak daha iyidir.

Jungkook, Hoseok'un önünde durdu, böylece sonunda ona bakabilecekti.

Hoseok'un sağ yanağını tuttu ve Hoseok'un dudaklarına dokunana kadar yaklaştı.

Hoseok dondu, hareketsiz kaldı,bir yanı öpücüğe karşılık vermek istedi ama diğer yanı buna izin vermedi.

Bu yüzden ikinci seçeneği seçti ve Jungkook'u itti.

- Neden öyle yaptın? Bir erkek arkadaşın var ve o benim en yakın arkadaşım

Gözlerinden yaş aktığını fark etmedi, Hoseok bencil olmasına izin vermedi.

Jungkook'un aklı karıştı.

Otobüs geldi.

- Lütfen yukarı gelmeni istemiyorum.- dedi Hoseok zorlukla.

Ve Jungkook orada öylece durup Hoseok'un gözyaşları içinde otobüse binişini  izliyordu ki buda onun sebep olduğu bir şeydi.

Bazen dürtüsel bir şey yapmak bencilliktir.

.......

•√•

THREE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin