Olanların üzerinden iki hafta geçmişti ve Hoseok hâlâ gerçekten dehşete düşmüştü.
Kendini kötü hissetti,sonsuz derecede büyük bir suçluluk duygusuyla,sanki dünyadaki en kötü şeyi yapmış gibi hissetti.
O günler sanaki sonsuza kadar sürecekmiş gibi hissetse de herşey kontrol altındaydı.
O günler sanki bu hiç olmamış gibi neredeyse normal geçmişti ama suçluluk duygusu hâlâ oradaydı.
Ama sadece Hoseok'ta değil, Jeon'da da aynı duygu vardı.
Jungkook için suçluluk farklıydı;sadece Taehyung'a değil sanki kendisine de yalan söylüyormuş gibi hissediyordu.
Bütün bu günlerde kendi için gerçekten ne istediğini sorgulamıştı.
Onunda kafası karışmıştı,bu kelime o duygunun büyüklüğünü anlatmaya yetmiyordu.
Zihni tam bir karmaşa içinde, gerçekten ne istediğini bilmek istiyordu.
Ancak bilmek istediği sırada sonuçların ne olacağını anlamamıştı.
Beli de böyle şeyler yoktu.
Yada belki vardı.
Gelecek belirsizdir, hangi kararları vermeyi seçtiğinize bağlı olarak, geleceğin alınan herhangi bir kararla birlikte olmaya istekli olup olmadığı veya her eylemden kaçınılıp geleceğin gidişatını değiştirip değiştirmeyeceği bilinmemektedir.
Ancak olmaya hazır olan ve kaçınılması mümkün olmayan şeyler vardır.
Muhtemelen. Çünkü her zaman bir seçim vardır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THREE
Fanfiction"Hoseok en yakın arkadaşı Taehyung'un erkek arkadaşı Jungkook'a aşıktır" >JUNGHOPE<