9

282 14 27
                                    

Eveett ben geldimmm. Yine kısa bir bölüm ama olsun. Alıştınız bence artikk.

Bu bölümün şarkısını da siz bulunn

Hayat hiç birisine adil olmuş muydu? Yoksa adil gibi mi davranmıştı? Bu hayatta kaç kişinin istediği şeyler olmuştu? Hayat umutsuzların, mutsuzların yeri. Böyle bir yerde kaç kişi mutlu kalabilir ki?

Herkes acı çeker. Ve bir süre sonra o acıyla baş edebilmek için farklı yöntemler bulur. Kimi kitaplara sığınır, kimi şarkılara, kimi resimlere, kimiyse fotoğraf çekmeye ve nicelerine. Ama bazıları vardır ki acıyla baş edebilmek için başkalarının acılarını deşerler. Başkalarının çektikleri acıyı kendi acılarına eş değer görürler. Başkalarına acı çektirdikçe mutlu olduklarını düşünürler ama her seferinde kendi acılarında boğulurlar. Nefes bile alamazlar ve bunun suçunu yine bir başkasına atarlar. Kendilerini suçlamayı bilmezler.

İnsanlar acıları ile yüzleşmekten korkarlar. Onu en derine gömerler ve kendilerinden bile saklarlar. Konusunu kendilerine bile açmazlar. Bir başkası o konuyu konuşmak istedikleri zamansa ya kaçarlar, ya susarlar, ya da etrafı dağıtırlar. Ama bazılarıysa o acı hiç kendilerinde yokmuş gibi davranırlar. Kendilerini kandırmaya çalışırlar. Ama başarılı olamazlar. Kendilerine bile itiraf edemedikleri acılar bir gün gün yüzüne çıkar. Ve son o zaman gelir.

Ve her son bir başlangıçtır.

Her şey şimdi başlıyordu belki de. Ya da her gün aynı senaryoyu yaşamaktan sıkıldıkları için yeni bir senaryo yazmak istiyorlardı kim bilir. Hepsinin canı her gün yandı ve hepsi bu acıya farklı şekillerde dayandılar.

Onlar birdi aslında. En başından beri dostlardı. Ama birisinin yaptığı bir hata hepsine kötü sonuçlarla döndü. Ve o kadar şeye rağmen hepsi yine eski günlere dönmek istiyorlardı. Fakat o kadar şeyden sonra bunu basabilirler miydi?

Arya, bazen tüm bu yaşanılanların bir rüya olmasını alarm sesiyle uyanmayı ve esiye dönmeyi istiyordu.

Eslem, en başa dönüp Arya'ya destek olmak istiyordu. Her ne kadar Mertel'e yardım etmiş olsa da Arya'yı arkadaşı hatta dostu olarak görüyordu ve belki de bunu o gün anlamıştı.

Mertel en başa dönmeyi ve Arya'yı arkadaşı olarak sevmeyi istiyordu. Böylece hiçbir şey yaşanmamış olurdu. Ya da Arya onu sevmiş olsaydı hiçbir şey böyle olmazdı.

Alaz'ın düşünceleri ise farklıydı. Hiçbir şey başa sarsın istemiyordu. Bu kadar yaşanmışlığın onların arasındaki bağı kuvvetlendirmesini istiyordu. Hiçbir hiçbir şeyi unutmasın istiyordu. Ama aralarındaki bağ eskisinden kuvvetli olsun istiyordu. Ve bunun için elinden geleni yapmaya hazırdı da.

------------------------------------------------------------------

-Yazarın Anlatımı-


Bütün dengeler o gün bozulmuştu. Herkes birbirine yaralarını, zaaflarını göstermişti. Ama bunu sadece onlar anlamışlardı. Eslem, verdiği zararın farkında olduğunu göstermişti; Arya, seçimini sorguladığını ama bir o kadar da seçiminin arkasında durduğunu göstermişti; Mertel, ise Arya'ya karşı olan zaafını göstermişti diğerlerine. Ama kendine yeni yeni itiraf etmeye başladığı şeyler de vardı. Alaz'sa zaafının grubun hepsi olduğunu göstermisti aslında. Ama kimse görmemişti. Gruptakiler bile.

Eslem, Arya'ya kendini affettirmenin yollarını arıyordu; Arya ise Eslem'i affetmenin yollarını. Güvenmediğin bir insanı affetmek kolaydır çünkü o kişiye güvenmediğin için canını yakamaz. Ama bir insana güvenirsen ve o senin canını yakarsa, o kişiyi affetmen çok zor olur. Ama imkansız degildir.

Mertel ise ne yapacağını bilemez bir durumdaydı. Eğer intikam planına devam ederse Eslem'de Arya'da zarar görebilirdi. Ama intikamına devam etmezse her şey değişebilirdi. Ne karar vereceğini bilmiyordu.

Alaz için ise her şey çok daha zordu. Ne karar verirse versin zarar gören bir taraf olacaktı.

🔪🔪🔪🔪 Arya'nın anlatımıı🔪🔪🔪🔪

Her şey çok tuhaftı. Parkta oturuyorum ve yanımda Cankat var. Başımı omzuna koymuş sadece duruyorum. Ne o bir şey soruyor ne ben bir şey anlatıyorum.

Mertel'le olan tartışmamızdan sonra Cankat'la okuldan çıkıp parka geldik. Ben bir şey açıklamak, konuşmak istemedim o da sormadı. Bir süre sonra bana sarıldığında karşılık vermedim ama onu itmedim de. O bana sarılınca yine eski günleri özlemiştim. Alaz ve Mertel'le olan sıcak sarılmalarımız, Eslem'le yaptığımız muhabbetler... Bunları düşünmek daha da çok aglamama sebep olmuştu.

Cankat bana iyi gelmişti o an. Yanımda olması bana kendimi iyi hissettirmisti. Cankat bana döndü yüzümü elleri arasına aldı ve gözyaşlarımı nazikçe silmeye başladı. "Nasıl olabiliyor?" dediğinde hiçbir şey anlamamış bir sekilde ona bakarak "Ne?" demiştim. "Anlamıyorum, bir insan nasıl her haliyle güzel olabiliyor?" aldığım iltifat karşısında şaşırmıştım. Bir yandan kafamı dağıtmak için söyledigi belliydi.

Aldığım ani itiraftan dolayı kafamı çevirmek istedim fakat izin vermedi. "Utandın mı sen?" ses tonu o kadar sakindi ki. "Utanınca ayrı bir güzel oluyormuşsun." dediğinde ona bakıp yüzümü ellerinden kurtarıp "Kim utanmış, ben mi? Niye utanayım ki hem?" diye konuşmaya başladığımda gülmeye başlamıştı. Bir süre sonra bende gülmeye başlamıştım. Psikolojim o kadar bozulmuştu ki neye güleceğimi neye ağlayacağımı şaşırmıştım.

Cankat'la bir süre daha orada durduk sonra beni evime bıraktı. Annemler işte olduğu için rahattım. Önce banyoya girdim duş aldım, sonra da laptobumdan bir şeyler açıp izlemeye başladım. Ama izlediğim şeye odaklanamıyordum bir türlü. Aklım okulda olanlarda kalmıştı. Şimdi ne yapmalıydım? Mesela Eslem'i affetmeli miyim? Yoksa Mertel'e daha da mı kinlenmeliyim? Peki ya Alaz? Bana her zaman bulaşan oyken Mertel geldiginden beri neredeyse sesi çıkmıyordu. Her zaman geri planda kalıyordu. Ne oluyordu anlamıyordum.

Öylesine telefonda gezinirken önüme eski mesajlar çıktı. Dördümüzün olduğu o grup. O olaydan sonra üçüde telefon numaralarını ve sosyal medya hesaplarını değiştirmişlerdi. Mesajları açıp geriye doğru kaydırdıgımda arkadaşlığımızın yaklaşık 7. Ayındaki konuşmalara gelmiştim.

Asklarimmm nasilsinizzzz. Şimdikkk diğer bölüm eski mesajları okuyacaksinizzzz

İntikam(Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin