4

354 25 147
                                    

-Yazarın anlatımı-

Arya okula gelmişti. Sınıfa çıkıp yerine oturdu. Yanına Cankat geldi. Cankat kantindeki olaydan sonra elinden geldiğince Arya ya temas etmemeye çalışıyordu. Kendisi ona temas ederse de kendisinin çekilmesini bekliyordu. Arya ise ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Kafasındaki düşüncelere o kadar dalmıştı ki yanına oturan Cankat'ı farketmemişti bile.

Sadece dünü ve O nun neden gelmiş olabileceğini düşünüyordu. O nu o günden beri 3 yıl boyunca görmemişti. olaylardan sonra bile asla karşısına çıkıp hesap sormamıştı. Gerçi Alaz'ın yaptıkları yetmişdi de artmıştı.

Bugün Arya için çok kötü bir gündü? Neden mi? Başına gelecek şeyler var evet ama bunun dışında daha kötü bir şey vardı. Ne mi? Öğretmenler toplantısı. Yani ilk 3 ders boyunca 12 lerin dersi yoktu. Bu da demek oluyordu ki Alazların yapacaklarını engelleyecek bir zil sesi yoktu.

🔪Arya'nın anlatımına geçeliimm🔪

Ben kendi düşüncelerimle savaşırken Alaz ve yaverleri de sınıfa gelmişlerdi. Alaz bir bana bir de yanımdaki Cankat'a bakıyordu. Gerçi ilk günden beri Cankat'a sinir oluyordu. Nedeni büyük ihtimalle geldiği ilk günden ona karşı çıkmasıydı. Cankat, Alaz'a ondan korkmadığını açık bir şekilde belli etmişti ve bu Alaz için yeterli bir sebepti.

Alaz ve yaverleri ilk defa bana laf atmıyorlardı ve bu beni şaşırtıyordu ve korkutuyordu. Fırtına öncesi sessizlik vardı sınıfta. Ve o sessizliğin ardından beni yıkıma uğratacak bir şey oldu. İçeri Eslem girdi. Önüme geldi ve birden bana tokat attı. Ne yaptığını, neden yaptığını ne ben ne de sınıftakiler anlamamıştı. şaşırmayan tek kişiler Alazlardı. O an Alazla göz göze geldik. Bir saniyeliğine gözlerinde bir duygu belirdi. Ama hemen sonrasında tekrar eski eğlenen haline geri döndü.

Cankat bir anda ayağa kalktı. "ne yaptığını sanıyorsun?" dedi Eslem'e. Karşısında bir kız olduğu için sesini sakin tutmaya çalışıyordu. Eslem de cevap olarak "ne görüyorsanız onu yapıyorum" dedi. "neden?" diye sordum Eslem'e. "Bilmiyormuşsun gibi davranma." dediğinde ne olduğunu anlamamış bir şekilde Eslem'e bakıyordum. Eslem beni tanıyordu. Hatta bu okulda beni en iyi tanıyan kişi oydu. Benim bile isteye birisine zarar vermeyeceğimi en iyi Eslem bilirdi. "ben bir şey yapmadım?" dedim Eslem'e.

"Yapmadın mı? O gün yaptıkların yetmedi mi? Bir de dün sırf bizi, arkadaşlarını görmek için geldiğinde yüzsüz gibi karşısına çıktın. Vicdanın yok mu senin ya. Bu zamana kadar dedim belki akıllanmıştır. Belki aklı başına gelmiştir. Ama yok. Vicdansızsın kızım sen." dediğinde beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Bunları bana neden dediğini anlamıyordum ama nasıl dediğini hiç anlamıyordum. Bir insan en yakınım dediğine bunları nasıl söyleyebilirdi? 3 yıl boyunca Alaz'ın yaptıkları bile canımı bu kadar yakmamıştı. O an ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum.

Ben o şekilde şok olmuşken Cankat beni savunmaya devam ediyordu. Alaz'ın da sabrı kalmamıştı artık. Dayanamayıp Cankat'a "sen kimsin de böyle konuşabiliyorsun? Kaç kere dicez burda olan şeyler hakkında bir bok bildiğin yok gelmiş burda bu kızı bize savunuyorsun." Canakt'ın ne kadar sinirlendiği her halinden belli oluyordu ama Cankat karşılık veremeden Eslem "Bugün olanlara karışmayacağın konusunda anlaşmıştık diye hatırlıyorum."

Nasıl yani? Eslem... o onların tarafında mıydı? Bunca zaman beni mi kandırmıştı? O olaydan sonra yanımda duran tek kişi oydu ama aslında kimsem yok muydu? Kendimi 3 yıl boyunca hiç bu kadar kötü hissetmemiştim. 3 yıl boyunca yanımda olan -iyi günde kötü günde- her şekilde yardıma ihtiyacım olduğunda yanımda olan, bana 'sen benim dostumsun dostlukta ihanet olmaz' diyen kız şimdi bana ihanet mi etmişti...

Bir anda ayaklarımın tutmadığını hissettim. Bir anda sırama geri düştüm. Cankat hemen "iyi misin?" diye sordu. Ama kime ne diyecegimi ne yapacağımı bilmiyordum. Eslem'e bakarak "ne zamandan beri beni kandırıyorsun?" diye sorduğumda "ne zamandan beri cevabını bildiğin sorular soruyorsun?" dediğinde anladım. Beni 3 yıl boyunca kandırdığını. "Ve evet arkandan çok güzel eğlendik. Senin her acın bizim eğlence kaynağımız oldu." Bunu derken Alaz ve yaverlerine bakıyordu. Gözlerimden yaşlar akın etmeye başlamıştı. Ama buna rağmen hiçbir şey yapamıyordum. Ne bir şey diyebiliyor ne de hareket edebiliyordum.

Alaz... O cidden yapmış mıydı? Evet 3 yıldır bana zorbalık yapıyordu ama bunun için kendince bir sebebi vardı. Ama Eslem'in yoktu. Cidden 3 yıl boyunca buna izin vermiş miydi? Şu an ne mi yapıyor? Sadece susuyor. İzliyor. Her zaman bir şeyler söyleyen, susmayan çocuk şimdi sadece susuyor. Gözlerinin içine baktım Alaz'ın. Bir pişmanlık duygusu aradım. Ama yoktu. Hatta eğlenmiyordu da. Sadece duygusuzca olan biteni izliyordu.

Oğuz ortalığın karışacağını anlayınca sınıfa "hadi herkes dışarı" diye bagirmisti. Kimse karşılık verememişti çünkü oguzun sesi o kadar sertti ki korkup hemen dışarı çıktılar. Cankat gitmeyince Oğuz ona "dışarı dedim sen hâlâ burda mısın?" Dedi. Cankat bir şey diyeceği sırada "Cankat lütfen. Daha sonra konuşalım seninle" dedim. Cankat bana baktı sonra da gitti.

"Neden?" diye sordum Eslem'e. Aslında soracak, haykıracak çok şeyim vardı. Ama buna nefesimin yetmeyeceğini hissettim. Ki ne dersem diyim umurunda bile değildi. O yüzden tek bir kelime herkes için yeterliydi.

"Çünkü Onu seviyorum. Anlıyor musun? Ama o beni hiç görmedi. Hep seni gördü, hep seni sevdi. Daha komiği ise sen onu hiç görmedin. Sevgisini, sana olan bakışlarını, sadece sana özel davranmasını. Bense sadece izledim. Anlamaman için dua ettim hep. Belki bir gün senden vazgeçer de beni görür diye. Ama o ne senden vazgecti, ne de beni gördü." Dediğinde şok olmuştum. Ama bu yaptıklarını anlamlı kılıyordu. Yine de canım hâlâ çok yanıyordu. "Gelip benimle konuşabilirdin?" diye sordum kısık bir sesle. Yüksek sesle konuşmak bile zor geliyordu bana o an. "Gelip seninle konuşsaydım öyle mi? O zaman ne olurdu biliyor musun? Sen ondan benim için uzak dururdun. O da illaki sebebini öğrenir benden nefret ederdi. Ya sen onun hayatının içine sıçtın ama o gelip de sana bir şey yapmadı ya. O gün geldiğinde bile sana sesini yükseltmedi." O an sadece hayattan silinmek istedim. Çünkü canım yandı. Ama bunlar Eslem'in söyledikleri yüzünden değildi. Eslem'in bunları benden 4 yıl boyunca saklamasından dolayıydı. Bana anlatsaydi bir hâl çare bulurduk.

"Bana... Hiç mi güvenmedin?" Diye sordum. "Hiç" dedi. Sesi nefret doluydu yine. Artık burda daha fazla kalamayacağımı anladım ve kapıya doğru gittim. Ama Eslem önüme geçerek beni durdurdu. Birden kolumu sıkmaya başladı. "Hayırdır nereye kaçıyorsun?" diye sordu. O an çok kötüydüm sadece o sınıftan çıkıp gitmek istiyordum. 3 yıl boyunca Eslem'e güvenip her sırrımı acmistim. Ve büyük ihtimalle o sırları Alazlar ve O biliyordu. Bu gerçek canımı yakıyordu.

Alaz geldi yanımıza "tamam bırak gitsin yeter bu kadar." Dedi. Eslem Alaz'a bakarak "yeter mi? Onun yaptığı şeyin yanında bu yeter mi?" diye hayretle sordu. "Eslem yeter dediysem yeter." Dedi. Sesi yüksek çıkmıştı. Eslem de kolumu bıraktı. Bende sınıftan çıkarak 3 yıl boyunca zorunda kalmadan asla gitmedigim o yere gittim. Bu 3 yıllık zorbalığın başladığı yere.

İntikam(Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin