12

230 16 60
                                    

Eveett ben gene geldimmm. Bu bölüm bana göre biraz sade kaldı ama olsun. Sizi bölümsüz bırakmak istemedimm.

Aşklarım şöyle bir karar aldım. Bundan sonra bölümlere sadece yorum sınırı koyucam. Çünkü bildiğim kadarıyla yorumlarınız kitabı öne çıkarıyor. Ayrıca sizden bir ricam daha var lütfen kitapla ilgili yorumlar yapınn.

Yorum sınırı: 250

Bölüm şarkısı:young the giant- mind over matter

Başımı telefondan kaldırıp tavana baktım. Daha fazla ağlamak istemiyordum. Mesajları okurken o günleri hatırlamıştım.

Ben... Ben o günleri çok özlüyordum. Mertel'le yakın olduğumuz zamanları. O zamanlar da beni en iyi anlayan kişi Mertel'miş gibi hissediyordum. Beni her zaman anlardı. Anlamasa bile anlamak için elinden geleni yapardı.

Sanırım o zamanda Mertel'i seçmememin sebebi buydu. Alaz'ın beni anlamayacağını, affetmeyeceğini; Mertel'in ise benu anlayacağını, affedeceğini düşünmüştüm. Yanılmışım.

İster istemez ağlamaya başlamıştım ve em sonunda uyuya kalmıştım.

Sabah alarmım çaldıktan sonra hazırlanıp evden çıktım. Otobüs durağına geldiğimde Alaz'ı gördüm. Ne yapacağımı bilemedim. Ondan uzak bir yerde durdum. Ama o yanıma geldi.

" Bundan öncesi için konuşacak çok şey var ama daha zamanı gelmedi. Tek bilmen gereken bir şey var o da bu saatten sonra yapacağım şeyleri ciddiye alma. Sadece eskisi gibi bana bak ve beni anla" dediğinde ben bir şey diyemeden otobüs geldi ve hemen arkaya gitti.

Eskiden ne zaman bir olay olsa Alaz'a bakardım ve neler olduğunu az buçuk anlardım. Gözleri ile her şeyi anlatırdı bana. Şimdi de aynı şeyi yapmak istiyordu.

Okula geldiğimizde çok tedirgindim, ne yapacağımı bilmiyordum. Dün olanlardan sonra ne olacaktı bilmiyordum. Eslem, Mertel ve Alaz. Neler yaşanacaktı hiçbir fikrim yoktu ve bu gerilmeme neden oluyordu.

"Arya" ben kapının orda durmuş düşünürken adımın seslenilmesi ile o yöne döndüğümde Cankat'ı gördüm. Yanıma gelip "İyi misin?" diye sorduğunda başımı yavaşça aşağı-yukarı salladım. "İyiyim, sadece ne biliyim gerginim. Korkuyorum sanırım" dediğimde anladığını gösterecek şekilde başını aşağı yukarı salladı.

Bir elini koluma koymuştu ama dokunduğunu bile hissetmiyordum. Rahatsız olmayayım diye öyle dokunmuştu sanırım.

"Hadi içeri girelim. Ben senin yanındayım merak etme" güven dolu sesi beni rahatlatmıştı. Beraber sınıfa çıktığımızda Eslem sınıftaydı. Beni görünce kafasını önüne eğdi. Utandığı belliydi.

Eslem'le konusmadan Cankat'la yerimize geçip oturduk ve konuşmaya başladık. Bir süre sonra yanıma birisinin geldiğini anladım. Kim olduğuna bakmak için o tarafa döndüğümde gelen kişinin Alaz olduğunu gördüm.

"Naber kaknus?" bunu söylerken 3 yıl boyunca kullandığı o ses tonunu tekrar kullanmıştı. Ve 'kaknus' lakabını yıllar sonra ilk kez kullanmıştı. Bana bu cümleyi eskiden çok kurardı, tabi bu şekilde sormazdı. Yanıma oturur yanağımdan makas alır ya da elini omzuma atıp sevecen bir şekilde sorardı. Yine eskiyi özlemistim. Bana neden kaknus dediğini hâlâ öğrenenememiştim...

"Alaz, sabah sabah bir git" dediğimde alayla güldü. "Olmaz ama böyle, eğlencesi kalmaz, diğer iki dersiniz boş tenefüstte spor salonuna gel. Yanında sadece Eslem olsun." son cümlesini Cankat'a bakarak söylemişti. Cevap vermeme fırsat vermeden dışarı çıkmıştı. O dışarı çıkarken Eslem'le göz göze geldim. Yüzünü görmek istemediğim için hemen kafamı çevirdim.

İntikam(Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin