1.3

709 33 50
                                    

Taslakta bir sürü hazır bölüm falan var ama yinede yüz yılda bir bölüm atıyorum. Nedenini de bilmiyorum ama yeni bölüm diye sürünmeniz hoşuma gidiyor galiba. Tşk. Öd. Bb.

Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın lütfen, iyi okumalar...

Bölüm şarkıları - Lia shine, Düşüyorum tekrar.

♪Buğra Soylu♪

Cahit hocanın odasında gördüğümüz kızın bilinmeyen olmasından şüpheleniyordum. Hem Kayra ile iyi anlaşması, özgüveninin tavan olması ve geç kalmış olması bana bilinmeyen olduğu konusunda bir şüpheli kazandırmıştı. Üstelik Cahit hoca ile olan konuşması da sürekli olarak geç kaldığını gösteriyordu.

"Destan mı yazıyorsun ne yapıyorsun amına koyayım bu kadar uzun süren?" Evet Manas destanını yazayım dedim hemen iki dakikada biter sonuçta. Farkında olmadan çizdiğim şeylere baktım. Küçük karalamalar yapmıştım sadece. Kağıdı defterin arasına koydum. "Ne saklıyorsun lan pezevenk?"

Dediği şeyi umursamayıp "Gelsene dolaşmaya falan gidelim." dedim. Bu fikri duyar duymaz gülümsediğinde ayağa kalktı. Aslında Cahit hocanın odasında gördüğümüz kızı bulmak için çıkıyordum fakat bunu Emre'nin bilmesine gerek yoktu. Onlara henüz Bilinmeyenden bahsetmemiştim ayrıca. Sebebini ise bende bilmiyordum. Üşenmiştim galiba.

"Favori kankam ya." Dedi Emre. Ardından kendi hallerinde takılan, kimseye hiçbir zararı olmayan Giray ve Çağın'a baktı yalandan bir tiksinişle. "Ben favori kankamla bahçeye gidiyorum. Siz de burada bensizlik ve sefalet içinde oturun." Çağın ve Giray, Emre'yi siklerine bile takmazlarken ayağa kalkıp Emre'yi iteklemeye çalıştım. "Beni ve mükemmel varlığımı hiç hak etmiyorsunuz," Zarzor sınıfın çıkışına itekledim Emre'yi. Bıraksam az daha söverdi.

"Bahçeye gidelim."

Güldüm. Ne zaman böyle dese sonumuz hep kantin olurdu. "Umarım."

"Ay dur ben sana son dedikoduları anlatmadım değil mi?"

"Hangisi?"

Yüzünü buruşturdu. "Arda ile şu tanımadığım kızla ilgili olan."

Yine ne halt yemişti acaba. "Yine ne yaptın amına koyayım? Bıktım vallaha bezdim." Ceplerimi yoklayıp telefonumu ve cüzdanımı kontrol ettim. "Ulan ben senin yediğin bokları temizlemekten hatta dinlemekten bile bıktım sen yemeye doymadın."

Tanımasam gerçekten üzüldüğünü düşüneceğim bir surat ifadesiyle "Demek böyle düşünüyorsun." dedi. "Peki, öyle olsun."

Onu durdurmamı beklediğini belli ederek yavaşça yanımdan ayrılmaya kalktığında kapşonlusunu yakaladım. Durdurmasam sanki en fazla bir dakika içinde geri dönmeyecekti gerizekalı. "Mal mal hareketler yapma, insanlar özürlü sanıyor seni sonra ben uğraşıyorum."

Bu cidden yaşanmıştı bu arada. Onuncu sınıftık, bir keresinde dördümüz arka bahçedeki merdivenlerde otururken Emre en yüksekteki basamağa geçip "Buradan atlayamazsam gayım." demişti. Merdivenler o kadarda yüksek değildi fakat Emre'nin atlayabileceği bir yüksekliği de yoktu. Hepimiz onu yapmaması konusunda ikna etmeye çalışsak da dinlememiş atlamıştı. Evet, beklediğimizden daha iyisini yapıp en aşağı kadar atlamıştı fakat sorun şuydu ki dengede duracağım diye tam ayağının üzerine düşmüştü ve bileğini sakatlamıştı. Onu kaldırıp revire götürmek için ikna etmeye çalışsak da bu sefer çok acıyor, ölüyorum, bensiz kalacaksınız gibi şeyler söyleyip onu götürmemizi engellemişti. Oradan geçen bizden bir yaş büyük bir kız bize yaklaşıp çekinerek sormuştu. "Arkadaşının aklında bir engel var mı? Yanlış anlamayın, dalga geçmek için sormuyorum sadece merak ettim."

Kakaolu Süt | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin