Umarım benden nefret etmiyorsunuzdur... Sizi seviyorum... Teşekkürler...
Oy sınırı 25, yorum sınırı 80.
Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın lütfen, iyi okumalar...
Bölüm şarkıları - T.N.H, Afraid.
♪Ekim Boysan♪
Ekim: Kimsin?
05**: Beni gördüğünü ama görmezden geldiğini düşünmüştüm
Ekim: ??
05**: Hemen karşı masandayım.
Başımı kaldırıp karşımızdaki masaya baktım.
Ve...
Karşı masada oturan Furkan ile göz göze geldiğimde gözlerimi devirdim. Başka bir sürü kafe yada başka bir sürü yer varken neden buradasınız ve neden karşılaşmak zorundayız acaba. Sabır çekerek bakışlarımı, mavi renkli gözlerinden ayırıp yanından hiç ayrılmayan Sarp ve Orkun'a baktım. Orkun, yüzündeki gülümsemesi ile telefonuyla uğraşıyor, Sarp ise muhtemelen telefonu Furkan'ın elinde olduğu için sıkılgan bir ifadeyle onun başını bekliyordu.
05**: Sarp'ın telefonundan yazıyorum. Beni engellemişsin.
Tahmin ettiğim gibi...
Ekim: Neden engelledim acaba zeki çocuk.
Ekim: Hayır kullanmadığın için paslanmış olan beynini biraz zorla bakalım neden.
05**: Benimle bu şekilde konuşmayı kes. Düşmanın mıyım ben senin?
Ekim: Düşmanım olamayacak kadar seviyesizsin, Furkan. Şansına küs.
Karşı masadan bir şeyin sert bir şekilde bir yere bırakılma sesi geldiğinde dönüp o tarafa bakmadım fakat dudaklarımda peyda eden gülümsemeye engel olamadım. Muhtemelen sinirden masada duran bir bardaktan çıkarıyordu hıncını. Kudursun köpek.
Ekim: Söylediklerim çok ağrına gitti sanırım.
Ekim: Her neyse. Bu kadarı yeter.
Mesajlardan çıkıp onu bu numaradan da engelledim. Furkan, iki ay kadar önce benden hoşlandığını söylemişti. Onu reddetmeme rağmen reddedilmeyi gururuna yediremeyerek peşimden koşmuştu fakat ona hiç bir şekilde yüz vermemiştim. Onu sevmiyordum, her anlamda çünkü bana göre ergen bir pisliğin tekiydi. Kızlar konusunda istediği kızı elde etmek için her şeyi yapar, elde ettikten sonra ise hayatına hiç bir şey olmamış gibi devam ederdi. Özellikle aynı sınıfta olduğumuz için kendim de defalarca kez şahit olmuştum. Kızların kendinin peşinde pervane olmasını seviyordu, çünkü bu onun gururunu okşuyordu. O gerçekten pisliğin tekiydi.
Engelledikten sonra mesajları yeniden açarak telefonu Kayra'ya uzattım. Başta anlamasa da sesini çıkarmadan elimden telefonu aldı ardından mesajları okumaya başladı. Çok değil, yüz ifadesine öfke bulaşması için yalnızca iki saniye yetti. Ardından bakışları on altı saniye boyunca ekranda dolaştıktan sonra telefonu yeniden bana uzattı fakat bana bir kez bile bakmadan öfke dolu bakışları, direkt olarak Furkan'ı buldu. Elinden telefonumu alıp masanın üzerinde duran çantamın içine koydum.
"Kavga etmenizi keyifle izlerdim ama benim için bu günlük bu kadar yeter, sakin ol.'' Sabahki yaşadığım şeyleri geri plana atsam da hala etkisi üzerimdeydi.
Bakışları bana döndüğünde gözle görülür şekilde değişmiş ve yumuşamıştı. Neredeyse içi giderek bana bakarken kadife gibi bir sesle konuştu. "Gidelim ister misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kakaolu Süt | Yarı Texting
UmorismoBuğra: Sen şimdi benim kim olduğumu bilmiyor musun cidden? Bilinmeyen: Bilmiyorum dedim ya anlaman için kaç kere daha tekrar etmem gerek? Buğra: Söylemeyeceğim o zaman Bilinmeyen: La havle... Bilinmeyen: Neden? Buğra: Sen bul Bilinmeyen: Ne demek...