Bölüm 7☁️

1.7K 182 90
                                    

Bol yorum bekliyorum 🥹🧡

                             ☁️

Seninle hadsiz yollara giremem,
Seni mübah yollarda bulamam.
Ben yürürüm, adımlarım sele kavuşur; oysa zaman, inci tanelerini andıran minik su damlalarınındır.

Alnıma sızan su damlaları, beni rüyamda şiddetle yağan yağmur damlalarına eşit kılmıştı. Gök gürültüsünün ardından duyulan şiddetli ses yağmura ait değildi.

O, karanlığın ta kendisiydi.

Ben bir karanlıkla bu aydınlığa uyanmıştım. Sabahın camıma güneş vuran saatlerinde yeni bir korku; öyle ki beni yatağa hareketsiz mahkum etmişti.

Bu canhıraş halim bir yana, kabuslar arasında vakit kaybetmeden telefonuma uzanıp Vural' dan bir haber gelip gelmediğini kontrol ettim. Son dokuz gündür bunu yapıyordum; uykularım daima bölünüyor, adı geçen oturmalara katılmayı canla başla bekliyor, göreceğim bir duruma saatlerce kapılmak istiyordum ama ona ulaşmadığım gibi Vural' da bana hiç ulaşmıyordu.
O, yoktu ve bu yokluk; zaten azınlıkta hoş olan düşlerimin de bir kalemle silinmesi gibiydi.

Seni bir günün sakinliğinde bulmadım, ama seni kaybettiğimde bir sabahın ansızlığıydı.

Daimi hareketlerimle Vural' a ait bir iz peşindeydim bunu kabul edeli günler olmuştu ama sürekli tökezliyordum.
Vural' ın anne ve babasıyla sadece bir akşam oturmasında denk gelmiştim, daha sonra yoğunluktan iki aile de bir araya gelememişti. Yine de daimi saatlerimde, müsait vakitlerimde sürekli ekranım Vural diye açılmış; düşlerim onun hayaliyle kendini süslemişti.

Ben o patikadan hiç ayrılmadım.

Odamın kapısı yavaşça açıldığı vakit Alaz' ın başını görebiliyordum. Üstüm başım ter içinde, alnımdaki damlalar saç diplerime akar halde, saçlarım nemli; beni böyle görsün istemezdim. Beni böyle kimse görsün istemezdim.

İçeriye girmiyordu, yalnızca kulpu tutup kapıyı biraz daha araladı "Günaydın, hazırlanacak mısın?" Aramızdaki mesafenin birkaç adım fazla olması umuyorum ki görüş alanını kısıtlıyordur. Aksi halde, ev beni terletecek kadar sıcak değildi ve bunun belli olmasını istemezdim.

Gözlerimi yumdum, "Bugün derse gitmeyeceğim."

"İkinci günden kaytarıyor musun?" Bana neden şaşkın bir sesle cevap vermişti bilmiyorum ama hayır, sadece rüyanın etkisinden kurtulamamıştım ve bunun için hala çabalıyordum.

"Bak, eğer okula benimle gitmek istemiyorsan söyleyebilirsin." Alaz' dan hoşlanmıyordum ama sessiz geçen yolculuğu dert edecek kadar değil. O gün yemekte konuşulan konunun devamı gelmedi diye belki, onu içimde belli bir yere oturtmuştum ama henüz bir ad bulamamıştım. Konu Alaz değil, konu bendim.

Ben Vural' ı o günden sonra arayamıyordum, özlüyordum ve sanki o özlem rüyalarımı sarsıyordu.

Belki de Alaz bunu görebildiği için konuyu bir daha açmadı. Kim bilir belki de korktuğumu anlamıştı ama beni zaten yeterinde endişe duyacağım bir konuyla yüz göz etmişti.

Oysa ben duygularımı sadece himayeye almıştım.

Yorgunca kapanan göz kapaklarımı açmaya çabaladım fakat bh mümkün olmadı. Ellerimi yüzüme örterken sadece fikirlerimin beni haksız çıkartmasını istiyordum. Zaten bu yüzden "Kapıyı kapat," diyen sesim bıkkınlık taşıyordu.

"Güne puanım sıfır. Sessiz yolculuk pek hoş olmuyor," Alay ediyordu, aramızda tek kelime konuşulmuyordu. Alaz' a olan tepkim hiç değişmedi ama o, bu konuda konuşmayı kendine oyun biliyor.

MEFTUN - Son DüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin