İlk bölüme hoş geldiniz.
İyi okumalar.
________________________________________________________________________________________________________________________________________
1/B
Kâçırılmâ
Küçüklük acısı.2005, 15 Ocak;
Yazarın anlatımıyla;Ayla aşağıdan gelen seslerle uykusundan uyanır. Bağırışlar, silah sesleri duyuyor ve çok korkuyordu. "Anne" dedi, bir daha annesini çağırdı ama onu duyan olmadı. Küçük ayaklarıyla yatağından kalkıp odasının kapısına doğru yürüdü, yavaşça kapını açıp küçük adımlarıyla merdivenlerin yanına doğru geldi bişey görünmüyordu. Aşağı karanlıktı ama sesler geliyordu. Yavaşça aşağıya düşmeye başladı son basamağa geldikde uzanıp ışıkları açdı.
Dönüp odaya baktikta anne ve babasının yerde kanlar içinde yatdiğini gördü, kendisinden 2 yaş küçük kardeşinin başına silah dayalı olduğunu görüp korku içinde bağırmaya başladı.
Yüzü görünmeyen katile doğru bağırdı "Bırak kardeşimi annee babaa lütfen kalkın anne" gözyaşları durmadan akıyor ne yapacağını bilmiyordu küçük Ayla. Katil gülerek kalın sesiyle ona şöyle dedi "Küçük kız annen ve baban öldü ve bunu kendileri istedi. Şimdide kardeşin ölücek. Çok mu korktun seni küçük şey hadi git odana, yine iyisin sağ kalan sen olacaksın" büyük bir kahkaha atdı ve kardeşinin başındakı silahı sıktı.
Ayla kardeşinin yere düşen bedenine bakıyor tir tir titriyordu "Senn sen ne yaptın Melisa kardeşim, anne baba" ağlayarak anne ve babasının yanına oturdu annesinin yüzünü öptü sonrada babasının, "Hadi anne baba kalkın kardeşime yardım edin lütfen kalkın kardeşime yardım edin anneee" ama Ayla biliyordu onlar bir daha gözlerini açmayacakti. Kafasını annesinin eline koyarak ağladı gözleri yorgunluktan kapanıyordu, katilse küçük kızın yanından geçerek gitdi ve kız evde en çok sevdiği üç insanın cesediyle kaldı.
O gün ambulans geldi annesini, kardeşini ve babasını götürdü. Aylani yurda yatırdılar. Ayla bilmiyordu ki artık hayatı kolay olmayacaktı.
19 yıl sonra günümüz:
Ayla'nin anlatımıyla;Kapı çalındı "Gel" Esra içeri girdi, iş ve en yakın arkadaşlarımdan biriydi, böyle dememin nedeni grubumuz olmasıydı. Güvendiğim sevdiğim tek insanlar onlardı.
"Ayla'cim dosyalar" elinde yine fazlasıyla dosya vardı önüme masamın üzerine bıraktı.
"Kızım bu gün bizimkilere haber vereyim bi yere gidelim ya bıktım usandım artıkk" elini saçlarına geçirdi.
"Tamam gideriz papatyam hadi şimdi izin ver bunları bitireyim olur mu" nefesini verip yanıma geldi yanağıma buse kondurup gitdi.
...
Dosyalarımla işimi bitirmiş etrafi topluyordum ki kapı sert bir şekilde açıldı.
Berkay, kendisi diğer büyük şirketin sahibi olur sinirli bir şekilde yanıma geldi.
"Lan ben sana geçen defa benim çalışanlarım benimle kalıcak demedim mi ne diye istifa ettirdin" sabr çekerek gözlerinin içine soğukkanlılıkla baktım.
"Berkay benim sinirlerimi bozma iyi yapmışım istifa ettirmişim çalışanların seni sevseydi kalırdı zaten" omuzlarımı silktim.
"Kızım en iyi mühendislerimi elimden aldın amk beni delirtmek mi istiyon" kulağım battı pezevenk.
"Olm dur git bir daha bağırırsan hiç iyi olmiycak"
Masamın üzerinden çantamı götürüp Berkaya doğru döndüm, yüzümde sahte gülümseme ile "Gidiyor musun yoksa burda mı kalıcan"
"Gidiyorum ama bu burda kalmıycak güzellik" yanıma gelip kapımı açtı, açtığı kapıdan geçerek koridora doğru, havalı adımlarımla yürümeye başladım.
Berkay arkamda geliyordu.
Yüksek sesle "Bir daha şirketime izinsiz bağıra çağıra girip, kapımı çalmadan içeri girmiyceksin anladın mı?"
Sırıtarak "Oldu hanımefendi" dedi, onu takmadan merdivenlerden inerek kapıya doğru gittim.
Eve gidip hazırlanmalı akşam arkadaşlarımla eylenmeye gitmeliydim.
Arabama doğru yürüyüp yola koyuldum. Evim şirkete yakındı.
Telefonumdan grubumuza girip yazdım
Ben: Çocuklar nerede buluşucaz bakalım.??
Can: Sanada selam)) &&& bu adrese gelirsin, dikkatli ol
Ben: Tamam, artık büyüğüm ne dikkati amk ya
Esra: Kızım dikkat et diyo işte alla allaTelefonu kapattım. Her zaman bana aile olmaya çalıştılar, kötü iyi günümde yanımda oldular. Can tam bir abiydi benim için, Esra kız kardeşim gibiydi...
...
Eve geldim ama nedense evin önünde korumalar yoktu, bi şeylerin ters gittiğini anladım.
Çantamda sakladığım silahı götürerek eve doğru yürümeye başladım, bahçe kapısı açıktı yavaş adımlarla yürüdüm.
Korumalar evin önünde kanlar içinde yatıyordular "Siktir bi bu eksikti" kendi kendime söylenerek evin kapısına geldim.
Evden içeriye baktığımda iri yarı adamların bir biriyle konuştuğunu duydum "Abi kız evde değil işte" "Olm gelecek sen bir bekle bakalım" bunlar kimdi evimde ve benimle ne işleri vardı.
Şimdiye kadar bir çok düşmanım oldu ama şimdi bu neyin nesiydi.
Hangi güç benim evime girmelerine izin veriyordu.
Silahımı indirip içeriye doğru yürüdüm ikiside bana doğru döndü "Ne istiyorsunuz evimde ne işiniz var?" dedim sakinliğimi koruyarak.
"Şimdi küçük kız patronumuz seninle bizzat görüşmek istiyor ya kendin geliceksin yada zorla seç birini" beni baştan sona inceleyerek, ağzının suyunu akıtarak konuşuyordu.
Oyardım senin o gözlerini.
"Siktirin gidin! Patronunuzda görüşmek istiyorsa bizzat kendisi gelsin hadi eyvallah" bir birlerine bakıp güldüler.
"Küfür yakıştı mı hiç ağzına , bizden öyle çabuk kurtulamazsın hadi gel" deyip bana doğru yürümeye başladılar harakete geçecektim ki arkadan biri ağzımı kapattı.
____________________________________________________________________
Ve bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki de son
Romance"Vazgeç" dedim gözlerinin güzelliğine bakarak, ama durmadı dahada yakınlaştı nefesini boynumda hiss ediyordum... (18+ şiddet, cinsellik, küfür vardır okumadan önce dikkate alınız.)