"Vazgeç" dedim gözlerinin güzelliğine bakarak, ama durmadı dahada yakınlaştı nefesini boynumda hiss ediyordum...
(18+ şiddet, cinsellik, küfür vardır okumadan önce dikkate alınız.)
Yavaşça yürümeye başlayıp daha yakından bakmaya başladım. Ayağım ayağına deyecek kadar yakın gelmiştim.
Nasıl olduğunu anlamadığım an gözlerini açarak kolumdan tutup altına çekti. Koltuğa uzanmış şekilde ona bakıyor oysa benim üzerimde sert mükemmel gözleriyle bana bakıyordu.
Boynumdan uzaklaşarak gözlerime baktı. "15 yaş senden büyük olmam seni küçük yapıyor yavrum" nee yaşını hiç göstermiyordu.
"Beni küçük değil seni yaşlı yapıyor" diyerek ellerimi boynuna sardım. "Ve ben neden buradayım?"
Ellerimi üzerimden çekerek ayağa kalktı bense uzanarak ona bakıyordum.
"İki gün önce arabama çarptın bende seni evime getirerek iyileştirdim merak etme üzerini doktor hanım değiştirdi." Diyerek beni işaret etti.
Başımı sallayarak bende kalktım. "O zaman gide bilirim teşekkürler bu arada beni orada bırakada bilirdiniz"
Gülümseyerek başını iki yana salladı. Bir insanın gülümsemesi bu kadar iyi ola bilir miydi.
Bana yakınlaşarak üstten baktı boyu fazla uzundu "Küçüğüm benim" saçlarımı sevdi "Yavrum" eli dudaklarıma geldi parmağını dudağıma sürterek "Siktir bebeğim"
Başımı diğer tarafa çevirerek ondan kurtuldum "Abim benim" biraz daha yakınlaştım elimi kaslarına koyarak aşağı doğru düşmeye başladım.
"Abicim" karın hizasına geldim "Yaşlı adam" gözleri ne yapacağımı çözmek ister gibi bakıyordu kasıklarına gelerek elimi sertliğine sürttüm gözleri koyulaştı "Siktir babacığım"
Yaptığım şeyle boynumu tuttu "Kızım yanlış sularda yüzme boğulursun" onu dinlemeyerek sertliğini tuttum elimle aşağı yukarı haraket ettirdim.
Gözümle sertliğini işaret ederek "Bununla mı boğulurum babacığım?" Arsız ve istekli sesimle sorduğum soruyla gözünü kapatarak nefesini verdi.
Boynumdaki eliyle beni kendine yapıştırarak gözlerini açtı "Bebeğim onunla seni çığlık çığlığa sikerim"
Dediği sözlerle dudağımı dişledim "Rüyanda babacığım" diyerek arkamı dönüp gidiyordum ki kolumu tutarak "Üsten üsten konuşma benle kızım sonra kendini altımda bulursun"
Sadece ona baktım "Ve bunu zevkle yaparım" diyerek kolumu bıraktı ve benim çıktığım odaya geri döndü.
Yalnız kaldığım an Kaanı hatırladım acaba yaşıyor muydu nasıldı? Aslında beni ilgilendirmiyordu ne yapıyorsa yapsın.
Aldattığı sevgilisi uğraşsın o piçle.
Bu beyefendi Rusça konuşuyordu Rus olmalıydı fazlasıyla yakışıklıydı ama biraz büyük gibiydi.
Nefesimi vererek telefonumu aramaya başladım evden çıkarken her şeyi götürmüştüm.
Masanın üzerinde gördüğüm çantayla gülümsedim çantanı götürerek içerisinden telefonumu çıkardım.
Şirketten bir iki tane mesaj gelmişti başka bişey yoktu. Her zamanımda her yaşımda olduğu gibi yine yalnızdım.
Yanımda biri var diye düşünürken ya ölüyor ya da ihanete uğruyordum.
Kendimi dünyadaki en şansız en bahtsız insan olarak görüyordum.
Ve şuan sanki ilk güne gitmişim gibi yine birinin evinde ama tek fark kaçırılma değildi.
O güne geri dönmek ister miydim?
Yeniden Ayla olmak ister miydim?
Soruma cevabım yoktu çünkü tanıdığım adam yine ve yine ayrı kişi çıkmıştı.
Dış görünüşle iç hiç bir zaman aynı olmadığının kanıtıydı. Ve şuan bu evde belki de yeni bir son yazacaktım.
Hayatım nasılda bu kelimeye uyuyordu; belki de son diyordu hayatım.
Belki de son mutluluğun,
Belki de son acıların,
Belki de son ihanetlerin.
Peki belki de son ölümüm olur muydu? Gerçek ölümüm?
