İyi okumalar.
________________________________________________________________________________________________________________________________________
2/B
Anlâşmâ
Tâbi alırsın intikamını.Gözlerimi açtığımda yataktaydim.
Etrafa baktım kimse yoktu.
Ellerimi kıpırdatmak istediğimde ellerimin yatağa bağlı olduğunu gördüm.
Bu neydi şimdi. Bana bu oyunu oynayanların hayatlarını karartacaktim.
Bağırmaya başladım "Bu siktiğimin yatağında ne işim var alo beni duyan var mı" Kapı sert bir şekilde açıldı.
İçeri uzun boylu birisi girdi. Galiba patron dedikleri buydu. Benimle ne işi ola bilirdi ki???
"Bu patron diye geveledikleri sensin demi" dedim kendimden bilmiş ifadeyle.
"Evet o geveledikleri benim" dedi erkeksi sesiyle ve yanıma yaklaşmaya başladı.
"Ee ne istiyorsunuz işim gücüm var benim!!"
"İlk önce bir daha bağırırsan istemediğin şeyler olur, ikincisi intikam için burdasın, he bu arada vanilya kokulu parfüm severim" sırıttı.
"Amk benim sinirlerimi bozmayın ne intikamı gidiyorum ben" ellerimi açmayi başarmıştım, zincirleri yere atarak ayağa kalktım tam önünde durup başımı kaldırdım.
Adamda da boy var zürafa sanki neyse.
"Bak zürafa boylu beni hafife alma sikerim belanı"
"Bak küçük şeytan bence kelimelerine dikkat et sonra yapacağım şeylerden sonra yalvarma"
"Alla alla ya tamam ne intikam diyorsun neyin intikamı desene bir"
"Cik cik hayır ama şöyle diyim babamın düşmanının kızısın"
Nee b-babamin düşmanının kızımı?? Yoksa.. Kaç yıldır intikam için onun peşindeyim.
"Ne düşmanı ne diyon be siktir git" bitane altdan geçirdim o ağrıdan kıvrılarken bende kapını tutmuşdum ki, arkamdan belimi kavradı nefesini boynuma verdi.
"Hafife alma dedin ya sen önce karşındakine bak vanilya kokulu"
Hemen ona doğru döndüm fazlasıyla yakındık.
"Babanla mı işimiz kimlese götür halledip gideyim anladın mı?"
"Çok inatcısın işimiz zor" ben ne diyorum bu ne diyor sinir krizi geçirip bir yıl komada uyumasam iyi.
Aklıma gelen fikirle, ellerimi boynuna doladım dahada kendime çektim, göğsüm onun kaslı vücuduna değiyordu, fazlasıyla çalışmış olmalıydı.
Ellerimi saçlarına geçirdim kulağına yakınlaşarak "inatçıyım tabi istediğimi de alırım" koyulaşmış gözlerini bana çevirdi kısık sesle.
"Ne yapıyorsun" tam da istediğim gibi güzel gidiyordum.
Boynuna yakınlaştım öpücük kondurdum ve ısırdım hırıltılı ses çıkardı.
Belimdeki eli kalçama doğru gidiyordu.
Fırsattan istifade ederek hemen ittim kapını açarak merdivenlere doğru koştum.
Arkamdan gelmedi nede çağırmadı bu demek oluyo ki planı vardı.
Tamda düşündüğüm gibi karşıma beş tane silahlı adam çıktı, bunları indirirdim ama kaç yıldır intikam peşinde olduğum adam beni görmek istiyorsa görmelidim.
Adamlara doğru döndüm "Tamam beyler bi yere kaçmıyorum"
"Vay vay iki dakika önce kaçıyordun fikrini ne değiştirdi vanilya kokulu" arkamdan gelmişti, adamlarına işaret verip gitmelerini söyledi.
Boğazımı temizleyip ona döndüm "Ailemin intikamını alicam"
"Tabi alırsın intikamını" dedi beni kendine çekerek.
"Olm bi bıraksana" gözlerimin derinine bakarak, yavaşça eli belime doğru gitdi, beni dahada kendine çekti.
Dudaklarımız arasında çok az mesafe kalmıştı.
Gözlerinden dudaklarına saldım bakışlarımı, beni hızlıca duvara doğru itti, omzum soğuk duvara değerken irkildim.
Nefes nefese kalmıştım, dudaklarıma yakınlaşıyor du ki...
Dışarıdan silah sesleri bizi bir birimizden ayırdı. Soran gözlerle ona baktım.
Bişey demeden geçip gitti. Bu neydi şimdi ailemi öldürenin, oğluyla mı öpüşecektim.
Kendime çeki düzen verip aşağıya indim.
Pencereden baktığımda zürafa boylunun kiminlese konuştuğunu gördüm, dikkatlice baktığımda tanıdım.
Bunun ne işi vardı burada.
Beni görmeden hemen pencerenin önünden çekildim. Evi dolaşmaya başladım.
Ev çok büyüktü belkide on, on beş oda vardı.
Bence odaları gezmemde bir sakınca yoktu, olsada banane zaten.
İlk önce alt kattaki odalara bakayım diye geçirdim içimden.
Sağ tarafda güzel İtalyan mutfağı vardı. Siyah ve beyaz reklerden oluşan.
Mutfağa doğru yürüdüm kahve makinesi vardı.
Kahvesiz bir günüm olmazdı benim.
Kendime kahve yapmaya başladım, raflardan sonunda fincan buldum.
Şarkı söyleyerek kahfemi bekliyordum ki, arkamı dönmemle zürafa boylunun burada olduğunu gördüm.
"Kardeşim sapık mısın ne diye arkamda duruyon!" dedim sinirlenerek.
"Benim evim benim kurallarım vanilya kokulu"dedi erkeksi sesiyle.
"Bonom ovom bonom korollorom, git be neyse kimdi o adamlar?" dedim dönüp kahfemi fincana doldurarak.
"Seni ilgilendirmez, şimdi küçük kız seninle bir anlaşma yapıcaz" hemen ona doğru döndüm sırıtıp göz kırptı bana.
Ne anlaşması yapıcaktık?
____________________________________________________________________
Bölüm sonu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki de son
عاطفية"Vazgeç" dedim gözlerinin güzelliğine bakarak, ama durmadı dahada yakınlaştı nefesini boynumda hiss ediyordum... (18+ şiddet, cinsellik, küfür vardır okumadan önce dikkate alınız.)