"Vazgeç" dedim gözlerinin güzelliğine bakarak, ama durmadı dahada yakınlaştı nefesini boynumda hiss ediyordum...
(18+ şiddet, cinsellik, küfür vardır okumadan önce dikkate alınız.)
Benim baktığım yere yüzünü çevirdiğinde "Bu kim" diye sordu, bense onu duymuyor ne kadar öncelere gidiyordum.
"Ayla güzelim koşma gel buraya" her zaman ki gibi beni kovalıyor bense arkama bakmadan evin içerisinde tur atıyordum.
"O zaman bişey yapma" bağırarak konuşuyor bir taraftan da karnımı tutuyordum. Gülmekten geberecektim.
Dayanıp nefes alacaktım ki arkamda kollar belirdi. Aslan kollarıyla beni iki tarafımdan tutarak yatağa doğru yürüttü.
Yatağa uzanıp üzerime çıktı. "Ben sana benden kaçış yok demedim mi güzelim?" Gülerek ellerimi boynuna doladım.
Alnımdan öperek beni izlemeye koyuldu. Her an her dakika bir ömür onu izleye bilirdim.
Yüzünün düştüğünü gördüğümde kaşlarım çatıldı. "Noldu Aslan? Ne bu suratının hali"
Üzerimden kalakarak yana kaydı. "Sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum güzelim her zaman yanında olmaya çalıştım seni sevdim"
"Bi dakka bu veda gebe bişey mi ne diyorsun" başını salladı benim gibi oturarak ellerimi elleri arasına aldı.
"Gitmeliyim Ayla üzgünüm ama gitmeliyim" sonra hiç bişey demeden son kez dudaklarıma kapandı ve bişey dememe izin vermeden gitti.
Beni hayata bağlayan adam gitti. O zamandan sonra bir daha onu görmedim. Ona ulaşamadım.
Şimdiyse karşımda içeriye doğru geliyordu. Gözlerimin dolmasına izin vermeden Kaanı yok sayarak yeniden içeri geçtim.
Gülerek çıkacağımız yere yalnızca geri döndüm. Kaanın arkadan geldiğini hiss ediyordum.
Masalardan birine yaklaşıp içki götürüp hepsini içtim. "Ayla ne oluyor o kim?"
Omuzumu silkerek kapıya doğru döndüm hala yakışıklı karizmatik insandı. İçeri doğru yürüyüp herekese selam veriyordu ki gözleri beni buldu.
Ne kadar yıl sonra onun hasret olduğum gözlerini gördüm. Ancak beni yok sayıp diğer tarafa yürüdü.
Kalbimde büyük bir acı büyüdü. Unutdum sanmıştım bitti sanmıştım ama ben bitiremedim.
Gözlerim dolmuştu "Ayla Ayla bana bak ne oluyor" Kaana döndüğümde çatık kaşlarla bana bakıyordu.
"Bişey yok" diyerek yeni içki istedim garsondan.
"Nasıl bişey yok kim o sikik" kafamı sallayarak omuz silktim. Kendimin bile beklemediğim anda Kaanı sertçe kendime çekerek dudaklarını öpmeye başladım.
Kaan ilk şok olsada sonradan karşılık verdi. Nefessiz kalınca ayrıldık arkaya baktığımda Aslanın gözlerinin bizim tarafta olduğunu gördüm.
Bitmişti o bitirmişti şimdi onun pişman olma zamanıydı. Kaana baktığımda gözleri bendeydi.
Gözlerinde; tutku arzu vardı. Benim elimden tutarak çıkış kapısına değil diğer dışarı açılan kapıya doğru gittiğini gördüm.
Dışarı çıktığımızda sinirle bana baktı "Ayla bak seni istiyorum ancak senin bu yaptıklarına anlam veremiyorum"
"Ancak ne Ayla ancak ne kim o sikik diyecek misin" deyip arkama baktı. Bende dönüp baktığımda onu gördüm. Hayatımı alt üst eden adamı.
Bize doğru yüzünde gülümsemeyle geldi elini öne doğru uzatarak "Merhaba ben Aslan Aylanın sevgilisi"
Kaanın yüzünde öyle bir çaresizlik gördüm ki kendimi o an öldürmek istedim. Yok olmak istedim.
"Aslan galiba unutdun eskiydi o" sinirle onun gözlerine bakıyor, yaptığına anlam vermeye çalışıyordum.
Kaan anlamıyordu anlamaya çalışıyordu. Kendimi şuan o kadar kötü hiss ediyordum ki.
Onu yok saymışdım bu ana kadar öyle biri olmadı, oyie biri hayatıma girmedi diye.
Aslında artık kalbimde aşk yoktu. Acı vardı.
Aslanın söze başlamasına izin vermeden Kaana döndüm. "Önceden aramızda bir iki şey olmuştu ama şimdi hiç birşey yok" Kaan duruşunu dikleştirerek soğuk yüzüne döndü.
Ancak Aslan sırıtarak "Güzelim hatırlatayım biz ayrılmadık benim işlerim olduğu için gittim" öfkem git gide artıyordu Aslana bakarak ağzımı açmıştım ki,
Kaan "Ayla sizin aşkınız meseleniz beni ilgilendirmez umrumda bile değil" deyip omzuma çarparak gitti.
Beni alt üst eden insan yeniden yeni hayatımı elimden aldı.
