Görev Emri

35 7 0
                                    

1-2 gün sonra Okyanus'tan;Görev emri vardı görev Kuzey Iraktaydı.Helikoptere bindik.Poyraz bir anda küçükken yaşadığı komik bir olayı anlatmaya başladı.Hepimiz kahkaha atıyorduk.Yol böyle eğlenceli bir şekilde geçmişti.Görev yerine geldiğimizde sırayla atladık.En son Poyrazla ikimiz kaldık manyak takla atarak atladı aşağı bende son kez helikopteri kullanan teğmenle konuşup atladım.

Yere indiğimiz gibi herkes hedefe doğru yürümeye başladı.3 saat sonra sonunda varmıştık hepimiz mevzi almıştık.Ellerinde birkaç Türk ve Azerbeycanlı askerlerimiz vardı tam aralarından biri askerimizi vuracakken 3 dediğimde ateş ediyoruz dedim ve ardından 3 diyip ateş ettim.

Askerler hemen yanlarındaki kişilere tekme attılar.Birkaçı bizim askerlerimizden bazılarını alıp kaçmışlardı şuan onların peşindeydik.Telsizden albayla konuşmaya başladım.

Albay"Yıldırım üsteğmenim hemen geri dönüyorsunuz diğer askerler için başka bir tim yollucam"dedi.Komutanım ben burda kalıcam dedim.O da hayır hemen geri dönüyorsunuz dedi.Emredersiniz komutanım dedim ama onların peşini bırakmaya hiç düşünmüyorum.

Helikopter bizi almaya geldi ama ben binmedim.Komutanım binin hadi dedi Poyraz.Ben gelmicem onların peşini bırakmaya hiç niyetim yok dediğimde Ayaz da indi ve o zaman bende gitmiyorum dedi.

Yaralı birkaç askerimiz var siz onların başında durun dedim.Onlarda emredersiniz komutanım dediler ve ardından helikopter havalandı.Bizde arkamızı döndük ve yürümeye başladık.

Ayaz"Planın var mı?"diye sorduğunda başımı salladım ve anlattım.O da baş salladı.Telsizleri kapa gerekince açarız dedim o da kafa salladı.

Nedenini bilmiyorum ama kalbim çok hızlı çarpıyordu,sanki midemde kelebekler uçuşuyordu çok değişik bir his ama bu hisin ne olduğunu biliyordum bu duyguyu geçmişte de yaşamıştım.

Bir tane harita çıkardım ve nereden geçebileceklerini düşündüm sonra tabi ya burdan geçicekler ve bizim baskın yaptığımız yerle mesafesi 4 saat ee biz geri dönüp helikoptere gittik desek 1 saat sonra oradan geçicekler eğer şuan olduğumuz yerden yüreyerek gidersek 1.30 saat yarısını koşarak yarısını yürüyerek 1.00 saat.

Ayaz'a koş dedim o da sorgulamadan koşmaya başladı 45 dakikadır koşuyorduk ve sonunda 15dk sonra varıcaktık ama biz yolu biraz sağa doğru yürümeye başladık çünkü içlerinden iki kişinin kıyafetini almamız lazımdı.

Onları görmüştük arkada biri kadın biri erkek olmak üzere iki kişi vardı.İkimizde bıçaklarımızı çıkarıp boyunları kestik sonra da arkaya çektik ve üstümüze onların kıyafetlerini giydik çantalarına da üniformalarımızı koyduk.

Hızlı yürüyüp diğerlerinin hemen arkasına vardık.Baya yürüdük.Sonra yanıma bir terörist yaklaştı ve Elena çok güzelsin dedi.Bana Elena mı dedi tamam o zaman bizde Elena oluruz diyerek"teşekkür ederim"dedim o da elimi öptü her an kusabilirdim.

Sonra yola devam ettik.En sonunda bir mağaraya geldik ve hepimiz içeri girdik.Sonra o bana Elena diyen terörist yaklaştı ve Elena önemli bir silah tüccarı var ve onunla senin konuşmanı istiyorum dedi.Bende durur muyum hayır hemen kabul ettim.

O da al bunları giy dedi bende kafa salladım ve gittim giydim.Zaten o öldürdüğüm kadının üzerindeki şeyler güzeldi demek ki ele başlarından biriydi.
Giydiği kıyafetler;

Oha lan bunları nerden bulmuş bunlar dedim kendi kendime

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oha lan bunları nerden bulmuş bunlar dedim kendi kendime.Giyindiğim yerden çıktım ve Ayaz'ın yanına gittim.Nasıl olmuşum dedim.

O da gülerek çok güzel olmuşsun da üniformanın içinde daha güzelsin dedi fısıldıyarak dediğine güldüm ve ayağa kalktım çünkü bir tane terörist bize doğru geliyordu.

Bir sorun mu var heval dedim.Yok sana bakmaya gelmiştim nasılsın diye dedi.Gördüğün gibi iyiyim heval dedim.Başıyla onayladı ve gitti.

1 hafta sonra;
Ayazla sonunda dönmüştük ve oradaki yere telsizden komutana haber vererek büyük bir çeteyi çökertmiştik.

Timle gülüp eğlenirken bir anda gülümsemem söndü şuan hayal görüyordum muhtemelen nolur hayal olsun diye dualar ettim içimden Güneşte onu görünce bana bakmıştı ve oturduğu yerden kalkıp yanıma gelmişti.

İyi misin diye sordu.İyiydim diyebildim sadece.Albay yanımıza yaklaştı ve time yeni biri daha katıldı dedi ve karşımda şuan Atlas vardı sadece ona bakıyordum diğer sesleri duymuyordum.

Sinirden yumruğu sıkıyordum ve biraz daha burda durursam yumruğumu sıkmakta değil onun yüzünde bulurdum albay gittiği an ayağa kalktım ve diğer herkes kalktı oturun dedim Güneş hariç hepsi oturdu Güneş peşimden geliyordu.

Efendim Güneş dedim Güneş ise nereye gidiyorsun Okyanus albay emretti tek başınıza hiç bir yere gitmeyin dedi o zaman sende gel dedim kafasını salladı ben motoruma bindiğimde o da motoruna bindi ve sürmeye başladı sokaklarda bomboş dolanıyorduk bir anda bir çığlık sesi duyduk ikimizde hemen motorlarımızı durdurup aşağıya indik.

Bir tane adam kadına bıçak doğrultuyordu kadın ise yardım istiyordu.Hemen silahımı çıkardım o sırada Güneş ne olur ne olmaz diye kadının önüne geçti bıçağı yere koy dedim ama umursamadı bu sefer bağırarak bıçağı yere koy dedim korkmuş olucak ki bıçağı yere bıraktı tabi ben öyle sanıyordum bir anda etrafımız sarıldı..


Uzun zaman sonra yayınladım ama zaten çok izlenmesi yok o yüzden çok sorun olucağını sanmıyorum.

•En sevdiğiniz karakter kim?

•Sizce Okyanus yeni gelen kişiyi gördüğünde neden sinirlendi?

İnsta;bettyywaty

AskerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin